Her iki kadın da erkeklerle birlikte darp edildiklerini, kötü muameleye maruz kaldıklarını ve elbiselerinin çıkartıldığını, Gazze Şeridi’nin kuzeyine en yakın nokta olan Gazze kentine ulaşabilmek için zor koşullarda sekiz kilometre yürümek zorunda kaldıklarını söyledi.

İşgal ordusunun baskını sonrası Kemal Advan Hastanesi’nden çıkmak zorunda kalan hemşire Şuruk Er-Rantisi, işgal güçlerinin beklenmedik bir şekilde hastaneyi kuşattığını, hastane arşivini yaktığını ve yangının diğer bölümlere de sıçradığını bildirdi.

İşgal ordusunun hastaneyi boşaltmalarını ve yürüyebilecek durumda olan hastalardan bölgeden uzaklaşmalarını istediğini belirten Er-Rantisi, uzun süre yürümek zorunda kaldıklarını, işgal güçlerinin erkekleri kadınlardan ayırdığını ve daha sonra küçük gruplara bölündüklerini, elbiselerini çıkarmalarının istendiğini ve çıkarmayı reddedenlerin dövüldüğünü, cep telefonlarına da el konulduğunu anlattı.

Hastaneye düzenlenen baskından kurtulan Meha Mesud da işgal güçlerinin hastaneyi gece yarısı kuşattığını ve sabaha doğru işgal askerlerinin hastanenin içine girdiklerini söyledi.

İşgal askerlerinin tankların içinden Hastane Müdürü Dr. Hüsam Ebu Safiyye’ye seslenerek hastanenin boşaltılmasını istediklerini bildiren Meha Mesud, “İnsani koşulları göz önüne almadan herkesin dışarıya çıkmasını istediler” dedi.

Meha Mesud, işgal ordusu tanklarının hastaneden çıkanları gözetlediğini ve işgal askerlerinin hastaneden çıkanlardan yürürken arkalarına bakmamalarını istediğini ifade etti.