'Karşılaştırmalı' Darbe Günlükleri…
2003-2004 sezonundaki darbe girişimleri hakkında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök'ün Ergenekon savcılarına sekiz saat süreyle ifade vermesi en önemli kilometre taşıydı.
Özkök yolu açtı; artık “mecburi bir istikamet” var…
Yani?
Dönemin diğer üst düzey komutanlarının ifadelerine başvurulması bekleniyor.
Darbe Günlükleri sürecinin Ergenekon Davası kapsamındaki yeni “tanık”lıkların da eklenmesiyle bugüne kıyasla çok daha iyi algılanmasının mümkün olacağını söyleyebiliriz.
Buradan hareketle, Ergenekon Davası'nın ilerleyen aşamalarında dönemin arka planının büyük ölçüde deşifre edilebileceğini öngörebiliriz.
*
Özden Örnek Günlükleri'nden sonra Mustafa Balbay Günlükleri'nin gün ışığına çıkarılması 'muhtıra girişimleri' dönemi hakkında fevkalade aydınlatıcı oldu.
Her iki günlüğün büyük ölçüde birbiriyle örtüştüğünü hatırlayalım…
Bununla birlikte, günlükleri karşılaştırmalı olarak masaya yatırmak daha da faydalı olabilir.
Şu sıralar basında Ergenekon iddianamesinin ek klasörlerinde yer alan Özden Örnek Günlükleri'ne ait bazı haberler çıkıyor.
Bu haberler, Şener Eruygur'un ADD'deki genel başkanlık odasında ele geçirilen 7 numaralı CD'deki dökümlerde yer alan kimi bölümleri konu ediniyor.
Önce 20 Ocak 2004 tarihli günlükteki satırları okuyoruz:
“Kara Kuvvetleri Komutanı (Aytaç Yalman) Hurşit Tolon'u desteklediği için, Genelkurmay Başkanı (Özkök) ile oldukça sert bir kavga etmişlerdi. Aramız çok bozuk bunu bilin, dedi. Genelkurmay Başkanı (Özkök) ve İkinci Başkan (Başbuğ) Hurşit'e (Tolon) destek vermemişlerdi…”
Hurşit Tolon'un Şener Eruygur'un safında yer aldığını söylemeye gerek var mı?
Ek klasörlerde yer alan darbe günlüğünün 29 Şubat 2004 tarihli kısmı dün Milliyet'in ilk sayfasında yayınlandı.
Şimdi de o ilginç satırları okuyalım:
“Kara Kuvvetleri Komutanı (Yalman) dün yapılan toplantıdan çok rahatsız olduğunu; Şener'in (Eruygur) başka işlerin, utanılacak senaryoların peşinde olduğunu anlattı…”
Devamı var…
Özden Örnek Günlükleri'nin 18 Ağustos 2004 tarihli kısmı da Milliyet'in önceki günkü (3 Mayıs) haberinde yer aldı:
“Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ziyaretime geldi. Değerli bir dosttan ayrılmanın sıkıntısı içime çökmüştü. Çok sıkıntılı bir yıl geçirdik ve birçok konuyu beraber paylaştık…
Şener Eruygur'un bizim bildiğimizin dışına çıkarak bazı işler yaptığını ondan öğrendim. Hatta iş o kadar ileriye gitmişti ki biz bile tasfiyeye tabiymişiz…
Bunlar dehşet verici bilgilerdi. Ama verdiğimiz kararda ne kadar isabetli olduğumuzun delili oluyorlardı.”
*
Buradan Oramiral Özden Örnek'in -Eruygur'un darbe girişimleri akim kaldıktan sonraki aşamada- kimi hayati taşları yerli yerine oturtmaya başladığı anlaşılıyor.
Örnek, günlüğün o bölümünde muhtıra girişimlerinin sonuçsuz kalışını “isabetli” bulduğunu söylemeye çalışıyor!
Örnek'in günlüklerindeki çarpıcı satırların üzerine Mustafa Balbay Günlükleri'ndeki bir bölüme gidelim:
“8 Eylül 2004...
Şener Abi'nin (Eruygur) durumu ilginç. Önüne bilgisayar disketlerini döküp koymuşlar: Ayışığı Girişimi…
Örnek Abi'nin (Özden Örnek) durumu biraz karışık…
Kendisinden üç defa mal bildirimi istenmiş. Birincisini beğenmemiş tepedeki…(Hilmi Özkök) İkincisini göndermiş, sonra bir daha göndermiş. Durum trilyon…
O da bu nedenle geri çekilmek zorunda kalmış olabilir…”
*
Bütün bu satırlar, Darbe Günlükleri sürecinin gün ışığına çıkacak daha epeyce heyecanlı enstantanesinin olduğunun işaretidir.
Şimdilik bu kadar…
YENİ ŞAFAK
YAZIYA YORUM KAT