FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminin 3 numaralı ismi olarak gösterilen Kemal Batmaz, Akıncı Üssü'nde çekilen görüntülere, ABD tarafından alınan "örgüt lideriyle görüşmeye gittiği"ne dair ifadesine ve diğer tüm delillere rağmen duruşmalarda, darbe girişimine katıldığını ve örgüt üyeliğini reddetti. Batmaz, 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü yakınında yakalandığında "Arsa bakmaya gitmiştim." yalanıyla başlayan inkar stratejisini sürdürüyor.

FETÖ'nün Hava Kuvvetleri İmamı olduğu belirtilen, daha önce örgüte bağlı Kaynak Holding bünyesinde Kaynak Kağıt isimli şirkette genel müdürlük yapan Batmaz, darbe girişiminin yaşandığı gecenin sabahında Akıncı Üssü yakınında, yine örgütün sivil imamlarından olduğu bildirilen Harun Biniş ile yakalandı.

Batmaz, ilk ifadesinde İstanbul'da emlakçılık yaptığını ve önceden tanıdığı, yine örgütün sivil imamları arasında gösterilen Harun Biniş'e yardımcı olmak için 15 Temmuz Cuma günü saat 21.00'de otobüse binmek için terminale gittiğini kaydetti. Bilet alacakken "değnekçi" olarak tabir edilen birinin gelip, sadece yakıta ortak olması şartıyla Ankara'ya gidecek bir arkadaşının otomobiline binebileceğini söylediğini anlatan Batmaz, bunun üzerine tanımadığı, ancak isminin Ahmet olduğunu öğrendiği bu kişinin arabasıyla 16 Temmuz sabahı Ankara'ya geldiğini belirtti.

Çayyolu'nda Biniş ile buluşup Kazan'a taksiyle geçtiklerini iddia eden Batmaz, burada taksinin ayrıldığını, kısa süre sonra da Harun Biniş ile etrafa bakarken jandarma ekiplerince yakalandıklarını kaydetti.

Jandarma tarafından yakalandığı sırada cep telefonu ve çantasını düşürdüğünü, yanında ayrıca tablet, bilgisiyar gibi dijital malzeme olmadığını savunan Batmaz, örgütün şirketlerinden 2015 Mayıs itibarıyla ayrıldığını ve bu tarihten sonra "cemaat" ile irtibatının olmadığını, FETÖ ile bir bağının bulunmadığını öne sürdü.

Ek ifadesinde Akıncı Üssü'ne hiç girmediğini hatta nerede olduğunu bile bilmediğini ileri süren Batmaz, darbe girişiminin en önemli şüphelilerinden Adil Öksüz'ü ise hiç tanımadığını iddia etti.

Batmaz, örgütün lideri Fetullah Gülen'i de basından tanıdığını ve kendisiyle daha önce hiç görüşmediğini savundu.

Ek ifadesi sırasında 11 Temmuz 2016'da, Adil Öksüz ile aynı uçakla ABD'ye gittiği, dönüşte de yine aynı uçağa bindiği belirtilen Batmaz, bunu "tesadüf" olarak değerlendirdi.

"Ben döndüğüm uçakta Adil Öksüz'ün olduğunu bilmiyordum, kendisiyle hiç karşılaşmadım. Uçaktan indikten sonra konuşmuşluğum, görüşmüşlüğüm yoktur." diyen Batmaz, havalimanında Öksüz ile arka arkaya durduğu ve yan yana yürürken görülen bazı fotoğrafları gösterilmesine rağmen bunun tesadüf olduğunu ileri sürdü.

Batmaz, soruşturma aşamasında üçüncü kez alınan ifadesinde ise Akıncı Üssü'nde bulunduğuna dair görüntülerin izlettirilmesi üzerine, bu kişinin kendisi olmadığını öne sürerek inkar taktiğini sürdürdü.

Soruşturma aşamasındaki dördüncü ifadesinde ise daha önce tanımadığını, görüşmediğini söylediği Adil Öksüz ile konuşurken çekilmiş videoları gösterilen Batmaz, bunun da "tesadüf eseri" olduğunu ileri sürdü. Batmaz, Adil Ösüz'ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım'ı 8-10 yıldır tanıdığını ancak Öksüz'ü tanımadığını savundu.

Mahkemedeki savunmasında Öksüz'ü daha önce gördüğünü itiraf etti

1 Ağustos 2017'de başlayan Akıncı Üssü davasında, örgüt lideri Fetullah Gülen ve sivil imamlardan Adil Öksüz'ün ardından üçüncü sırada yer alan Batmaz, duruşmada hakim karşısına çıkan ilk sanık oldu.

Batmaz, iş ortağı Mehmet Sungur'dan dolayı önceden tanışıklığı olan Abdulhadi Yıldırım'ın, savcılıktayken Öksüz'ün kayınbiraderi olduğunu öğrendiğini ileri sürdü.

Mehmet Sungur ile ortaklığını sonlandırmak için 11 Temmuz 2016'da ABD'ye gittiğini, aynı uçakta Adil Öksüz'ün de yer aldığını bilmediğini savunan Batmaz, Sungur ile görüşemeden iki gün sonra Türkiye'ye dönüş yaptığı sırada Öksüz'ün yine aynı uçakta olduğu konusunda bilgisinin bulunmadığını iddia etti.

Batmaz, "Öksüz'ü biraz önce bahsettiğim Abdulhadi Yıldırım'ın yanında bir iki defa görmüştüm. Yalnızca dönüş yolculuğunda bir iki defa görmeden dolayı merhabalaşma olabilir. Çünkü göz aşinalığı var." dedi.

