Kapitalizmin Efendilerine Karşı Anti-Kapitalist İman
Yakıcı sorunlarımızın özeline yoğunlaşmamız çoğu zaman fotoğrafın bütününe yönelik hassasiyetimizi yitirmemize sebep oluyor. Bazen ayrıntıya takılıp ana temayı es geçebiliyoruz. Anlatılan ünlü kıssada geçtiği gibi Sinek kanı namaza mani mi diye kaygılanıp Hz. Hüseyin’in kanının üzerimizde olup olmadığını unutabiliyoruz.
Üstad Karadavi’nin “Öncelikler Fıkhı” olarak tanımladığı öncelikli perspektif ve fıkıh ehli olmak için, ibadetler için itikadın, itikad için evrensel altyapının gerekliliğini defalarca vurgulamalıyız.
Biraz daha açalım,
İbadetlerdeki ayrıntılara takılanlar, “önce” Tevhid akidelerini kontrol etmeliler. Şirk var mı yok mu? Diye…
Tevhid akidesi konusunda hassaslaşanlar akidelerinin teorik kimi tartışmalarla mı yoksa doğrudan Kur’an’la mı şekillendiğine dikkat etmeliler…
Kur’an’la inançlarını inşa edenler, bunu güncellemeliler.
Örneğin açıkça şunu belirtmeliler: Tevhid’in 21. Yy’daki gereği anti-kapitalist ve anti-emperyalist olmaktır. Anti-Kapitalist olmayan mü’min olamaz!
Kapitalizm’e karşı olmak anti-kapitalist bir yaşam tarzınıda beraberinde zorunlu kılmaktadır. O halde anti-kapitalist bir iman, paylaşıma ve sadeliğe dayalı bir infak ahlakını beraberinde getirir…
Anti-Kapitalist imanı, Dünyadaki çağdaş Ebu Lehebleri, Ebu Cehilleri tanımayı ve onlara karşı çağın mücadele araçlarıyla mücadele etmeyi gerekli kılar. Bu da Rothschild Ailesi ve Rockfeller ailesi gibi bugün dünyayı kapital güçleri yöneten Kapitalizmin efendileriyle hesaplaşmayı gerektirir…
Kapitalizmin efendileriyle hesaplaşamayanlar, yaşamlarında onlara olan nefretlerini/buğzlarını gösteremeyenler Coca Cola içmemenin, Shell’e Mc Donald’s’a gitmemenin sadece politik bir tavır olmadığını aynı zamanda dünyamızı ve ahiretimizi ilgilendiren bir “yaşam tarzı/din” meselesi olduğunu kaçırabilirler…
Sadece ve Sadece Alemlerin tek gerçek efendisine teslim olduğunu iddia eden Müslümanların bu yüzden Kapitalizmin efendileri olan bu ailelere karşı kendi kapitalizmlerini üretme ve kendi içlerinden çıkan efendilere boyun eğme gibi bir bedbahtlıkları olamaz. Coca Cola içmeyip İslamcı(!) Cola bu yüzden içmez Anti-Kapitalist Müminler…
Yemek yerken, gezerken, konuşurken, ev tutup içini düzenlerken, evlenirken ve çocuk yetiştirirken her şeyde bu Sahih İtikad ve Salih amel’i sade yaşam tarzıyla bu tarzı inşa eden Tevhidi Hayat görüşünü daha da kavileştirmeliyiz. İnfak’ı, duası, isar’ı olmayan bir yaşam’ın neticesinin cennet olmayacağını hatırdan çıkartmamalıyız… Filistin’in toprak kavgası olmadığını, GDO’nun salt sağlık problemi olmadığını hatırlamalı ve hatırlatmalıyız…
Onun için dostumuz Theodore John Kaczynski’nin manifestosunda belirttiği gibi yaralanacağı yerden vurmak için Kapitalizmin işleyiş mantığını, zayıf noktalarını, Kapitalizmin efendileri konumundaki belli başlı aileleri ve güç odaklarını iyi tanımalı ve analiz etmeliyiz….
