Ali İhsan Karahasanoğlu'nun Yeni Akit'te yayımlanan yazısı (19 Haziran 2023) şöyle:

TEMEL’İN DESTEKLEDİĞİ KEMAL SEÇİLMİŞ OLSAYDI!

“Allah korusun” diyerek başlayalım..

Eğer, Temel Karamollaoğlu’nun “kefilim” dediği Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilmiş olsaydı..

Dün Türkiye’nin dört bir yerinde, eşcinseller, “onur” diyerek, sokaklarda gösteri yapacaklardı..

Büyük ihtimalle CHP’li bir ismin oturtulduğu İçişleri Bakanlığı koltuğundaki zat, polislere “dokunmayın” diyeceği için...

Gösterilere katılanlar, polislerin karşısına geçip, “nanik” yaparak, zehirlerini akıtacaklardı..

Cumhur İttifakı seçimi kazandı da..

Tayyip Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi de..

 Eşcinsellerin ahlaksız gösterisine, valiler izin vermediler..

İzin verilmediği halde, özellikle İstanbul’un birçok yerinde, taşkınlıklar yaptılar, polise saldırdılar..

Gözlerim, Temel Karamollaoğlu’nun, Saadet Partili yöneticilerin, sosyal medyada yapacakları bir açıklamayı arayıp durdu..

CHP’nin İstanbul Sözleşmesi’ni iktidara geldiklerinde ilk hafta yürürlüğe tekrar sokacakları vaadini duydukları halde, o partinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Berat gecesinde Cumhurbaşkanı adayı gösteren Saadet Partililer, dün ortalıkta yoktular..

İstanbul’un Harbiye’sinde, Cihangir’inde, Kadıköy’ünde.. Eşcinseller ortalığı birbirine katıyor..

Saadet Partili Bülent Kaya.. Mustafa Kaya.. Şerafettin Kılıç.. Ve diğer milletvekilleri..

Hiçbirisinden tek kelime yok..

Eşcinseller, “Onur haftası” diyorlar..

Bir açıklamanız yok mu, Saadetliler..

Bir açıklamanız yok mu, İyi Partililer..

Danıştay’da dava açıp, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması iptal edilsin” diyen Meral Akşener..

Neredesin?

Seçmenden, özellikle de Anadolu insanından, boyunuzun ölçüsünü aldınız da, onun için mi suskunsunuz.

Yoksa..

“Mahalli seçimlere 8 ay var.. Sessiz kalalım ki, CHP ile ittifakımız bozulmasın” niyetinde misiniz?

Millet İttifakı’nın dindar, milliyetçi, muhafazakar partileri, duyun..

Dün İstanbul’u birbirine katan eşcinseller adına yapılan açıklamada, bakın neler deniyor:

“1987’de Gezi Parkı merdivenlerinde açlık grevi yapan trans seks işçilerinin direnişini hatırladığımız gibi binlerce kişiyle sokaklara dolup taştığımız yürüyüşlerimizi unutmuyoruz.”

Ahlaksızlığı görüyor musunuz..

Fuhuşun her çeşidini meşrulaştırma girişimini görüyor musunuz..

“Trans seks işçilerinin direnişi” diyor, sokaklara çıkıyorlar..

Şimdi kimbilir, Cumhuriyet gazetesi hangi manşetle, bu ahlaksızların gösterilerine izin verilmediğini manşetine taşıyacak..

Ülkede, özgürlüklerin kısıtlandığını iddia edecek..

Demokratik toplumlarda, gösteri hakkının kısıtlanamayacağından dem vuracak..

TBMM’de grup kurmak için biraraya gelen SP-DEVA-Gelecek Partililer..

Boşverin grup kurmayı..

Şu vebalden kendinizi kurtarın..

“SP önceleri hayır diyordu ama. Sonraları cumhurbaşkanı adayının sözleşmeye geri dönüleceği açıklamasına itiraz etmedi. Bizler bu sözleşmeye geri dönülmesini savunduk.. Ama şimdi görüyoruz ki, İstanbul Sözleşmesi, bu eşcinsellerin ahlaksızlıklarını meşrulaştırma için kılıf imiş..” deyin ve Millet İttifakı’ndan ayrılın..

“Eşcinselliği ‘Onur haftası’ ile kutlayanlarla biz nasıl birlikte oluruz” deyin ayrılın o ittifaktan..

“Eşcinsellerin gösterileri hakkında biz değil, Cumhuriyet haber yapsın. ‘Özgürlükler kısıtlanıyor’ desin.. Biz o topa girmeyelim.. Biz de, başka konularda gösteri yapıldığında, onlar engellenirse, aynı eleştiriyi Ak Parti’ye yaparız. Böylece, vura vura, AK Parti’yi deviririz”  kurnazlığını terkedin..

Kazandığınız 10 milletvekiline güvenmeyin..

Hani sizin takımdakiler, Erdoğan için diyordu ya..

“Pirus zaferi” diye..

Sizin 10 vekil kazanmanız, işte tam da o!

Her şeyinizi, ilkelerinizi, amaçlarınızı, hedeflerinizi kaybederek 10 vekil kazandınız..

Bir sonraki seçimde, eşcinsel destekçileri tarafından bile, ittifak yapmaya dahi layık görülmeyeceksiniz..

Yanlıştan bir an önce, kendiniz dönün..

“İstanbul Sözleşmesi’ne ilk hafta geri dönüleceği” açıklamasından cesaretle, “ 2023’te olmasa bile, 2024 mahalli seçimlerinden sonra bir ümidimiz daha var” diyen eşcinsellerin sonraki açıklamalarını da aktarayım:

“10. yılında yüreklerinize korku salan Gezi Direnişini ve direniş boyunca inkârcı politikalara karşı akp iktidarına direnen lubunyaları buradan selamlıyoruz.”

Gezi direnişini, kimler savunuyor, görüyor musunuz, “Gezi direnişçisi Can Atalay tahliye edilsin” diyen Saadet Partililer.. DEVA’lılar. Gelecek’liler..

“İstanbul Sözleşmesi’nin, eşcinsellerle ilgisi yok” diyen muhafazakarlar..

Bakın sizin bilemediğinizi o eşcinseller, nasıl biliyor ve savunuyorlar:

“2015’ten beri çeşitli bahanelerle yürüyüşlerimiz, etkinliklerimiz yasaklanıyor. Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen AKP iktidarının birçok nefretin kapılarını açtığını bildiriyor ve tüm bunların sorumlusu olduğunu duyuruyoruz.”

Evet, Tayyip Erdoğan “Bir gecede” çekildi, o lanet sözleşmeden..

Ama o sözleşme üzerinden Tayyip Erdoğan’a her türlü saldırıyı, hakareti, din eksenli eleştiriyi reva gören Saadet Partililer, gidip eşcinsel destekçisi CHP listelerinden milletvekili adayı oldular..

10 kişi olarak, kazandılar da..

Buna kazanmak denirse..

% 15’lere düşerek, tarihin çöplüğüne gidecek olan CHP’yi yeniden % 25 oy alarak ayakta tutmaya, eşcinsellerin sokaklarda böylesine cesur gösteriler yapmasına zemin hazırlamaya siz “kazanmak” derseniz..

Bugün kazandınız!

Ya yarın?