HAKSÖZ-HABER

Şehzadebaşı Camii yakınlarında devam eden eylemler sırasında çekilen videoda, kendini “aydın” sanan bir Kemalist, teravih namazının uzamasını “siyasal İslam” göstergesi diye yaftaladı. Oysa anlaşılıyor ki bu sözde “bilgili” şahıs, teravihin uzun bir ibadet olduğunu bilmeyecek kadar cahil! Üstelik yıllardır bu camide teravih namazları hatimle kılınıyor. Süregelen bir geleneği “anormal” sanan bu zavallı, İslam ile siyasal İslam arasında ayrım yapacak bilgiye sahip olduğunu sanırken, toplumunun en temel dini pratiklerinden bihaber olduğunu gözler önüne seriyor. Bu cüretkar cehalet, Kemalizmin jakoben, elitist ve halktan kopuk doğasının trajikomik bir yansıması aslında.

Bu cehalet aynı zamanda, Kemalist ideolojinin “modernleşme” adına milletin değerlerini hor görüp, dini pratikleri küçümseyerek toplumu dönüştürme çabasının bir sonucu. Yıllarca halkı “eğitilmesi gereken gericiler” sayan bu zihniyet, kendi tarihine kör, dinine düşman bir nesil yaratmaya çalıştı. Ramazan’da camilerden yükselen Kur’an seslerini, teravih namazının manevi atmosferini anlamak yerine “siyasal tehdit” sanan bu faşist kafa, cehaletini her fırsatta ifşa etmekten utanmadı bile. Üstelik kendini ülkenin “gerçek sahibi” görerek gündemi domine etmeye, değerlerimize düşmanca saldırmaya devam ediyor.

Bununla birlikte, son zamanlarda “siyasal İslam” ve “İslam” ayrımı yaparak Müslümanlığımızı sorgulama hakkını da kendilerinde görüyorlar. İslam üzerine ahkâm kesmeye kalkan bu cahillerin  görüntüsü cehaletin şaşaalı geçit törenine benziyor. Kendi kültüründen bihaber, bilgisizlikleriyle sürekli rezil olan bu tuhaf zevat, jakoben kibirlerinin kendilerini düşürdüğü komik halden bile utanmıyorlar. Bu utanmaz güruhun her fırsatta karşısında durulmalı ve trajikomik halleri faş edilmelidir. Değil Müslümanları mahkûm etmeye kalkmak, jakoben kibirleriyle milletin inancına dil uzatan bu cahiller, önce kendi cehaletlerinin utancıyla yüzleşip hadlerini bilmelidir!