YAZIYA YORUM KAT
kapitalizmi besleyen hırstır. ve dünyadaki en yanlış ve en şeytani eylem kağıt para basmaktır.dikkat edin parayı basanlar oldukça zengin ve herşeyi satın alıyorlar ve namussuz mankenleri artistleri,fahişeleri ve kendilerine lüks hizmet sunanları zengin ediyorlar.bilimi sanatı herşeyi satın alıyorlar.bu dünyanın çivisi para basıldığı an çıkmıştır.bir kağıdın üzerine 500 rakamı yazıyorsun ve onunla 600 ekmek alıyorsun.halbuki elindeki demir bir lira ondan maden olarak ta yapı olarak ta daha değerlidir.
Yanıtla (0) (0)bu dünyada ancak
1.parayı basan şerefsiz tanrı bozuntuları,
2.parayı basanların zevki için lüks üreten yalakalar
ancak bu iki sınıf zenginleşmektedir.
gerçek değeri olan malların hammaddeleri de maalesef azınlığın eline geçmektedir.
kapitalizmle mucadelede safsatalar vardır.
neymiş az para harcayacakmışız falan filan,
o dediğimiz geçinmenin yollarıdır,ha bir de artanı fakire fukaraya vereceksen ahirette hayrını görebileceğin eylemlerdir.
ama kapitalizmle mucadele edeceksen, gerçek mallarla alışverişi teşvik edeceksin,paran altın,gümüş,demir,ipek,deniz kabuğu,boncuk falan olacak.takası adil bir şekilde uygulayacaksın...faizli ekonomiyi gömeceksin,sigorta şirketlerini kapatacaksın.kredi kartlarını yırtacaksın.Ama tüm bunları büyük bir güçle ve sistemli yapacaksın.Eğer bu dediklerim yarın yapılsa insanlar o kadar canavar ve bencil ki dünya nufusunun onda biri ancak sağ kalabilir savaş çıkar.Öyle bir ekonomi ki gerçek değer üretmeyen çoğunluk için gerçek değer üreten işçilerin canını çıkartıyor,sırf uysal koyun olsunlar diye bilmem kaç yıl okutup beceriksiz şahsiyetsiz uyuşmuş bir gençlik yaratıyor.Dinin şükür söylemini bile kendisine kılıf yapıyor.şükretmiyorum kardeşim,Allaha şükrediyorum bedenim,aklım,imanım ve ailem için..Ama sana şükretmiyorum, en aptalca,lüzumsuz işleri yapan ve çıplaklığı farz bilen bir guruha sporculara,sanatçılara,artistlere, yalan haber üretenlere ve kukla yöneticilere dünyanın zenginliklerini ve en lüks yaşamı sunan, en şerefli ve yararlı insanlara dünyada çok basit bir yaşamı bile köle gibi çalışarak veren efendilere şükretmiyoruz...
Mevdudinin Kuranda Dört Terimi insanın beynini ve
Yanıtla (0) (0)yüreğini iyi resetliyor....
o zaman çooook şey yerinden oynuyor...
Kuran farklılaşıyor bir anda....
inanç bambaşka...
hayat....bambaşka....tavsiye ederim....
bize bir günde üniversiteye gitmeme kararını aldırmayı başarmıştı...
belki çoğuna da yardımcı olbilir....
tebrik ederim kardeşim.
Yanıtla (0) (0)bu konulara daha ayrıntılı ve daha güçlü deyinmeni beklerim.bazı yorumcuların solculuk dediği şeylere:
"onların gözleri vardır ve görmezler diyeceğim"
NTV'nin almanağında 2009 yılında kayıtlara geçen sadece açlıktan ölen çocuk sayısı 17000'dir.
peygamberinin sünnetine katılanlar bu çocukların katlini davalarının mihenk taşı ederler.
akil baliğ olan her insan bilirki bu sefaletin sebebi bölüşümle ilgilidir.adil bölüşümü dava etmiyen her insan bu suçun ortağıdır.NİSA 98'deki mustazaflar hariç...
Muslumanlar neden ayrıntılara takılıyorlar anlamiyorum. Unobomber'ın yöntemlerine katılmayabiliriz ama yazarın dostumu tanımına niye takılıyoruz? Unobomber'in manifestosunu her müslumunanin okumasini tavsiye ederim. Kaos yayinlarindan basilmisti. Adam kapitalizmin isleis mantigini cok iyi analiz etmis. İslamla da bir kavgasi yok aksine dedikleri fitrattan gelen seyler.
