Karkamış’ı da "cihadçılar" mı vurdu?
Ali Karahasanoğlu, laik-seküler kesimin çifte standardına dikkat çekiyor.
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Karkamış’ı da cihadçılar mı vurdu? Suçsuz PKK-YPG’ye dalıyoruz, öyle mi?
Zaman zaman düşünüyorum, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nde eski dönemlerde görev yapan subaylar, gerçeklerden ne kadar uzaklar” diye..
Her gelişmede, bunun üzüntülü izdüşümlerini görüyoruz..
Yakın tarihte CHP’ye üye de olan Emekli amiral Türker Ertürk açıklama yapmıştı:
“O bölgede radikal İslami örgütler olacağına iyi ilişkilerimizi geliştireceğimiz güçlü merkezi otoritenin egemen olduğu federatif bir yapı içerisinde Kürtler olsun daha iyi. Laik yapısını da zaten biliyoruz PYD’nin.”
Bunu neresi için söylemişti, Ertürk?
Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin kurmakta olduğu terör devleti için..
Peşinen söyleyeyim.
Benim kanaatim şu:
PYD’nin alternatifi DAEŞ ise..
Al birini, vur ötekine.. İkisi de terör örgütü.. Birinden birini tercih etmeye mecbur değilim..
Ama Türker Ertürk birini tercih ediyor..
Hani, Ertürk’ün kastı sadece DAEŞ mi?
Yoksa eline silah almamış bizim gibileri de aynı kefeye koyup, bizim için de “Bunlar radikal İslami örgüt mensupları. Onlar yerine laik yapısını bildiğimiz YPG’yi tercih ederim” mi diyor?..
Ertürk, açıkça dillendirmese de, kendi kafasında işi bu noktaya da getirmiş olabilir..
Tartışmalı noktaları bir kenara koyalım..
Emekli amiral Ertürk’ün sadece DAEŞ ile YPG arasında bir tercihte bulunmasının bile, ne kadar vahim sonuçları olabildiğini, dün Karkamış’a atılan bombalar sonrasında bir defa daha gördüğümüzü hatırlatayım..
Ki o saldırıda, biri 5 yaşında çocuk, biri öğretmen olmak üzere iki insanımızı kaybettik..
Bilmiyorum, şimdi CHP’de siyaset yapan emekli amiral Türker bey, “Olsun, öldüren DAEŞ bombası olmasın da, YPG bombası olsun” mu diyecek?
“Deaş bombası ile ölmektense, YPG bombası ile ölmek daha iyidir. Biz YPG’nin laik yapısını biliyoruz” mu diyecek?
Türker Ertürk yalnız değil..
Önceki akşam da, emekli Tuğgeneral Haldun Solmaztürk benzer bir mantıkla karşımıza çıktı..
Biri Ertürk.
Diğeri Solmaztürk..
Soyadlarda Türk var ama..
Türk’ten yana bir açıklama yok..
Haldun bey ne diyor?
Haldun beyin ne dediğini aktarmadan önce.. Kimin kanallarında konuştuğunu aktaralım..
Haldun bey, TSK’da yıllarca görev yaptığı halde, belki de askerlerini PKK’ya şehid verdiği halde..
PKK’nın yayın organı Özgür Gündem gazetesinde genel yayın yönetmenliği yapmış Merdan Yanardağ’ın karşısına geçip, Tele1 televizyonunda, soruları cevaplandırıyor..
Haydi izah edin bana, bu tabloyu..
PKK’nın hedefindesiniz. Askerleriniz PKK tarafından şehid ediliyor.
Siz PKK’nın yayın organında en üst seviyede görev yapan bir adamın karşısına çıkıp, ona gazeteci sıfatı yükleyerek, sorularına cevap veriyorsunuz..
Bu kısmı geçelim..
Haldun komutanın ne dediğine gelelim..
Karkamış’a yönelik saldırı ile ilgili şu an bir görüşünü öğrenemedik ama..
Taksim’de patlatılan bomba ile ilgili, Haldun komutanın kafasında fail belli..
Şöyle diyor emekli general Haldun Solmaztürk..
