Kdz. Ereğli'den Sisi Cuntasına Lanet
Ereğli Özgür-Der, Mısır’daki askeri darbenin 1. yılında cunta lideri Sisi ve destekçilerini protesto etti.
HAKSÖZ-HABER
Ereğli Özgür-Der Temsilciliği, ilçe merkezi kaymakamlık karşısındaki park alanında bugün saat 17.30’da gerçekleştirmiş olduğu eylemle, Mısır’daki askeri darbenin 1. Yılında cunta lideri Sisi ve destekçilerini protesto etti.
Eylemin sunumunu yapan Kenan Ersoy konuşmasında; 3 Temmuz 2013 günü işbirlikçi Arap rejimleri ve emperyalistlerin desteğini alarak İhvan-ı Müslimin lideri Mursi ve iktidarını alaşağı eden askeri cuntanın hiçbir ahlaki kriterinin olmadığını ifade etti. Ramazan ayının ilk günlerini yaşadığımız bu günlerde Rabbimize olan kulluğumuz gereği oruçlarımız, namazlarımız ile kardeşlerimize yönelik destek eylemlerimiz arasında fark gözetilmemesi gerektiğini ifade etti. Zalimlerin tüm dünyanın gözleri önünde katlettiği kardeşlerimizin verdikleri mücadelenin, tıpkı Rasulullah ve ashabının verdiği mücadele gibi bizleri dirilten sorumluluklar barındırdığını belirtti. Zalimlerin her yerde aynı karakterde olduklarını Suriye’de Esed, Filistin’de Siyonistler, Mısır’da Sisi, Irak’ta Maliki’nin,, isimleri farklı olsa da icraatlarının aynı olduğunu, birbirlerinden farkları olmadığını belirtti.
Daha sonra basın açıklamasını okumak üzere sözü Davut Çevik’e bıraktı. Basın açıklamasında Ereğli’den tüm dünyadaki kardeşlerimiz selamlanarak mücadelelerinin arkasında olunacağı mesajı verildi.
Okunan açıklama sırasında “Ereğli’den Mısır’a Direnişe Bin Selam”, “Filistin Halkı Yalnız Değildir”, “Müslüman Zulme Boyun Eğmez”, “Yaşasın Küresel İntifada” “İhvana Selam Direnişe Devam”, “Defol Sisi Seninleyiz Mursi” sloganları tekbirler eşliğinde atıldı. Basın açıklaması sonrası Kdz. Ereğli İmam Hatip Lisesi mezunu Muhammet Akif Müftüoğlu tarafından dua okunarak basın açıklaması sonlandırıldı.
BASIN AÇIKLAMASI:
MISIR’DA DARBENİN YILDÖNÜMÜNDE
MÜSLÜMAN KARDEŞLER(İMİZ)İN YANINDAYIZ!
Bugün burada zalim Mısır cuntasının, Müslüman kardeşlerimize olan tahammülsüzlüğüne karşı, hakkı ayakta tutan şahitler olmak için toplandık. Bundan tam bir yıl önce 3 Temmuz 2013 tarihinde, Mısır tarihinde halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve iktidarı, katil Sisi ve destekçileri tarafından cunta darbesi ile iktidardan uzaklaştırılmıştı. Mısır halkının cunta yönetimi ve başındaki Sisi’ye karşı büyük bir katılımla ortaya koymuş oldukları onurlu sivil direnişleri, ordu tarafından ağır silahlarla halkın üzerine ateş açılarak, bir gecede binlerce kardeşimiz meydanlarda katledilerek bastırılmaya çalışıldı. Tek suçları tevhid, adalet özgürlük istemek olan kardeşlerimiz kadın erkek, genç yaşlı yüzer yüzer dünyanın gözü önünde katledildi. Efendilerinin Adeviye’de öldürerek bitiremedikleri Esma’ları, üniversiteli gençleri zindanlara doldurdular. İhvan-ı Müslimin’in faaliyetlerini yasaklayarak terörist ilan ettiler.
Darbe sürecine karşı insanlık tarihinin en meşru ve ahlaki direnişlerinden birini gösteren Mısır halkının yüzlercesini katleden, binlercesini de zindanlara dolduran Sisi cuntası, uyduruk gerekçelerle sözde mahkemelerinde yargıladığı kardeşlerimize idam cezaları vermeye devam ediyor. Onların uyduruk mahkemelerine direnen İhvan-ı Müslimin liderlerinden Muhammed Biltaci, “ Kızımı öldürdünüz, oğlumu hapsettiniz, eşimi sürdünüz, kliniğimi yaktınız, benim içinse idam ya da hapsiniz farketmez” sözleri ile alınan kararların mücadele azmini engelleyemeyeceği mesajını vererek, bizlere şerefli bir direnişi miras bırakmaktadır.