Yanıtla (0) (0)Bir muslumanin bu adama dost demeyecekse kime diyecek allah askina. bir adamim dost olmasi illa onun herseryine ortak olacagimiz anlamina mi gelior hem? bence batinin icinden gelen fanon, chomsky ve kacinski gibi isimlere boyle soguk yaklasmamaliyiz. Bulent abinin yazisinin devamıni da hararetle beklirum selamlar!
bir arkadaş anti-kapitaslist iman ne demek diye sormuş? Ne demek olduğunu merak ediyorsanız Ali Şeriati'nin kitaplarını okuyun. Bülent'in dillendirdiği şeyin kendisine ait olmadığını görürsünüz. Hatta bu tanımlamanın bizzat Kur'ani iman anlayışının güncel ifadesinde ibaret olduğunu da anlarsınız. İman Kur'ani bir imansa zaten anti-kapitalist, anti-emperyalist ve anti-siyonisttir! "Amerikancı İslam" "Ilımlı İslam" Din'e karşı Din'deki İslam'a karşı İslamlardır!
Yanıtla (0) (0)Allah'ın istediği Halis Tevhid İslamı ise kapitalizme kökten karşıdır.
Ellerine sağlık diyorum. Demek ki Üstad Şeriati'nin halen izinden gidenler var ne mutlu!
tarihte diri kalıp halen ölmeyen kabilcilerin ;
Yanıtla (0) (0)son yüzyılda sömürüye monte ettikleri 'dini söylemlerle'
doymak bilmeyen hak,hukuk ve rızık gasplarına karşı direnmek demektir.
üretim ilişkilerinden doğan çelişkileri sınıfsal bir temelde
(katil Kabil kanadıyla, maktül Habil kanadı arasında olagelen savaş)
çözümlemeye çalışmak çok yerinde ve mükemmel bir tesbittir.
heleki bunu islami motiflerle dillendirmek harikulade bir söylemdir.
'Anti-Kapitalist olmayan mü’min olamaz' demek
kendi içlerinde ,"Sakın bugün aramıza bir yoksul sokulmasın!" diye
fısıldaşan modern çağın bahçe sahiplerine karşı,her plartformda
dillendirilmesi gereken bir mücadele aracıdır.
....
Harward'lı bir matematik profesörü Ted, istifa edip, teknolojiden tamamen uzak, ormandaki kulübesine çekilerek yazdığı manifestoyu yayınlatmak için bombalı mektuplar kullanan Unabomber, Ted Kaczynski.
Yanıtla (0) (0)"Anarşist" Ted'in manifestosu ilginç ve Kapitalizm, Teknoloji ve Modernlik değerlendirmeleri okunası.
Ancak Ted için "dostumuz" biraz abartılı bir tanım. Kapitalizm konusunda değinilesi fikirleri olmasına rağmen tercih ettiği muhalefet tarzı ve mücadele yöntemi kabul edilebilecek gibi değil.
Kapitalizm'le sıfır teknoloji ile inziva hayatına çekilerek ve bombalı mektuplarla, sabotajlar yaparak mücadele etmek mümkün/doğru değildir.
Unabomber, mahkemede avukatlarının "akıl sağlığı yerinde değil" savunmasını reddederek ömür boyu hapis cezasını kabul etti. Belki sahip olduğu "değer"e adanmışlığı açısından değerli olabilir Ted.
Unabomber, manifestosunda isabet etse de, tarzı sürdürülebilir değildi.
Kapitalizmle mücadelede "sürdürülebilirliği" hedefleyen mümkün/meşru olan muhalefet hedeflenmelidir. Kapitalizm tüm hayatımızı kuşatmış durumdadır. Kaçabileceğimiz alan gerçekten çok sınırlı. Tamamen uzaklaşmak ilkemiz/hedefimiz olsa da yaşanabilir/örnek alınabilir boykot ve muhalefet gözetilmelidir.
