Kasyun Dağı'ndan Şam'ı izlemek hiç bu kadar keyifli olmamıştı...
Devrimden sonra Suriyeliler yaşadıkları hapis hayatından kurtulmanın tadını çıkartıyorlar.
HAKSÖZ HABER
Suriye devrimi Suriye halkının acılarına son veriyor. Yaşadıkları işkence ve zorbalıkların ardından gurbette yıllarını geçiren Suriyeliler ülkelerine dönmenin sevincini Kasyun Dağı'ndan Şam'ı izleyerek tecrübe ediyorlar.
Suriyeli 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ömer, Kasyun Dağı'nı en son 7 yaşında ziyaret ettiğini, 15 yıl sonra ilk kez buraya gelebildiğini AA muhabirine anlattı.
Tüm Şam halkının bu alandan mahrum bırakıldığını aktaran Ömer, "Hislerimiz çok güzel. Buradan bakıyoruz ama manzaraya doyamıyoruz." dedi.
Suriyeli genç, "Arkadaşlarıma hep, 'Bizler büyük bir hapishanede yaşıyoruz.' derdim. Sednaya, işkence merkezleri var. (Şam'ı göstererek) Bu da büyük hapishaneydi, kentin tüm halkı koca hapishanede yaşıyordu. Birçok şeyden mahrumdu." diye konuştu.
Tüm ülkeyi koca bir hapishaneye çeviren Baas diktasının yıkılmasıyla aslında 100 yıllık bir parantez kapanıyor. Suriye halkı tekrardan özgürlüğün tadını çıkartırken Kasın Dağı ise sembolik bir öneme sahip.
Şam sakini Muhammed de 2011'deki olayların başlamasının ardından 2013'te Katar'a göç ettiğini belirterek, "Ülkemi 11 yıl terk ettikten sonra çok şükür vatanıma, buradaki özgürlüğü görmek için geri geldim." ifadesini kullandı.
Muhammed, "Kimse Şam'da hayatın önceden nasıl olduğunu anlatamaz. Annem, babam bu ülkede 13 yıl nasıl yaşadı bilemiyorum. (O dönemde) Burada nasıl iki yıl yaşayabildiğime inanamıyorum. Her yerde kalpler karaydı." şeklinde konuştu.
Şam ve Suriye'nin "bir açık hava hapishanesi" olduğunu anlatan Muhammed, "Herkes Suriye'ye gelsin, Suriye çok güzel. İnşallah 3-4 ay içinde birçok şey değişecek." dedi.
Suriyeliler özgür ülkelerini inşa etmenin heyecanı içindeler. Suriye halkının sevincini paylaşamayanlar ise diktatörlüğe duydukları özlemle mezhepçi cuntayı tekrar diriltmeye çalışıyorlar. Ekonomik sıkıntılar ve yıkılan şehirler tekrardan ayağa kaldırılabilir ama Suriye'nin içindeki ve dışındaki şebbihaları hafife almamak gerekiyor!
HABERE YORUM KAT