Tunus’tan başlayan, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’de devam eden Müslüman halkların intifada mücadelesini en zalimane uygulamalarla bastırmaya çalışan diktatörlere karşı Müslüman halkların mücadelesi de onurlu bir şekilde yükselmeye devam ediyor. Suriye’de katil Esed ve yandaşları, Filistin’de kan emici Siyonistler, yokluk içinde iftarlarını açmayı bekledikleri sırada kardeşlerimizin üzerlerine bombalar yağdırıyor. Yıllarca açık hava hapishanesine çevrilen Gazze’de çoluk çocuk demeden, karadan, havadan, denizden en vahşi savaş araçları ile saldırılarına devam eden Siyonistler, son birkaç gündür kardeşlerimizi misket bombaları ile hunharca katlediyor. Tarihin en onurlu direnişlerine imza atan Gazze’li kardeşlerimiz, Siyonist çetenin bu vahşi saldırıları karşısında da şerefli mücadelesine devam ediyor. Tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşen böylesi vahşetlere karşı ne İslam dünyasından ne de insan haklarının temsilciliğini yaptığını söyleyen çevrelerden herhangi bir tepki duyamıyoruz. Emperyalistler, kurulu düzenlerinin sarsılmaması için diktatörleri teşvik etmekte, desteklemeye devam etmekteler. Mısır’da ve Suriye’de adeta bir tiyatro gösterisini andıran, cunta kontrolündeki sözde cumhurbaşkanlığı seçimlerine halkın hiçbir teveccühü olmamasına rağmen iktidarlarını ilan eden bu zalimlere tebrik mesajları iletebilmekteler.
Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Siyonist işgalcileri, Suudi ya da İran gibi işbirlikçileri ve tüm bu katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD’sini, Rusya’sını bu zalimlere olan desteklerinden dolayı lanetliyoruz.
Emperyalist sömürgeci güçlerin ve işbirlikçi diktatörlerin, Müslümanlar üzerinde yüzyıldır estirdikleri teröre, yaptıkları hırsızlıklara sessiz kalmayarak dur diyor, Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
Bizler Rabbimizin ahirette vereceği adalet terazisinden hiçbir şüphesi olmayan insanlarız. Ahiretin terazisi gibi, dünyanın da terazisinin adaletli olması adına; Muhammed Mursi dâhil tüm İhvan-ı Müslimin tutuklularının serbest bırakılarak, Muhammed Mursi'nin görevine iadesi sağlanmalı, darbenin asker-sivil tüm aktörleri yargılanıp, hak ettikleri ağır cezaları alması gerektiğini belirtiyoruz.
Bizler hakları gasp edilenlerin, zulme maruz kalanların ve direnenlerin kardeşleri olarak 3 Temmuz’dan beri işte bunun için meydanlardaydık. Ve yine kardeşlerimizin yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz! Zulüm ve zorbalık yeryüzünden silinene kadar da bu böyle devam edecek!
İnananların destekçisi Allah’tır. Allah kendisine hakkıyla kulluk edenleri yalnız bırakmaz. Bizler Ereğli’den başta Mısır’daki kardeşlerimiz olmak üzere, Suriye’de, Filistin’de ve tüm dünyada müstekbirlere karşı direnen kardeşlerimizin yanında ve destekçileri olduğumuzu ifade ediyor, onları asla yalnız bırakmayacağımızı ilan ediyoruz.
Değerli basın mensupları ve katılımcılar açıklamamızı Sezai Karakoç’un sözleriyle bitiriyoruz.
Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak.
Onlar sanıyorlar ki, bizden kurtulsalar mesele kalmayacak. Halbuki bizden kurtulsalar, vicdan azabından kurtulamayacaklar, vicdan azabından kurtulsalar, tarihin azabından kurtulamayacaklar. Tarihin azabından kurtulsalar, Allah'ın gazabından kurtulamayacaklar!!!
Siz darbeciler, İhvanı Müslimin hareketini tutsak ederek, sokaklarda hunharca katlederek, idam sehpalarına göndererek sindireceğinizi, korkutacağınızı hatta yok edeceğinizi sanıyorsunuz. Tüm zalimlere bilmedikleri bir şeyi öğretmek istiyoruz. Bizler sizin zulmettiğiniz Müslüman Kardeşleriz. Bizler İhvanı Müsliminiz, bizler Hamasız, bizler zalim baas çetesine karşı direnen Suriyeli Müslümanlarız. Bizler dünyanın her yerindeyiz. Bizler dün vardık, bugün varız ve yarın da olacağız ve sizin karşınızda dimdik duracağız, adaleti haykıracağız. Sizin bu caniliğinizi tüm dünyaya haykıracağız. Nesillerimizi zulmünüzü anlatarak yetiştireceğiz. Gelecek, zalimleri lanetle hatırlayacak. Ve bir gün, bu dünya gül bahçesine dönecek. Bunu böylece bilin ve unutmayın!
Selam hakkı ayakta tutan, vahyin şahitliğini yapan tüm mü’minlerin üzerine olsun.
ÖZGÜR-DER EREĞLİ TEMSİLCİLİĞİ
HABERE YORUM KAT