Dönem dönem gündeme gelen boykot kampanyaları tüm hayatı kuşatan ürünler hedeflendiği için sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir olamamaktadır. Güzel olan bu hassasiyeti herkes gösterememekte ve boykot yaygınlaşamayıp sönmektedir.
Boykotlarda özellikle simge markalar, ürünler hedeflenmelidir. Evet, Coca Cola, McDonald's Amerikan Kapitalizminin simgeleridir. Kesinlikle uzaklaşılmalıdır.
...
Güzel çalışma Bülent.
Ancak kendi değerlerine adanmış saygı duyulası Unabomber'in dostumuz olmasına takıldım o kadar. Belki sadece detay ama bana bunları anımsattı.
Bulentim ne demek bu kardesim yaa... Islam davasi diye bir sey var azizim. Islam Davasi icin yapacak bir seyi kalmayinca , projeler tukenince basliyor boyle ucu nereye vardigi belli olmayan cozumlemelere.. Bana oyle gorunuyor ki, AKP sureci ve bu tur - bence bir donemin `Materyalizm` karsitligi soylemine benzer- Islami kimlik TKP\ EMEP gibi marjinallesecek. Neden cunku bugunun soylemini uretemeyecegiz. AKP de bunu bitiriyor. Bence buna bakalim.
Yanıtla (0) (0)Boyle acayip tanimlamalari birakalim allah askina.. Istersen Bulent konuyu derinlestirebiliriz.
Selam sana..
Ve İşte, biri geldi “Ey İsa, ebedi âlem için ne yapayım dedi…
Yanıtla (0) (0)İsa ona “şeriata uy” dedi.
O dedi ki; “Bunları yapıyorum ne noksanlığım var?”
“Nen var, nen yok hepsini sat muhtaçlara ver ve ardımca gel” dedi İsa.
Çok malı olan adam uzaklaştı.
Ve İsa dedi “Göklerin melekûtuna zengin adam güçlükle girer, Devenin iğne deliğinden geçmesi, zengin adamın Allah’ın rızasına girmesinden daha kolaydır.” Matta 19/16-24
Yüzyıllar geçti hala aynı şeyi söylüyorlar.
“Eee, zekâtımı verdim ya!”
Soyle bir baktigimiz da gecelim anadolu yu, nice kominizmin nerdeyse cogunlugu teskil ettigi bir cok yerlerde, kominist olmanin gereklerinden biridir, kapitalizme ve amerikaya karsi mucadele vermek olarak gorulur. ama gelin gorun ki bu eylem diye tuzuklerinde bulunan guruplarin tepkileri silogandan oteye gecmeyip, nerdeyse tabiri caizse bircok yerlerde gozlerimize carpan dunyadan el etek cekmis, ustu basi daginik sakal uzayabildigi kadar uzamis vede sac ve biyiklarina karismis bir anti kapitalist mantigi hemen gozumun onune gelir.
Yanıtla (0) (0)Acaba, muslumanin somuruye, zulume, kapitalizmin vahsi cilginligina karsi eylemi ve islevi ayni onlar gibi mi olacak, yani anti emperyalist, yada anti kapitalist olmak sadece mc donalds lara gitmemek midir, sadece bunlarin urunlerini ferdi olarak boykot etmek midir, yada bizler o urunleri boykot ederken alternatif olarak kullandigimiz urunlerinin silsileleri nereye dayanmaktadir, yada koku ve uretimi-pazarlamasi kapitalist-emperyallerin elinde bulunan sigaralari icmemede ki sebeb nedir sadece saglik yonumudur, yoksa gercekten ferdiden cikarip eylem birliginin temellerinin teskili midir. sanirim bunlar, uzerinde dusunulmesi gereken sorulardir.
unutmayalim ki bizlerin uzerinde durdugumuz her eylem ve amelin islamin referensine uygunluk arzetmesi eylemin sahihliginin belirtilerindendir. yoksa birilerinin pesine takilarak "Iste bakin inanclari olamasada onlarda eylemler yapiyorlar oyleyse destek verelim" gibi mantik ve fikir yurutmeler Ancak " uydum kalabaliga" olarak aciklanabilir buda yurudugumuz yolun sihhatine ve amelimizin sahihligine delil olamaz,.
