1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. Katil İsrail ordusu Cebaliye’de okulları yakıp Filistinlileri kaçırıp soykırım gerçekleştiriyor
Katil İsrail ordusu Cebaliye’de okulları yakıp Filistinlileri kaçırıp soykırım gerçekleştiriyor

Katil İsrail ordusu Cebaliye’de okulları yakıp Filistinlileri kaçırıp soykırım gerçekleştiriyor

Filistinliler, işgalci İsrail'in iki haftadan fazla bir süre önce yiyecek ve su kaynaklarını kestiği Cebaliye’de tam bir soykırım uygulandığını belirtiyor.

24 Ekim 2024 Perşembe 18:42A+A-

Middle East Eye'a konuşan görgü tanıkları, işgalci İsrail askerlerinin Gazze'nin kuzeyinde etnik temizlik yapma amaçlı saldırıların üçüncü haftasına yaklaşırken, aç, susuz  ve kuşatma altındaki Filistinli  sivilleri evlerinden  zorla çıkarmak için Cebaliye ve yakın bölgelerde okul okul dolaştığını söyledi .

İşgalci İsrail'in büyük kara birlikleri, yoğun hava saldırıları ve topçu ateşiyle, yerinden edilmiş ailelerin barınak olarak kullandığı ev ve binalara doğrudan ve sistematik bir şekilde saldırıyor ve herkesi silah zoruyla dışarı çıkmaya zorluyor. 

BM okulları ve evlerinin de aralarında bulunduğu binalar, daha sonra insanların geri dönmesini engellemek amacıyla katil İsrail askerleri tarafından ya yıkılıyor ya da yakılıyor. 

Daha sonra askerler erkekleri kadınlardan ayırıyor, onları aşağılayıcı işkenceli saha sorgulamalarına götürüyor ve daha sonra birçoğunu bilinmeyen yerlere kaçırıyor. 

cebeliye-4.jpg

Kadınlar ve çocuklar Cebaliye mülteci kampının güneyine doğru gitmeye zorlanıyor. Raporlara göre, Filistinlilerin bazıları saldırılardan kaçarken bombalanıp katledildi.

Katil İsrail'in tehditlerine uymayı reddedenlerin çoğu, Cebaliye'nin batısına, Beyt Lahiye'ye giderken, diğerleri ise komşu Gazze Şehri'ndeki en yakın noktalara ulaştı.

Gazze'nin kuzeyinde yaşayan Hasan *, katil İsrail güçlerinin sivil savunma ekipleri ve sağlık görevlilerinin yaralıları kurtarmasını engellemesi üzerine, Cebaliye sokaklarında çok sayıda ceset gördüğünü söyledi

"Bu bir soykırım. İnsanları aç bırakıyorlar, insanları abluka altına alıyorlar. Burada, Cebaliye’de hâlâ on binlerce insan var," dedi MEE'ye.

Yerel muhabirler, işgalci İsrail’in saldırından önce 1 milyondan fazla insana ev sahipliği yapan Kuzey Gazze'nin şu ana kadar neredeyse yarısının evlerinden zorla çıkarıldığını tahmin ediyor ve geri kalanların da önümüzdeki günlerde benzer bir kaderle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor. 

Saldırı, işgalci İsrail hükümetine, Gazze'yi ikiye bölen Netzarim Koridoru'nun kuzeyindeki bölgelerin boşaltılmasını ve İsrail'in "kapalı askeri bölge" kurmasını öngören "Generallerin Planı" adlı bir planın ardından başladı. 

Plana göre, bölgede kalmayı seçen herkes Hamas mensubu sayılacak ve öldürülebilecek.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mülteciler Ajansı Unrwa, Gazze Şehri de dahil olmak üzere Gazze'nin kuzeyinde yaklaşık 400 bin kişinin kaldığını tahmin ediyor.

Bu arada kuşatma altındaki bölgeler, işgalci İsrail güçlerinin Filistinlileri etnik olarak temizleme planının bir parçası olarak açlık ve yetersiz beslenmeyi daha da kötüleştirdiği suçlamasıyla, yıpratıcı bir kuşatma ve medya karartması altında kalmaya devam etti.

Filistinlilere yiyecek ve su sağlanmıyor, katil İsrail güçleri ise evlerinden dışarı çıkan herkesi ayrım gözetmeksizin katlediyor.

cebeliye-5-001.jpg

Hasan, MEE'ye yaptığı açıklamada, Cebaliye'deki birçok Filistinlinin hala evlerinde mahsur kaldığını, işgalci İsrail saldırılarından zarar gören kampın büyük bölümünün önceki saldırılarda yerle bir edilmesinin ardından birçok ailenin aynı binada saklandığını söyledi.

İşgalci İsrail güçlerinin bölgedeki kuşatma taktiklerini yoğunlaştırdığını ve insanların evlerinin veya yerleşim alanlarının önüne stratejik olarak yerleştirilen su varillerine bombalar yerleştirmeye başladığını söyledi.

"İsrail güçlerinin yaptığı şey, bombaları bir bölgeye yerleştirmek, sonra geri çekilmek ve daha sonra patlatmak" dedi.

"Bunlar [patlamalar] deprem gibi ses çıkarıyor.

"Bütün bunlar, [İsrail'in] bölgedeki sakinleri tahliye edip yerlerinden etme ve bölgeyi temizleme planının bir parçası."

Şu anda Cebaliye mülteci kampında mahsur kalan bir diğer sakin Yahya, MEE'ye yaptığı açıklamada, insanların bitkin olduğunu ve koşulların dayanılmaz olduğunu söyledi.

"Etrafımdaki tüm alan yıkıldı. Evler, arabalar ve hatta insanlar. Çoğu yaralı. Her birinin kolunda, bacağında, başında veya gözünde bir yaralanma var," dedi Yahya.

Ama o ve binlerce diğer bölge sakini Cebaliye’yi terk etmeyeceğini belirtiyor.

"Cebaliye'yi sadece cansız bir beden olarak bırakacağım, başka yolu yok" dedi telefonla, arka planda topçu ateşi duyulurken. 

İşgalci İsrail güçleri okul ve evlere yönelik saldırıların yanı sıra, Gazze'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren az sayıdaki hastaneyi de kuşatma altına alıyor. 

Gazze sakinlerinden Ahmed Ebu Kamer, İsrail güçlerinin savaştan önce Gazze Şeridi'ndeki en büyük hastanelerden biri olan Endonezya Hastanesi'nin hemen yanına askeri üs ve sorgu merkezi kurduğunu söyledi.

Sağlık tesisinin, bir haftadan fazla bir süre önce elektrik ve yakıt gibi kaynakların kesilmesinin ardından tamamen hizmet dışı kaldığını da sözlerine ekledi. 

İsrail güçleri ayrıca El-Avda Hastanesi'nin yakınında konuşlanmış durumda ve bu durum ambulansların hastaneye girip çıkmasını engelliyor. 

Ebu Kamer, "Hastane sadece içeride sıkışan vakalarla ilgileniyor" dedi. 

Ancak en "kritik durum" Kamal Adwan Hastanesi'nde yaşanıyor. 

"[İçerideki arkadaşım] bana hastanenin aşırı kalabalık olduğunu, şu anda iki ana binada 2.000'den fazla kişinin bulunduğunu söyledi," diye ekledi Abu Qamar. 

"Kimse ne dışarı çıkabiliyor ne de içeri girebiliyor. Hastane çevresinde yaralılardan yardım çağrıları yükseldiğinde, sağlık ekipleri büyük riskler alıyor, hatta şehitlerin naaşlarını yerde bırakıp sadece yaralıları kurtarmaya çalışıyorlar.

"Her birkaç saatte bir hastanenin üzerinde bir helikopter uçarak herkesi dışarı çıkmaları konusunda uyarıyor ancak durum felaket boyutunda ve hastanenin etrafındaki top atışları durmaksızın devam ediyor."

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün (MSF) Kamal Adwan Hastanesi'nde görevli ortopedi cerrahı Dr. Muhammed Obeid, hastanedeki durumu "felaket" olarak nitelendirdi.

MSF'ye gönderilen ve MEE'nin incelediği ifadesinde, sağlık ekiplerinin hayatını kaybedenlerin bedenlerine ulaşamadığını ve yaralıları kurtaramadığını söyledi.