ABD'de darbe girişimine yönelik talimatlar aldığına dair iddiaları da reddeden Batmaz, örgüt liderinin bulunduğu Pensilvanya'ya da gitmediğini savundu.

Otomobille değil, otobüsle Ankara'ya gelmiş

Batmaz, soruşturma aşamasındaki ifadelerinde tanımadığı "Ahmet" isimli bir kişiyle 16 Temmuz'da Ankara'ya geldiği yönündeki beyanlarını, mahkeme huzurundaki savunmasında değiştirdi.

Ankara'ya daha önce söylediği gibi 16 Temmuz sabahı değil, 15 Temmuz öğleden sonra geldiğini belirten Batmaz, ismini vermek istemediği bir arkadaşının evinde kaldıktan sonra Harun Biniş ile ertesi sabah buluştuğunu iddia etti.

Mahkeme başkanının "Daha önce bahsettiğiniz bu Ahmet isimli kısım hikaye yani." sözleri üzerine Batmaz, "Hikaye" dedi.

Batmaz, 15 Temmuz akşam saatlerinde istirahat ederken saat 23.00 civarında uçak sesleri üzerine uyandığını ve olaylardan haberdar olduğunu savundu.

Biniş ile 16 Temmuz'da buluşup söz verdiği için Kahramanazan'a gittiklerini ve burada güvenlik güçlerince gözaltına alındıklarını anlatan Batmaz, ayrıca Ankara'ya gelirken kullandığı otobüs firmasını hatırlamadığını öne sürdü.

Görüntüleri kabul etmemesine rağmen sanıklar o olduğunu söyledi

Mahkemede, 143. Filodaki görüntüler ile Atatürk Havalimanı görüntüleri izletilen Batmaz, 143. Filo'daki kişinin kendisi olmadığını, Atatürk Havalimanındaki görüntülerin ise kendisine ait olduğunu ifade etti.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Selfet Giray'ın, bilirkişilerin, Akıncı Hava Üssü'ndeki görüntülerin kendisine ait olduğu yönünde "kesin tanımlama" raporu verdiğini bildirmesi üzerine de Batmaz, üste bulunanlardan kimsenin kendisine ilişkin beyanı olmadığını ileri sürdü.

Batmaz, 143. Filo koridorunda bulunduğu sırada Akıncı Üssü'nün komutanı tuğgeneral Hakan Evrim'in, önünden geçerken başı ile selamladığı sivil kıyafetli kişinin de kendisi olmadığını iddia etti. Sanık Evrim de sorulması üzerine Batmaz'ı görmediğini ve tanımadığını kaydetti.

Ancak davanın sonraki celselerinde ifadesi alınan sanık eski astsubay Erkan Çoban, savunmasında Kemal Batmaz'ı elinde tabletle gördüğünü, fakat yanındakilerle ne konuştuğunu duymadığını belirtti.

Sanık eski astsubay Mehmet Özkan Haniçi de tablet ve bilgisayar gibi başka bir cihazın bulunmadığını ifadelerinde ileri süren Batmaz'ı gördüğünü kaydetti. Haniçi, savunmasında "143. Filo'da gördüğüm ve tabletle görüşmeler yapan kişinin de Kemal Batmaz olduğunu çok rahat söyleyebilirim." dedi.

Sanık eski astsubay Melih Yılmaz da savunmasında, "Elinde tabletle Kemal Batmaz'ı gördüm. Sırtı bana dönük, sivil, uzun saçlı biri daha vardı." ifadesini kullandı.

Yalanını, ABD'den gelen belgeler çürüttü

Mahkemedeki çapraz sorgusunda "FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile görüşüp, darbe planını onaylattığı" iddialarının sorulduğu Batmaz, "Ben ne Pensilvanya'ya gittim ne orada bir şey onaylattım ne de bu mevzu ile ilgili bir talimat aldım. 'Yapıldı' denen toplantılara iştirak etmedim." yanıtını vermişti.

Batmaz, ayrıca soruşturma aşamasındaki ifadelerinde Gülen'i basından tanıdığını ve kendisiyle hiç görüşmediğini iddia etmişti.

ABD İç Güvenlik Bakanlığının, 8 Eylül 2017'de, Emniyet Genel Müdürlüğüne gönderdiği belgeler, Batmaz'ın Gülen'i tanımadığı yönündeki ifadelerini de çürüttü.

Belgelerde, Batmaz'ın 1 Ocak 2016'da, ABD'nin New Jersey eyaletinin Newark Havaalanı'ndaki sorgulamasına yer verildi.

Parayı nerede kullanacağı soruldu

Buna göre, ABD'ye çok sık gidip geldiği görülen ve üzerinde 7 bin ABD doları bulunan ve sorguya alınan Batmaz'a bu parayı nerede kullanacağı soruldu.

Üzerindeki parayı ABD'deki harcamalarında kullanacağını savunan Batmaz, kendisini İsmail Çelik isimli arkadaşının karşılayacağını, bir gece Riviera adlı otelde, ardından da Yavuz Ulusoy isimli arkadaşıyla "İmam Muhammed Fetullah Gülen" ile kalacağını belirtti.

Bu belgeler mahkemeye ulaştıktan sonra bir diyeceği olup olmadığı sorulan Batmaz, bu ifadeleri kullanmadığını, tercümeden kaynaklı hata olabileceğini öne sürdü.

Akıncı Üssü davasının 21 Ocak 2019'da görülen celsesinde esasa yönelik mütalaasını açıklayan savcı, darbeyi yöneten sivil sanıklar Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş için 79'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemişti.