Dr. Hüsam Ebu Safiye, işgal güçlerinin saldırılarına tanıklık ettiği Kemal Advan Hastanesi'ne yapılan baskın sırasında yaşadığı zor anları anlattı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Dr. Ebu Safiye işgal saldırısında kaybettiği oğlunu anarken kendini tutamadı ve gözyaşlarına boğuldu ve Gazze'de yaşanan acı olayların ortasında oğlunu da kaybetmenin derin acısını yaşadığını ifade etti.

Kemal Advan Hastanesi'nden Al Jazeera'ya konuşan Ebu Safiye, özellikle sağlık personelinden 31 kişiyi tutuklayan işgal ordusunun çekilmesinden sonra hastanedeki insani durumun "anlatılamayacak kadar kötü" olduğunu söyledi.

Gazze kuzeyinde İsrail ablukası altındaki Kemal Udvan Hastanesi'nin Başhekimi Husam Ebu Safiye, İsrail saldırılarında hayatını kaybeden oğlu İbrahim'in cenaze namazını kıldırıyor pic.twitter.com/4C0SmpX2AB

— Halid Abdurrahman (@halidabdurrhman) October 26, 2024

Sadece iki doktor

Hastanenin şu anda sadece iki doktorla faaliyet gösterdiğini kaydeden Dr. Hüsam, “Başka bir meslektaşım ve ben hizmet vermeye çalışıyoruz, ancak özellikle cerrahi alanında gerekli tıbbi personelden yoksunuz, bu da gerekli bakımı sağlayamamamıza neden oluyor” dedi.

Dr. Hüsam yaralı sayısının sürekli arttığını ve gerekli tıbbi imkanların olmaması nedeniyle insanların hayatlarını kaybettiğini söyledi. Uluslararası topluma, yaralıları kurtarmak üzere tıbbi personel ve ekipman sağlamak için insani yardım koridorları açma çağrısında bulundu.

Ayrıca hastaların hastaneler arasında taşınması için ambulans çağrısında bulunarak, “Sağlık sistemi tamamen çökmüş durumda ve İsrail ordusunun hastaneye saldırmasının ardından tanık olduğumuz koşulları tarif edemeyiz” dedi.

"Acil müdahaleye ihtiyaç var"

Dr. Hüsam, tüm tıbbi kaynaklar tükendiği için hastanedeki durumun acil uluslararası müdahaleye ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Ayrıca gözaltındaki sağlık personelinin serbest bırakılması ve uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulunarak hastanenin önemli ölçüde zarar gördüğünü belirtti.

“Her şeyimizi kaybettik, oğullarımızı bile. Oğlumu öldürdüler ve onu kendi ellerimle hastanenin içine gömdüm. “Biz buraya insani bir mesaj vermek için geldik ama onlar çocuklarımızı öldürüyorlar.

Çocuklarımızın gözlerimizin önünde öldürüldüğü korkunç sahnelere tanık oluyoruz ve onları kendi ellerimizle hastane bahçesine gömüyoruz”