Yani eylmler fertlerin-muminlerin istisaresi neticesinde cemaatsel eylemlere donusebilir, iste buda sonucun alinmasina vesile olan ve dogru eylem, amellerdendir.
Yani bu din nasil hakk ve ekmel ise, bizim butun muskulatlarimizin cozumleride yine bu din icin yapilan pratiklerde butunu mevcuttur.
Bulent kardesime tekrar hos geldin diyorum. selam dua.
Herşeyden önce parayla burjuva olunmaz. Burjuvalık bir süreçtir. Burjuvazinin tarihini anlatmaya gerek yok.
Yanıtla (0) (0)Yani iktidar nimetlerinden palazlanan 'müslümanların' burjuva olması imkansız. O tren geçeli çok oluyor. Bu saatten sonra olsa olsa 'şark tüccarı' olurlar.
Solcu ezberler sağcı ezberlerle kıyas edilemeyecek kadar kalitelidir.
Birilerinin Jeeplerden metrobüslere geçmelerini bekelmek ise kelimenin tam anlamıyla dümene su taşımaktır. hayırlı işler...
Ürünleri için sürekli genişleyen bir pazar gereksinmesi, burjuvaziyi, yeryüzünün dört bir yanına kovalıyor. Her yerde barınmak, her yere yerleşmek, her yerde bağlantılar kurmak zorundadır.Burjuvazi, dünya pazarını sömürmekle, her ülkenin üretimine ve tüketimine kozmopolit bir nitelik verdi.
Yanıtla (0) (0)Türkiye'de ki duruma gelince,buradaki problem, 80 yıllık hiyerarşinin çözülmesidir.Müslümanların “kapitalistleşmesi”, yani serbest piyasa ekonomisine entegre bir girişimci ve profesyonel “üst-orta sınıf” haline gelmesi, “Türkiye’nin düzeni”ni bozmaktadır. Az şey değildir bu.Bu süreçte bazı cıvıklık ve dejenerasyon örnekleri ortaya çıkmıyor mu? Çıkıyor. Bazı “sonradan görme” tabloları oluşmuyor mu? Oluşuyor. O da müslüman kesimin “imtihanı” işte.Kaldı ki “sonradan görme”lik, en kötü ihtimal, “göre göre” geçer. Pahalı “jip”lerden heveslerini alanlar, biraz da akılları varsa, en iyi taşıtın “Metrobüs” olduğunu anlarlar.
Müslüman aydınların buradaki ince noktayı görmesi lazım. Bazıları, kendilerini 70′lerden bu yana etkileyen “solcu” ezberlerin de etkisiyle, dindarların zenginleşmesine karşı çıkıyor, böylece farkında olmadan Türkiye’nin eski düzenini savunur hale geliyorlar. Yahut, yine 70′lerden bu yana süren ezberlerin etkisiyle, “İslam sosyalizmi” gibi işlemeyecek ütopyalar kuruyorlar.
Oysa gereken, ne Müslümanları fakir tutmaya çalışmak, ne de hayali sistemler peşinde çıkmaz sokaklara sürüklemek.
Bülent kardeşin yazısı bu açıdan çok önemli.Yaşadığımız çağda emperyalizme ve kapitalizme "la" diyebilmek için yeni bir anti-emperyalist / anti-kapitalist fıkıh geliştirmemiz lazım.Anti-emperyalist olmak her müslümanın "ilm-i hal" kadar sorumluluğu vardır.
Bülent Bey giriş babında ele alınacak önemli bir yazıya imza atmış gene.
Yanıtla (0) (0)Yazıya katılmamak mümkün değil. Kapitalizme ve kapitalizmin bir aşaması olan emperyalizme karşı olmak bencede imani bir gereklilik.
Ancak emperyalizm tanımı ve anti emperyalist olmak özünde ulusal pazar sorunuyla ilgilidir. Vatan severlik ulusal pazar severliktir demek belki şık değil ama öyle. O zaman antiemperyalist olmamızın temelleri nelerdir?
bir diğer mesele kapitalizme karşı olmak sosyalist üretim ve paylaşım tarzına yakınlık değilmidir? bence öyledir ve bundan rahatsız olmamak gerekir.