(Bu sefer Merdan Yanardağ’ın Tele1’ine değil, biraz daha terörden uzak görünen KRT’ye konuşuyor.)
“Benim okumam bu saldırı PKK ile ilgili değil. Dinci şeriatçı örgütlerin eylemi. PKK/PYD’nin TSK’nın hışmını üzerine çekmesi için şu anda sebep yok. Ama İdlib’de var; ben bu riske uzunca süredir dikkat çekiyordum. Sanıyorum seçimlere kadar Erdoğan’a süre verildi, Şam’la görüşme için. Cihatçı örgütler de buna yönelik mesaj veriyorlar. Benim okumam dinci şeriatçı grupların verdiği mesajdır.”
Solmaztürk komutan da, Ertürk amiralden farkı yok..
O da, YPG’ye, PKK’ya toz kondurulacak diye ödü patlıyor..
Taksim’deki patlamayı, açık itiraflara rağmen, YPG-PKK’dan alıp, cihadçılara mal ediyor..
Ama dünya bir günlük değil..
Haftasında, YPG’nin olduğu alandan, Karkamış’a bombalı saldırı yaşanması ile..
Dün üç insanımızın kaybı ile..
Solmaztürk komutan açığa düşüyor..
“Şimdi bu saldırıyı da, cihadçılara nasıl mal edeceğiz, bunu bir düşünmemiz lazım” diyor, kendi kendisine..
Neyse ki, imdadına köşe yazılarını yayınlattırdığı soldan çarklı gazetepencerenin karikatüristi Bülent Çelik yetişiyor..
Karikatür şu:
Görselde Tayyip Erdoğan, elinde “pençe kilit” yazılı bir dosya tuttuğundan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar olduğunu tahmin ettiğimiz bir kişi..
Ve bir de, tırnakları çivi gibi, her tarafını kapkara örtmüş bir canavar çizimi..
Erdoğan tırnakları çivi haline getirilmiş canavarın, kapkara giysisinden hareketle soruyor, Hulusi Akar olduğunu tahmin ettiğimiz kişiye: “Arkadaş papaz filan mı?”
Elinde “Pençe Kilit” dosyası bulunan zat cevaplıyor:
“Yok! Yıldız savaşlarından Palpatin bu.. Artık olmadı, en son buna dalacağız!”
Soldan çarklı PKK-YPG güzellemesi yapmak isteyen çizerimiz demek istiyor ki..
Türk Silahlı Kuvvetleri, dalacak yer arıyor..
Ortada hiçbir şey yok.
Taksim’de bomba patlamadı.. PKK Türkiye’de 50 bin insanın ölümüne sebep olmadı.. Hemen her gün, Pençe Kilit operasyon bölgesinde bir veya iki şehidimiz yok.. ABD, Suriye’nin kuzeyinde terör devleti kurmak istemiyor..
Ama, TSK akşam yatıyor. Sabah kalkıyor.
“Ben nereye dalayım. Nereye dalayım..” diye kara kara düşünüyor..
“Ben kime dalayım. Ben kime dalayım” diye uzun uzun istişareler yapıyor...
Şimdilik Pençe Kilit ile, güzeller güzeli, masumlar masumu YPG’ye dalıyor ama...
Eğer onlara dalmalarının sonucunda, arzuladıkları kara amaçlar(!) gerçekleşmez ise, o zaman devreye girmek üzere bir şeytan kimlik oluşturdular, ona dalacaklar...
Ahlaksızlığa bakar mısınız,..
Rezilliğe bakar mısınız..
Bir general emeklisinin köşe yazarlığı yaptığı internet sitesindeki TSK düşmanlığına bakar mısınız?
Kendisi, PKK’nın saldırısına “Cihadçılar yaptı” diyerek faili değiştirmeye kalkar.
Yazdığı site ise, TSK’yı durduk yerde ona-buna saldıran bir yapı gibi gösterir..
Merak ediyorum, hiç mi utanmıyor, soyadlarında Türk olan bu emekliler..
Onlar utanmıyorlarsa, Milli Savunma Bakanlığı’nın, bunların kullandıkları “emekli” diye başlayan sıfatlar için, yok mu yapabileceği hiçbir şey?
HABERE YORUM KAT