1. HABERLER

  2. HABER

  3. KCK, PYD’nin “Rojava” Siyasetinden Rahatsız
KCK, PYD’nin “Rojava” Siyasetinden Rahatsız

KCK, PYD’nin “Rojava” Siyasetinden Rahatsız

PYD'nin Suriye'de El Nusra ile topyekûn bir savaşa girmesi PKK ve KCK kanadında rahatsızlık uyandırdı.

05 Eylül 2013 Perşembe 12:54A+A-

KCK cephesi, "El Kaide ile neden savaşıyorsunuz, öyle bir karar mı var. El Kaide ile Kürtleri karşı karşıya getirmeyin" mesajı verdi.

PKK'nın Suriye kolu olarak PYD'nin uzun zamandır bölgede El Nusra ile kanlı bir savaşın içine girmiş olması PKK ve KCK cephesinde rahatsızlıklara neden oldu. PKK'ya yakın yayın organlarından Yeni Özgür Politika'da yer alan bir haber analizde PKK'nın ve KCK'nın bu rahatsızlığı açkıça ortaya kondu ve PYD'ye "Neden Kürtlerle El Kaide'yi karşı karşıya getiriyorsunuz. El Kaide ile savaş kararı yok. El Kaide'nin de Kürtlere karşı bir savaş kararı yok" mesajı verildi.

PYD'nin El Nusra ile topyekün savaşa girmesinin Kürtler ile El Kaide'yi karşıya karşıya getirme anlamını taşıdığını belirten analizde, bunun bir an önce durdurulması ve kanlı savaşın yerine stratejik siyasetin izlenmesi istendi.

İşte Yeni Özgür Politika'da yer alan ve PKK ile KCK'nın PYD'ye eleştirisi olarak değerlendirlen o analizden bazı bölümler:

PYD'NİN DAR VE TEK YANLI DURUŞU YANLIŞ

"Bizce PYD'nin ve tüm Kürtlerin yaşananları bu sonuçlar temelinde de sorgulaması lazım. Dar ve tek yanlı duruş ve mücadelelerle sonuç alınamaz. Dahası zarar görme, kazanımları kaybetme bile yaşanabilir. Bu açıdan dikkatli olmak ve olayları çok yönlü ele almak gerekir.

SİYASET ÖNE ÇIKMALI

Dikkat edelim, 19 Temmuz Devrimi savaşla kazanılmadı, kansız bir devrimdi ve doğru siyasetin başarısı oldu. Bu siyasetin merkezinde de Rojava'yı çatışma alanı haline getirmemek ve herkesle taktik ilişki içinde olmak vardı. Fakat şimdi Rojava Özgürlük Hareketi bu tutumda görünmüyor. Her şeyden önce, çok savaşçı kesilmiş durumda ve her şeyi savaşla halletmek istiyor. Halbuki önce siyasal yaklaşım gerekli, siyasette derin ve geniş olmak gerekli. Ama sanki siyaset unutulmuş gibi. Herkesle ilişki içinde olmayı öngören bir hareket, şimdi neredeyse herkesle savaşır hale gelmiş durumda. Belliki bunun düzeltilmesi gerekiyor.

EL-KAİDE İLE SAVAŞ KARARI YOK

Diğer yandan düşmanı iyice tanımak ve doğru tarif etmek lazım. Karşıt olan herkese "Çete" deyip geçmek fazla sonuç vermez. Deniyor ki, bu çete denenler El Nusra örgütüne aitler. Yine El Nusra örgütü de El Kaide'nin bir kolu. Bu durumda Rojava Kürtleri ve dolayısıyla tüm Kürtler El Kaide ile savaşa tutuşmuş oluyorlar. Hem de seferberlik düzeyinde! Halbuki bizim bildiğimize göre hiçbir parçada Kürtlerin El Kaide ile savaş yapma kararı yok. El Kaide'ye "Çete" de demiyorlar. Ayrıca Rojava da dahil hiçbir yerde şu koşullarda Kürtlerin El Kaide ile savaştan kazançlı çıkması mümkün değil.

El Kaide'nin Kürtlerle savaşma ve Rojava Devrimini yıkma kararı var mı, bilmiyoruz. Normalde olmaması gerekiyor. El Kaide'nin Kürtlerle, PKK ile savaştan kazanacağı fazla bir şey olamaz. Kaldı ki El Kaide ya da onun kolları böyle bir şey yapmak istese bile, bu durum Kürtlerin hemen savaşmasını getirmez. "Oldu bittiye geldik" demek de politik duyarlılık ve tedbirden uzak olunduğunu gösterir.

O halde Kürtlerin Rojava Devrimini yıkma amaçlı saldırılara karşı kesin bir tutumla ve sonuna kadar direnirken, aynı zamanda siyasetin çözümleyiciliğini kullanmaları da önemlidir."

 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum
  • Rıdvan Kaya / 05 Eylül 2013 18:11

    Bu haber örgütü ne kadar bağlar bilmiyorum ama en azından körü körüne sürdürdükleri çatışmayı sorgulayan seslerin duyulması iyi bir şey. Çünkü bu çatışma ortamı taraflara yarar getirmez, sadece Esed rejimini güçlendirir.

    Bugüne kadar bizim de altını çize cize söylediğimiz buydu. Tutumunuzla Baasçılığı güçlendiriyorsunuz diyorduk. İslami grupların zaten çatışma istemediklerini ve bugüne kadar ısrarla bundan kaçındıklarını hatırlatıyorduk.

