Kehanet!
Kur’an-ı Kerim, Kehaneti büyük bir günah olarak tanımlar. Hristiyanlar ve Yahudilerin gözünde Kahinler, peygamber varisleridir. Tanrıdan kaynaklanan bilgileri sezgi yolu ile alarak insanlara ulaştırırlar.. Kalp gözü açık insan anlamında kullanılır Kahin kelimesi.. Kehanet de bizdeki Keramete nisbet edilir..
2012’ye ilişkin batıda o kadar çok Kehanet var ki! Sadece batıda değil, Çin’de, Hindistan’da, Meksika’da.. Uygar batı kilisenin peşinde, kilise de Kahinlerin peşinde geleceği okumaya çalışıyor. Kur’an- Kerim ise bizi Kahinler ve Kehanet konusunda uyarır. Kıyamet saatinin kimse tarafından bilinmeyeceğini de haber verir..
Bizim için Kıyameti beklemeye gerek yok. Kişinin ölümü kendi kıyametidir.. Biz nefes alıp vererek yaşamayız. Nefeslerimiz sayılıdır ve her nefes alışverişte biraz daha ölürüz aslında..
Kıyamet alameti sayılan bazı şeylere işaret edilmiştir eski metinlerde, onların da çoğu gerçekleşmiştir..
Gün gelecek kıyamet kopacak.. Kıyamet öncesi bazı büyük alametler, değişiklikler olacak. Kur’an-ı Kerim bunlardan Dabbetül Arz ve Yecüc Mecücden söz eder.. Bir de Sekine/Tabut dan.. Yaygın gündem ise Mehdi, Mesih ve bizim geleneğin Melhemei Kübra, Hristiyan kaynaklarda Argemedon diye söz edilen bir kıyamet savaşından söz edilir. Bizde Mesih Hz. İsa’dır aslında. Onun geri dönüşünden söz edilir. Yahudiler ise “Meşiyah” adı ile bir başkasını bekliyorlar. Bizde ve Hristiyan dünyasında bizim “Deccal”, Hristiyanların “Anti Crist” dedikleri bir kötü adam beklentisi vardır..
Aslında geleceği okuma adına kendi geleceklerini hazırlıyorlar.. 21 ya da 24 Aralık, kimileri için tarihin sonu.. Bu iddiayı saçma bulabilirsiniz, ama buna inananların böyle bir gelecek için seferber olmaları dünyayı yeni, tehlikeli bir maceraya sürüklüyor.
Kimileri Tanrıyı kıyamete zorlama çabasında, kimileri yeni büyük bir savaşın hazırlığında, kimi dünyayı saracak afetler için kendine daha güvenli bir yer aramakta.
Türkiye’nin Ege bölgesi, Yuhanna vahyindeki kehanete inananların akınına uğramış durumda.. Biliyorsunuz, kimi Evengalişlere göre Türkler, Gog-Magog soyundan geliyor.. Yani Yecüc Mecüc. Onlara göre Deccal’in çocuklarıyız bizler.. Kimi Mehdi bekliyor, kimi Mesih, kimi Meşiyah’ı bekliyor.. Deccal Hristiyanların dilinde “Anti Crist” olarak tanımlanıyor.. Bizimkiler Melheme-i Kübra’dan söz ediyor, ötekiler Argemedon’dan..
Batılılar Kehanet yorgunu.. Çünki her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. İnsanlar neye inanacaklarını şaşırmış durumdalar. Kimileri cinlerin, kimi de uzaylıların yeryüzünü istila etmesinden korkuyor.. Kimileri bir nükleer savaş endişesi yaşıyor.. İşin ilginç yanı Fütüristler, Stratejik Araştırma Kuruluşları da geleceğe ilişkin olarak Kahinlerden çok da farklı şeyler söylemiyorlar.. Görüş birliği ettikleri tek konu, gelecek günlerin geçen günleri aratacağı..
Ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel kriz büyüyecek, hastalıklar, afetler artacak. Terör patlayacak, hastalık sayısı artacak, büyük salgınlar olacak, falan filan..
İsrail için hemen herkes artık gelinen noktanın bir “son” olduğunda hemfikir..
Dünyanın en fanatik Kahinleri Yahudiler arasından çıkıyor olsa gerekir.. Açtıkları bütün fallar kendileri için zamanın sonuna işaret ediyor olsa gerekir..
Evet, dünyayı çok kötü kullanıyor ve yönetiyoruz.. Nükleer savaş bir kıyamete dönüşebilir.. İnternet ve genom hayatımızı radikal bir şekilde etkilemeye devam ediyor.. Bunlar ciddi bir tehdit ve gerçek bir tehlike.. Kimileri artık gelecekten umudunu kestiği için “Tanrıyı kıyamete zorlamaktan” söz ediyor..
Ancak hayat devam ediyor. İmtihan da.. Allah (cc) bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan ediyor.. Sur’a üfürülecek ve Kıyamet kopana kadar da bu böyle olacak ve sonuçta herkes yaptıklarının hesabını verecek.
Şu gelecek de bizi kurtaracak, bu gelecek böyle olacak. Bunlarla vakit kaybetmeyin. Herkes için ancak yaptığının karşılığı vardır.. Herkes layık olduğunu bulacak.. Hz. Nuh geldi oğlunu, Hz. Lut geldi karısını kurtarabildi mi? Oysa Firavunun karısı Asiye kurtuluşa erenlerdendi..
Biz her gün ölüme ve kıyamete bir adım daha yaklaşıyoruz.. Değişmeyen bir hakikat bu! Aralık ayı da geçecek. Belki yeni bir kozmik çağa, yeni bir evreye girecek dünya. Ama sorumluluklarımız değişmeyecek. Hayat devam edecek.
Ha bu arada, Vatikan Hz. İsa’nın doğum günü ile ilgili tarihi yanlış hesaplamış. 1-2-yıl değil, 4 yıla yakın bir hata.. Sakın kıyamet gününü de birileri yanlış hesaplamış olmasın. Birileri korkularını ertelemek zorunda kalabilir. Gelecekle ilgili bir şey söyleyeyim mi; İstikbal inkılabatı içinde en gür sada İslam’ın sadası olacaktır.. Selâm ve dua ile.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT