Katil Esed Tehcir Ettiği Sivillerin Mallarına El Koyuyor
Esed rejimi, Suriye'nin nüfus yapısını değiştirmek, muhaliflere destek vermekle suçladığı sivillerin geri dönüşlerini engellemek için taşınmaz mallarına el koyuyor.
Beşşar Esed rejimi, Suriye'de saldırı ve ablukalarla göç ettirdiği sivillerin taşınmaz mallarını yağmalıyor ve el koyuyor. Geri dönmeleri bu yolla engellenen siviller arasında ünlü isimler dahi yer alıyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğine göre, yaklaşık 8 yıldır süren iç savaşta 6,6 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi, 5,6 milyon kişi ise mülteci konumuna düştü.
AA muhabirlerinin yerel kaynaklardan derlediği bilgilere göre, Esed rejimi ve destekçileri, bir süredir zorla göç ettirdikleri sivillerin geride bıraktığı taşınmaz mallarına el koyuyor.
Son dönemde bu uygulamasını yaygınlaştıran rejim, bir yandan geri dönme çağrısı yaparken, diğer yandan el koyma, yağmalama, haciz yoluyla geri dönüşleri engellemeyi amaçlıyor.
Rejim ve destekçileri özellikle muhalif bölgeleri saldırı ve tehcir yoluyla ele geçirdiği Şam, Halep, Humus ve Hama illerinde bu yöntemlere başvuruyor.
Esed rejimi bu eylemlerine kılıf olacak yasayı nisan ayında çıkardı. "10 numaralı" olarak bilinen yasa, mal varlıklarını bir ay içerisinde beyan etmeyenlerin evleri, iş yerleri veya arsalarının kamulaştırılmasını öngörüyor.
Eş zamanlı olarak rejim, Halep ve Şam'da daha önce muhaliflerin kontrolündeki bazı semtlerdeki evleri yıkmaya başladı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch-HRW) 16 Ekim'deki açıklamasında, başkent Şam'ın Kabun mahallesinin uydu görüntülerini inceleyerek, rejimin mülkleri ihtarsız, tazminatsız ya da herhangi bir çözüm sunmadan yıktığını gözlemlediklerini kaydetmişti.
Rejimin evine el koyduğu siviller arasında ünlü isimlerin de olduğu biliniyor. Bunlardan biri Al Jazeera televizyonunun sunucu Faysam Kasım. Kasım'ın Süveyda'da evine 2015'te el koyan rejim, burayı askeri kışlaya çevirmişti.
"Rejim ülkeyi kendi özel mülkü gibi görüyor"
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Rejim bu yöntemle asıl bölge sahibi olan halkı yerinden edip Suriye’nin demografik yapısını değiştirmeyi hedefliyor. Rejim bu yolla ayrıca evlerinden ettiği sivillerin toprakları ile bağını koparıp geri dönüşlerini engellemek istiyor." dedi.
Bu durumu uluslararası toplantılarda sıklıkla dile getirdiklerini belirten Mustafa, "Rejime baskı yapılması ve bu uygulamalarından vazgeçmesi konusunda adımların atılmasını dile getiriyoruz." ifadesini kullandı.
Mustafa, rejimin ülkeden göç eden milyonlarca mültecinin malına göz diktiğinin altını çizerek, "Rejim ülkeyi kendi özel mülkü gibi görüyor. Dolayısıyla ülkedeki bir şeye el koyması için gerekçe aramıyor." diye konuştu.
Rejimin muhaliflere karşı ayrı bir tutumu olduğunu kaydeden Mustafa, şöyle devam etti:
"Elimizdeki bilgilere göre, rejim özel bir müdürlüğü yoluyla Suriyelilerin mal varlıklarına el koymayı meşrulaştıran adımları atmaya başladı. Listeler oluşturuluyor. Muhaliflerin geride bıraktıklarına haciz hükümleri veriliyor. Ayrıca rejimin yargısı belli aralıklarla mallarına el konulacaklara ilişkin isimleri açıklıyor."
"Rejim, Doğu Guta'ya geri dönenleri tutukluyor"
Rejim güçleri, 5 yılı aşkın süre ablukada tuttuktan sonra nisan ayında ele geçirdiği Doğu Guta'da askeri muhaliflerin, tahliye edilen sivillerin, doktorların ve sivil toplum kuruluşu çalışanlarının ev ve iş yerlerini talan etti.
Abluka döneminde AA için gazetecilik faaliyeti yürüten Yusuf Bustani de şunları söyledi:
"Esed ordusu, yağmacı ordu demek. Rejim askerleri ülkede yağmacılıkla tanınan bir kitle. Biz Doğu Guta'dan çıktıktan sonra orada kalanlar, tahliye edilenlerin evlerinin tek tek yağmalandığını söyledi. Çekirge gibi her şeye çöküyorlar. Yağmalama devam ediyor. Rejim güçleri sivillerin olmadığı her mahallede evlere el koyup soyuyor. Yurt dışına çıkmak zorunda kalanların evlerine ise rejim yanlısı 'şebbiha' adlı milisler aileleri ile yerleşiyor."
Suriye'deki tanıdıklarından pek çok olay duyduklarını belirten Bustani, "Rejim, Doğu Guta'ya geri dönenleri tutukluyor. Bunların bir kısmını muhalif olmakla suçlarken bir kısmını da zorla askere alıyor." dedi.
10 Numaralı yasayı değerlendiren Bustani, "Yasa bizim için sürpriz değildi. Çok acımasız bir yasadır. Rejim bölgesinde yaşayan sivilleri tehdit eden bir karar aslında. İnsanlar rejim safında olmazlarsa mallarını kaybetme korkusu içerisine girdi." şeklinde konuştu.
Rejimin yerel idare ve çevre bakanı Hüseyin Mahluf, nisan ayında yaptığı açıklamada, Duma'da abluka süresince yapılan taşınmaz alım satımı işlemlerini tanımayacaklarını açıkça beyan etmişti.
Halep'teki siviller evlerine dönemiyor
Rejim güçleri, Aralık 2016'daki 4 aylık ablukadan sonra başlayan sivil tahliyesi sırasında binlerce kişinin ev ve işyerine el koydu ve onları yağmaladı.
Esed ordusuna destek veren yerli ve yabancı gruplar bu mülklere yerleşirken, bir kısmını da kiraya verdiler. Bu güçler, evlerine dönmek isteyenlerin dönüşlerine izin vermiyor.
Muhalefet kaynaklarına göre, rejim geçen ay, doğu Halep'te Kerem Et-Terrab mahallesinde sivillere ait çok sayıda evi yıktı. Aynı bölgedeki Kerem Cezmeti, Kerem Müsyessar, Ard Hamra, Hayderiyye İnzarat'taki bazı evler de yasa kapsamında yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.
HABERE YORUM KAT