HİLAL ÖZTÜRK / Karar Gazetesi

Suudi Arabistan ve BAE’nin başını çektiği Katar’a siyasi abluka planının, askeri darbeyle sürdürülmesi için Yemen’de Suudi Arabistan adına savaşan Sudan askerlerinin Katar sınırına sevk edildiği ortaya çıktı. Karar’ın Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Tani’ye yakın bir üst düzey bürokrattan aldığı bilgilere göre, siyasi abluka kararının açıklandığı 5 Haziran’dan sonra Yemen olaylarına müdahale için Sudan’da bulunan çok sayıda asker Katar sınırına gönderildi. Operasyonu milli savunmadan sorumlu Sudan Bakanı El Hüseyin Taha Osman’ın BAE’li bir işadamından aldığı 1 milyar dolar karşılığında gerçekleştirmeye çalıştığı iddia edildi. Sudan devletinin ve hatta sınıra sevk edilen birliğin içindeki askerlerin de haberi olmadan yapılmaya çalışılan darbe girişiminin, Katar istihbaratının tespitiyle durdurulduğu belirtildi.

Katar istihbaratının askeri birliğin hareketini tespit ettikten sonra Sudan devletine haber vermesi ile darbe girişimi engellendi. Sudan askeri birliğe talimatı veren Bakan Osman’ın gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını sağladı. Askerlerin Yemen’deki gibi bir isyanı bastırmaya gittiklerini düşündükleri öğrenildi. Askeri birliğin Katar’a girmesi sonrası yaşanacak kaos ortamında Emir’in devrilmesi planlanıyordu. Böylece siyasi abluka ve sonrasında askeri darbeyle Katar’ın işgale ve ele geçirilmesine neden olabilecek olaylar yaşanabilecekti.

Katar’a yaptırım kararı alındığında ABD Başkanı Donald Trump’a ilk üç gün izin verilmesinin istendiği de öğrenildi. Bu 3 günlük sürede BAE’nin bir askeri birlik hazırladığı ve müdahale edeceği konuşulmuştu. İşte o askeri birliğin Sudan askerlerinden oluşan 10 bin asker olduğu ortaya çıktı. Ancak Katar istihbaratının başarısı ve Sudan’ın devletinin hızlı müdahalesiyle askeri darbe girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Böylece Katar’la ilgili planlar da değişti. Siyasi abluka Türkiye’nin Katar’a asker sevkiyatı ve Kuveyt’in arabulucuğu sürecin farklı şekilde ilerlemesini sağladı. Ancak siyasi abluka kararları açıklandıktan sonra ilk 3 gün içinde askeri darbe girişimi de gerçekleşseydi, Körfez’de yaşanan Katar krizi çok farklı bir boyuta ulaşabilirdi.