Muhafazakârlardan bir anayasa değişikliği geldiğinde, “Rejimi değiştirmek istiyorlar” diyerek hemen saldırıya geçenler, patronlar kulübü TÜSİAD’ın, biraz da kışkırtma kokan anayasa değişikliği talebine övgüler düzüyorlar.

Bu fırsatı kaçırmayan CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, hemen soluğu TÜSİAD’da almış.

Sormuşlar Kemal Bey’e: “Gürsel Tekin, ‘başörtülü aday olabilir’ diyor.Siz ne diyorsunuz?”

Ne demesini beklersiniz Kemal Bey’in?

Parti olarak; birisinin dediğini diğeri, mümkün değil, hemen 24 saatte yalanlamayı adet haline getirdiklerine göre, mutlaka “Olmaz” demiştir, değil mi?

Aynen tahmin ettiğiniz gibi.

CHP’nin Genel Başkanı Kemal Bey’in cevabı şöyle: “İnsanlar başörtülü olabilirler, engel yok ki zaten, geçmişte de vardı. MHP’den bir arkadaş başörtülüydü, İçtüzüğe uygun olarak geldi, Genel Kurul Salonu’na girerken başını açtı, kimse de bir şey söylemedi.”

Demek ki, dışarıda başını örtmeye de, birilerinin bir şey deme ihtimalleri varmış ama.. Dememişler.

Bu lütfunuzdan dolayı, kadınlar size şükranlarını sunarlar, Kemal Bey..

Demek ki ne imiş?

“Dışarıda başörtü takmaya engel yokmuş!”

Çok çok teşekkürler Kemal Bey.

Peki nerede başörtü takmaya engel var?

Onu da açıklıyor 24 saatte bir söz değiştiren partinin Genel Başkanı Kemal Bey: “Yani dışarıda herkesin giyimi kuşamı özgürdür, ona kimse müdahale edemez, ama ben de Meclis Genel Kurulu’na kravatsız giremem. Kadın milletvekilleri pantolonla giremez. Belli kuralı vardır. Devlet dediğin belli kurallar bütünüdür. Biz de o kurallara saygı duyacağız, uyacağız. Bir kişinin dışarıda türban, başörtüsü takması, pantolon, manto giymesi, çarşaf giymesi bizim ilgi alanımızın dışında. Ama devlet dediğimiz kurumun içinde olacaksa konulan kurallara hepimizin uyması gerekiyor.”

İşte böyle sayın seyirciler.

Devlet dediğin, öyle kuralsız olmaz.

“Aç, göster kuralı” desen, gösteremez ama..

Kafasında öyle bir kural icat etmiş ya..

O da yeter.

Koskoca CHP’nin Genel Başkanının “yasak” olarak bildiği bir fiil için, anayasada, Meclis içtüzüğünde açık bir kural aramaya ne gerek var.

O “Yasak” diyorsa, yasaktır.

İşte o kadar.

Ve patronlar kulübünde, bu açıklamanın hemen arkasından alkış tufanı!

Hay mübarekler, hepinizi gözlerinden öpeyim ben.

Birkaç gündür özgürlük havarisi kesilen anayasa değişikliği propagandanızla, beni şaşırtıyordunuz.

“Patronlar klübü, bu ülke insanlarının dini özgürlüğüne engel çıkartmadan, mümkün değil duramaz” diyordum.

Gerçek yüzlerini hemen ortaya çıkardılar.

Uzun uzun yorum yapmamıza gerek kalmadı. Türban yasağına verdikleri alkış desteği, sosyal demokrat CHP ile, patronların nasıl bir işbirliği içinde olduklarını ortaya koydu..

Çok teşekkürler hepinize..

Bu arada, benim dikkatimi çeken bir husus var. Patronlar, “Her yoksul aileye 600 TL” vaadini, Kemal Bey’e sormamışlar.

“Kemal Bey, nereden bulacaksın bu parayı? Yoksa bizden mi alacaksın?” dememişler.

Anlaşılan onlar da inanmıyorlar o vaade.

“Fiyakasını bozmayalım, gariban insanlardan oyu kapsın.. Nasıl olsa 24 saatte dönüyor, ondan da dönüverir” diye düşünmüş olmalılar..

Veeee. Tüm bu tablonun arkasından can alıcı soru/cevap geliyor: “CHP, seçimden mağlup çıkarsa parti başkanlığına devam edecek misiniz?”

Kemal Bey’in cevabı da şöyle: “CHP mağlup çıkarsa, yani oylarını anlamlı bir şekilde artırmazsa, elbette beklemenin bir alemi yok.”

Demek ki ne imiş? “Mağlup olmak, oyları anlamlı oranda artıramamak” demekmiş..

Bizim bildiğimiz, final maçını ya kazanırsınız, ya da kaybedersiniz..

Kemal Bey açısından kaybetmek garanti.. Hedef, skordaki farkı azaltmaktan ibaret..

Amaç İktidar olmak falan değil.

İktidar, ufukta görünmüyor.

Birinci parti olma ihtimali sıfır..

Mağlup çıkma garanti de, alınacak oy belli değil.

Eee; en azından bu konuda hadlerini biliyorlar.. İşkembeden atmıyorlar..

Gerçekten de; başörtüye yasak isteyen bir partinin, patronlar kulübü ile kol kola giren bir sosyal demokrat başkanın, seçimlerde birinci çıkması hayalden ibaret..

Onun için, iktidarı hayal bile edemiyorlar!

İyi de ediyorlar..

YENİ AKİT