Zonguldak’ta, alın teri dökerek geçimlerini sağlamak isterken vefat eden madencilerimizin yakınlarına, tabiî ki başsağlığı diliyorum. Tabiî ki onların acılarını paylaşıyorum.

Ama maden kazasında vefat edenlerin yakınlarının acıları üzerinden siyaset yapılmasını da yanlış buluyorum...
Kolaycılık olarak görüyorum.
Hani diyorlar ya, popülizm.. İşte CHP’ye Genel Başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, icraata Zonguldak’taki acılı insanları ziyaretle başlamasını da popülizm olarak yorumluyorum.
Bir yandan hükümete vurmuş oluyor.
Bir yandan ise oradaki acılı insanlardan kendisine destek arayışına koyulmuş oluyor.
Yaptığınız hiçbir iş yok..
Sadece bir ziyarette bulunuyor ve eleştirinizi yapıyorsunuz..
Bunun üzerinden medyada yapılan haberlerle, oy avcılığına soyunuyorsunuz...
Neresinden bakarsanız bakınız, istismar merkezli davranışlar bunlar..
Tüm bu yorumlarımız, önyargılı mı?
Aslında Kemal Kılıçdaroğlu, “siyasi amaçlı olarak değil, insanî amaçlı bir ziyarette bulunduğunu” mu iddia ediyor? “İstikbalin Başbakanı olarak, olumsuzlukları yerinde görüp, tesbitte bulunmak üzere Zonguldak’a gittim” mi diyor?.. “Ziyaretin arkasında, acı üzerinden siyaset yapmak olmadığı” iddiasını mı dillendiriyor? “Sadece acılı insanların üzüntülerini paylaşmak amacı taşıdığını” mı ileri sürüyor?..
O zaman bunu test etmek çok kolay...
Benzer bir olayda da aynı ziyareti gerçekleştirmek..
Bakın dün Van’ın Özalp ilçesinde, askerî alanın yanındaki bir mahalde, oyun oynayan çocukların, patlayan askerî mühimmat yüzünden, birisinin öldüğü, dördünün ağır yaralandığı açıklandı.. Bir yaralı çocuk daha var.
Haydi bakalım Kemal Bey.. Sizi görelim..
Hemen bugünden tezi yok. Van’a da bir geçmiş olsun ziyareti düzenleyin..
Evet, Van’daki üzüntümüz, Zonguldak’taki kadar büyük değil.. Ama Van’da ağır yaralananlar, çocuklarımız.. Yaralanmalarının sebebi ise apaçık bir ihmal..
Zonguldak’da ne oldu, nasıl oldu, niye oldu, tam olarak belirlenmiş değil.
Ama Van’daki olayın net fotoğrafı ortada.. Askerin; mühimmatına bile sahip çıkamadığı bir gerçek ile karşı karşıyayız.
Haydi Kemal Bey. Sizi görelim.. Zonguldak’taki ziyaretle, hükümeti kızdıracağınız söylense de, yola koyuldunuz, ziyaretinizi yaptınız...
Van’a ziyaretiniz de, Genelkurmay’ı kızdırabilir.
Ama siz, Genelkurmay’ı kızdırmama düşüncesi ile, mağdur olmuş çocukların ailelerini ziyaretten kaçınmayınız...
Sizi görelim..
Buyurun, Van’a ziyaretinizi bekliyoruz.
Yoksa, “Van’a ziyaretten oy çıkmaz. Hükümete yönelik bir eleştiri çıkmaz. Tam aksine, askere eleştiri yorumlarına sebebiyet veririz. Bu da bize yaramaz” mı diyorsunuz?
Onun için,“Van’a ziyarete gerek yok” mu diyorsunuz?
Öyle mi Kemal Bey?..
Bu arada, bakın aklımıza ne geldi..
Kemal Bey nereli idi?
Tunceli Nazimiyeli değil mi?
Birkaç hafta önce,Nazimiye ilçesine bağlı Sarıyayla Karakolu, teröristler tarafından basılmıştı değil mi?
Kemal Bey, o olaydan sonra Nazimiye’ye gidip hem karakoldaki askerlerimize, hem de bölge halkına geçmiş olsun dileğinde bulundu mu?..
Hayır..
Orada da mı, işi oya tahvil edecek bir çıkış noktası yoktu?!. Onun için mi Kemal Bey o ziyareti gerçekleştirmedi..
Soralım kendisine, “Doğum yerindeki karakola baskın olduğunda bile, kendi ilçeni ziyaret etmemen, ama Zonguldak’taki maden kazasında hemen ziyarete koşmanın arkasında siyasi rant kaygısı mı var?..”
Soralım ve “ilkeli politikacı”dan cevap bekleyelim..
Askeri kızdırmamaya özen gösteren..
Siyasileri vurmak için, ölümlerin üzerinden bile oy avcılığına soyunan..
Dürüst politikacı(!)dan açıklama bekleyelim.. Gelirse de yayınlayalım..

VAKİT