Kayseri’den Kudüs’e
Kayseri'de insanlık, insani dayanışma, erdemlilik ve İslami bilinç yargılanıyor.
Kayseri'de Gazze merkezli, Filistin merkezli o büyük duyarlığı ve dayanışmayı birileri kendince mahkûm etmeyi, küçük düşürmeyi, cezalandırmayı istiyor.
Kayseri'de yeryüzünün vicdanına kara çalınmak isteniyor.
Kayseri'de aslında Uludere duyarlığı, Hrant duyarlığı, Ortadoğu'daki müstezafların duyarlığı sinsice hayatın dışına itilmek isteniyor.
Kayseri'de Rachel'in,
Nureddin'in,
Selahaddin'in,
Berfin'in,
Malcolm'un,
Ebuzer'in,
Selman'ın,
Bilal'in,
Heniye'nin,
Fosfor bombalarıyla yakılıp kavrulan kadınların ve çocukların,
Bütün ezilenlerin ve zulme karşı direnenlerin yüreği daraltılmak, çığlıkları susturulmak, göğe uzanan parmakları kırılmak isteniyor.
Kayseri'de, kirli ağızlar ve satılmış kalemler eliyle, uyanışın önüne içeriden barikatlar kurulmak isteniyor.
Fakat nafile!
Kayseri'den Kudüs'e, Gazze'ye, Diyarbakır'a, Hama'ya, Kahire'ye, yeryüzünün bütün onurlu ve kardeş ırmaklarına uzanan bu intifada selini kim durdurabilir, bu iman izdihamını kim bastırabilir, bu güzellik yumağına kim kıyabilir?
Kentlerin yollarını tutanlar;
Dipçikleri, copları, tankları, topları ve uçaklarıyla yeryüzüne ölüm yağdıranlar,
Her yerde bir 'dokuzlu çete' kurarak insanlara korku salmak isteyenler;
Bizi yaşadığımız yerlerden kovmak isteyenler,
Bizi 'zindanlık etmek' isteyenler,
Bizim kardeşliğimize gölge düşürmek isteyenler…
Bilsinler ki ne evimiz satılıktır ne direnişimiz.
Ne de sınırları aşarak her gün biraz daha büyüyen kardeşliğimiz!
Kahrolsun zalimler, zorbalar ve yandaşları!
Kahrolsun gölgesi arkadan vuranlar!
Kahrolsun şeytan ve yardakçıları, Kahrolsun İsrail ve Amerika!
YAZIYA YORUM KAT