    Ne var ki uydurdukları yalanların esiri oldular ve belki de içlerindeki ve özellikle de medyalarında hakim unsur olan Alevi bağnazlığının tesirine kapılarak Suriye direnişini katil, çeteci, Kürt düşmanı gibi çirkin sıfatlarla yaftalamaya kalktılar. Hızlarını alamayıp, katliam iddialarının ateşe benzin dökmeye çalışan unsurların yalanları olduğunu söyleyen bizler gibi İslami çevreleri de katliam savunucusu ilan ettiler.

    Umarım gelinen noktada daha mantıklı ve soğukkanlı bir tutum öne çıkar. Zalim rejimleri güçlendirecek söylem ve tavırlar terk edilir. Herkes bilmeli ki, İslami gruplar düşmanlaştırılarak Kürt halkına özgür ve adil bir gelecek inşa edilemez. Çünkü Kürt halkının geleceği Ümmetin geleceğinden ve kurtuluşundan bağımsız değildir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Haşim Ay / 05 Eylül 2013 15:59

    Yazıyı okudum. HPG’nin sitesi de almış.

    Evet, PYD’ye eleştiri var ama paradoks da az değil.

    1-“Rojava direnişi”ne de toz kondurtmuyor.

    2-Yazarın kendisi de YPG ile çatışanlar için "çete" ifadesini kullanıyor.

    3-Son birkaç cümlede PYD’ye yaptığı bazı eleştiriler KCK/PKK imzalı yorum-açıklamalarla çelişiyor.

    4-Stratejik olarak “Rojava’da Kürt kazanımları”nı merkeze alıyor. YPG/PYD’nin bu “kazanımlar”ı savunma savaşını “kahramanca” nitelemesi yaparak yüceltiyor. Bu nedenle de stratejik değil, pragmatist zeminde yapılmış taktiksel bir eleştiri gibi.

    5-Eleştirinin KCK’ya maledilmesini ve bu bağlamda haberde atılan başlığı ise abartılı bulduğumu belirtmek isterim. KCK/PKK imzalı söylem ve eylemlerin istisnasız tümü Suriye Kürdistanındaki çatışmalarda PYD/YPG’yi “Rojava halkı” ve “kazanımları” adı altında canhıraş savunmakta olup bu savunuya yönelik her türden karşı sesi ihanetle damgalamaya devam etmektedir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Fikri. / 05 Eylül 2013 15:38

    Ciddi bir siyasi çekişme ve müdahaleler var.
    Çözüm sürecinden ister nemalanma ister yararlı bulma ister Kürt halkının yararına görme olsun beklenti var. Bu bazı kesimlerde rahatsızlık uyandırıyor, çatışmaların belli minvalde tekrar oluşmasını istiyor. Ama Türkiye'de birinci kesim daha organizeli.
    Diğer yandan Suriye'deki konjonktürden yararlanmak isteyenler arasında da bir çekişme var, kimisi İran-Baas ekseninden destek alıyor, kimisi Muhaliflerin eninde sonunda kazanacağı Baas'ın geleceğinin olmamasından ama Suriye'de birinci kesim çok organizeli.
    Bşr de Kürt Hinterlandında Barzani ve Irak coğrafyasındaki dengele var. Bu kesimde de Maliki ve destekçisi İran ile aralarında çekişme var.
    PYD'nin kulağı çekilmektedir. Görünüşe göre PYD ya zorla ikna edilip kulvarını değiştirecek ya da tasfiye edilecek, başka yol görünmüyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ruha / 05 Eylül 2013 14:47

    Bu analiz bize, doksanlı yıllarda, önce Türkiye Hizbullah'ını şeytanlaştırmak adına ona 'Hizbulkontra' yakıştırmasında bulunup, bunu neredeyse sözde Hizbullah'a karşı olması 'emredilen' Kürtlerin tümünü kapsayacak şekilde genişletme düşüncesinde idi.

    Ama, bir müddet sonra, bu hareket karşısında tökezleyen ve kısmi de olsa darbe yiyince, Hizbullah'a Kürt halkını temsil ediyor. O da rejime karşı. Dolayısıyla onlarla da birlikte hareket edebiliriz' noktasına gelinmişti!

    O zaman konjönktür şimdikinden çok farklı idi ve ne de olsa kendilerini Kürdistan ve Türkiye ulusal sınırları içerisinde dönüp dolaşan bir örgüt vardı.

    El Kaide ise, bizce ve Kürt ulusalcıları açısından da yanlışı ve doğrusu ile düşüncesi, gelecek tasarımı, mevcut yapısı ve eylem biçimiyle daha farklı ve ümmet bağlamında komple bir yapıya sahip! PKK'nin ise, El kaide ve Nusra gibi hareketlerle baş edemeyeceği apaçık ortada.

    Tabiri caizse, El Kaide tüm bilad-ı İslam'da var, hayalleri geniş ve ümmetle birlikte, tüm mazlum ve muztazaf halkların umudu olduğunu hep dile getiriyor ve batı karşısında da kararlı; PKK ve PYD ve sair ulusalcı güçler ise, Rojava denilen tabiri caizse araziye takılıp kalmışlar ve reel politik, diyalektik okumalarına rağmen toprakçılar!

    Onlar savaşta ayette de vurgulandığı gibi Müslümanları gözlerinde oldukça çok gördüklerinden telaşa kapılıp devrimlerini(!) kazanımlarını(!) kaybetmek istemiyorlar!

    Yanıtla (0) (0)
  • vanlı / 05 Eylül 2013 14:32

    el kaide den mücahitleri arakadan vurduklarında ' biz dünyaca ünlü ,
    amerikanın bile baş edemediği örgüte ağır bir darbe vurduk' diyordular.
    ne zaman ki mücahidler onlara ders verdiler o zaman 'bunlar çete demeye başladılar. bunların haline acırmısın sevinirmisin. bence en iyisi dalga geçmek. ...

    Yanıtla (0) (0)