Dr. Obeid, "Yaralıları tedavi edecek araçlarımız yok. Tıbbi personelimiz veya cerrahi ekipmanımız yok" dedi. 

"Kamal Adwan hastanesinde her renk ve biçimde ölüm var. Topçu ateşi durmadı. Uçaklar durmadı. İnsansız hava araçları durmadı.

"Sağlık personeli bitkin. Çok yorgunlar, birçoğu yaralı. Ailelerinden de birçoğu yaralı. Ne diyeceğimi bilmiyorum."

Bu arada sivil savunma ekibi, Gazze'nin kuzeyinden yardım çağrıları almaya devam ettiklerini, ancak ambulansların yaralılara ulaşamadığını söyledi.

Sivil savunma sağlık görevlisi Motaz Ayoub, MEE'ye yaptığı açıklamada, "Her an yaralılar ve şehitler oluyor" dedi ve ekledi: "Yaralanan herkes ölene kadar kanamaya devam ediyor."

Ayoub, Kamal Adwan Hastanesi hariç diğer tüm hastanelerin hizmet dışı kaldığını söyledi.

cebeliye-2.jpg

 'Ölüm kokusu her yerde'

Hasan, MEE'ye yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin ayrıca BM depolama merkezlerine baskın düzenlediğini ve saldırı sırasında yiyecek çaldığını, ayrıca durumu daha da kötüleştirmek amacıyla su ve kanalizasyon borularını kasıtlı olarak hedef aldığını söyledi.

"Onlar [İsrail güçleri] özellikle su kaynaklarını veya hâlâ kalan su borularını hedef alıyorlar" dedi.

"Yani insanlar artık sadece açlıktan değil, susuzluktan da ölüyor."

Kendisinin ve diğerlerinin verdiği ifadeler, Unrwa şefi Philippe Lazzarini'nin teşkilatının personelinin bölgenin kuzey kesimlerinde yiyecek, su veya tıbbi bakım bulamadığını söylemesinin ardından geldi.

"Yollarda ve molozların altında kalan cesetlerle her yerde ölüm kokusu var" diye yazdı eskiden Twitter olarak bilinen X'te. 

"İnsanlar sadece ölmeyi bekliyorlar. Kendilerini terk edilmiş, umutsuz ve yalnız hissediyorlar."

"Her an, her saniye ölülerle, yaralılarla ilgilenmek zorunda kalıyoruz" dedi.

"İnsanlar ölüleri gömmek için mezarlıklara bile ulaşamıyor. Bu yüzden şimdi bazıları sokaklara ve yollara gömülüyor. Kuzeydeki durum çok, çok felaket."

Geçtiğimiz hafta BM destekli IPC tarafından yayınlanan bir raporda, kıtlık riskinin tüm Gazze Şeridi'ni etkilediği uyarısında bulunularak, "en kötü senaryonun gerçekleşebileceği" ifade edildi.

IPC, insani yardım ulaştırılmasındaki kısıtlamaların devam etmesi halinde gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmenin endişe verici düzeylerde yoğunlaşacağını belirtti.

İşgalci İsrail hükümeti, Gazze'de yetersiz beslenmeye yol açan koşulların bulunduğunu reddederek, gerekli yardımların İsrail'den Gazze'ye sınırdan geçmesini sağlamak için uluslararası örgütlerle birlikte çalıştıklarını söyledi.

cebeliye-3.jpg

Ancak ülkenin kendi bakanlıklarına göre, geçen ay Gazze'ye girmesine izin verilen gıda yardımının yedide birinden azı ekim ayında girdi.

IPC'ye göre Gazze Şeridi'nin tamamı 4. Evre olarak sınıflandırılmış olup, önemli bir müdahale yapılmazsa Eylül 2024 ile Ağustos 2025 arasında altı aylık ile beş yaş arasındaki çocuklarda yaklaşık 60.000 akut yetersiz beslenme vakasının görülmesi bekleniyor.

Açlık ve etnik temizlik planının uygulanması, ABD'nin İsrail'e desteğini artırmasıyla birlikte gerçekleşti.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, İsrail'in geçen Ekim ayında başlattığı savaştan bu yana bölgeye yaptığı 11. ziyaret için Pazartesi günü İsrail'e geldi. 

Kaynak: Middle East Eye

HABERE YORUM KAT