MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde hayli atak.. Konuşmaları, benzetmeleri, iddiaları hayli cesurca.. Kime karşı? Tayyip Erdoğan’a karşı.

Peki aynı Devlet Bahçeli, 1999’da, 2000’de, 2001’de Bülent Ecevit’e karşı nasıldı?

Önünü ilikleyen, her söylenilene “peki” diyen bir politikacı değil miydi?

“Saygımız, makama idi” şeklindeki söylemleri boşverin.

“Makama saygı” sebebi ile Ecevit’in önünde ceket ilikleniyorduysa, şimdi de o makamda Tayyip Erdoğan oturmuyor mu?

Tayyip Erdoğan’a niye aynı saygı gösterilmiyor?!

Kim ne derse desin, Türkiye’de mütedeyyin insanların yaşadıkları birçok mağduriyetin müsebbibleri arasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de var. Türkiye’nin yaşadığı birçok ekonomik sıkıntıda Bahçeli’nin de katkısı var!

Hatırlar mısınız, İmam Hatip liselerine katsayı adaletsizliği, ilk defa hangi yılda uygulandı?

Hep söylenir ama, o tarihte kimin iktidarda olduğuna pek dikkat çekilmez.

Evet beyler, Türkiye’de İmam Hatip mezunlarına üniversite kapısını kapatan katsayı adaletsizliği, ilk defa Devlet Bahçeli’nin iktidar ortağı olduğu 1999 yılında uygulandı.

Ve o zulüm, 10 yıl sonra, daha yeni kaldırıldı.. Beğenilmeyen Tayyip Erdoğan tarafından!

Peki, mütedeyyin ailelerin kız çocuklarını okutmalarında büyük bir rahatlık sağlayan İHL’lere başörtülü gidebilme imkanı ne zaman ortadan kalktı?

Evet, hatırlayın bakalım, 1997’de, 1998’de, sadece bir-iki tane İHL’de başörtü yasağı tartışması varken, bunu kararlı bir şekilde tüm İHL’lere şamil kılan ve hatta İlahiyat Fakültelerinin de başörtülü öğrenci almamaya başladığı dönem hangi iktidar dönemi idi?

Tabii ki Devlet Bahçeli’nin Başbakan Yardımcısı olduğu, 1999-2002 iktidar dönemi!

Demek ki, “başörtü yasağı”nı, masaya yumruk vurup kaldıracağını iddia eden Devlet Bahçeli, bırakın üniversiteden yasağı kaldırmayı, bir de o yasağı İHL’lere kadar da getirmişti!

Katsayı adaletsizliği senin döneminde başlıyor.

Başörtü yasağı İHL’lere senin döneminde geliyor..

Ve sen bugün, bu yasakları kaldıran Başbakan’a meydan okuyorsun!

“Yolsuzluklardan tutun, vatan ihanetine kadar, geçen süre içerisinde hesap sorulması gereken herkesten yüksek adalet önünde hesap sormazsam namerdim” diyorsun..

İyi de Sayın Bahçeli, bahsettiğin o hesabı sormaya kalkarsan, listenin en başında kendini bulacağını bilmiyor musun sen?

Bu ülkede, katsayı, başörtü yasağının İHL’lere kadar inmesinin yanısıra, 50 milyar dolarlık banka hortumunun yapıldığı dönem de, senin iktidar dönemin değil miydi?

Hesap sormaya başlarsan, kendinden başlaman gerekmez mi?

Diyecek ki Sayın Bahçeli: “Banka hortumunda belki haklı olabilirsin, ama vatana ihanette hesap sormakta haksız mıyım?”

Onda da haksızsın Sayın Bahçeli..

Çünkü bu ülkede, senin iktidar döneminde idam cezası yürürlükte idi.

Mahkeme de, terörist başı Apo’nun idam cezasını kesinleştirmişti.

O cezayı TBMM Başkanlığı’nın çekmecesinde bekleten kimdi?

Devlet Bahçeli değil miydi?

Soracak mısın 2000 yılında “Başbakan Yardımcısı” sıfatı ile o icraatı yapan Devlet Bahçeli’ye hesap?

Sadece cezanın infaz edilmemesinde değil, sonrasında idam cezasının kaldırılmasında da yine Bahçeli iktidardaydı.

Diyecek ki Sayın Bahçeli: “Ben idam cezasının kaldırılmasında, olumlu oy vermedim.”

İyi güzel de, “olumlu oy vermedin” ama, bugünlerde esip gürlediğin gibi, çıkıp iki satır laf da etmedin. Tam aksine, koalisyon ortaklığını bozarak, idam cezasının kaldırılmasının önüne geçme imkanın varken, bunu da yapmadın!

Değil mi sayın Bahçeli!

Şimdi Erzurum’da bağırıp çağırmak kolay..

İktidar döneminde ne yaptın sen?

Katsayıda yaptığın ortada.

Başörtüde yaptığın ortada..

Apo’nun idamında yaptığın ortada!

Banka hortumlarında yaptığın ortada..

Bunlar ortadayken, daha hangi hakla birilerinden hesap soracağını iddia ediyorsun?.

Hesap sorulacak birisi varsa, 2002’de sandıktan yediği tokattan sonra istifa edip, sonra tekrar partinin başına geçen kişi olmalı değil mi?

“Apo’yu Kızılay’da sallandırma” sözü vererek % 18 oy alıp, sonra mahkeme kararını çekmecede saklayan kişi olmalı değil mi?

Evet, hesap sorulması gereken kişi; “Biz başörtü yasağını sokakta yürüyerek değil, masaya yumruk vurarak kaldırırız” diyerek mütedeyyin insanların oylarını alıp, sonrasında ise yasağı İHL’lere kadar indiren olmalı değil mi?

Ne dersiniz Sayın Bahçeli?

VAKİT