Kanunu siz, her gün çiğniyorsunuz!
HSYK üyelerinin çoğunun sol kafalı olduğunu bilen medya, Yargıtay üyeliği seçimlerinin bir an önce yapılmasını istiyor. Yargıtay’a 34 sol kafalı üye daha seçtirip, birkaç yıl daha Yargıtay’daki hakimiyetlerini sürdürmek istiyorlar..
Sol kafalı 34 üyeyi seçecekler. Sonra o 34 üyenin de içinde bulunduğu Yargıtay’daki 126 kişinin oyu ile, HSYK üyelerini seçtirecekler. Sonra o HSYK üyeleri, tekrar Yargıtay’a üye seçecek!..
Kafanız karıştı değil mi?
Kafa karıştırmak için, böyle bir sistem icat etmişler zaten. Dünyanın hiçbir yerinde, böyle bir sistem yok.. Türkiye’ye özgü!
Ne Meclis aday gösterebiliyor. Ne halkın bir katılımı var.. Ne de ülkedeki binlerce hakimin tek üyeyi seçmek için bir hakkı var!
Her şeyi, “Ben seni seçeyim.Dön sen de beni seç” mantığı ile kurgulamışlar.
Ve bu sistemi, utanmadan sıkılmadan savunuyorlar.
AİHM’de yıllarca hakimlik yapan Rıza Türmen bile, yaşına başına bakmadan, kalkmış bu sistemin avukatlığına soyunmuş!
Lafa gelince, vatandaştan yana, adaletten yana gibi görünüyorlar!..
Öyle süslü laflar ediyorlar ki; gözlerimizi yaşartıyorlar..
Şimdi son tartışmada da, kendilerine bir bahane bulmuşlar... Neymiş, “Vatandaşın davaları zaten uzun sürüyor. Bir de Yargıtay’a üye seçimi gecikince, davaların görüşülmesi mümkün olmayacak. Sonuçta vatandaş zarar edecek!”miş!
Bak sen?!..
Bunlar ne kadar da vatandaşı düşünürlermiş böyle..
Bu yönde konuşanların ilk ettiği laf da şu: “Yargıtay Kanunu’na göre, boşalan üyelik sayısı 10’a ulaştığında, 2 ay içinde seçim yapılması zorunludur.”
Vay vay vay..
Siz neler de biliyorsunuz öyle..
Demek Yargıtay’a üye seçiminin acilen yapılması, kanunun emri; öyle mi?
Üye seçiminin gecikmesi, kanuna aykırılık oluşturuyor, öyle mi?
Bu gecikmeye sebeb olanlar, aslında suç işliyorlar, öyle mi?
Bir an için, bu iddiaların hepsini kabul edelim..
Ama bir de hatırlatma yapalım..
Siz Yargıtay Kanunu’nu biliyorsunuz da, sizden başka kimse bilmiyor mu?..
Anayasa’yı, ilgili kanunları sizler biliyorsunuz da, biz bilmiyor muyuz?
Kanunlara o kadar saygılı iseniz, buyurun o Yargıtay üyelerinin büyük çoğunluğunun her gün tekrar tekrar işlediği suçları hatırlatayım size.. Anayasa ve kanun emrinin, Yargıtay üyelerinin büyük çoğunluğu tarafından nasıl paspas edildiğini göstereyim size..
Hukuk mesleğinin içinde olanlar zaten biliyorlar.. Meslekten olmayanlar da, herhangi bir mahkemede davaları olmuşsa, verilen kararı temyize göndermiş iseler, Yargıtay’ın verdiği kararı açıp bir baksınlar..
Onama kararlarında, bir tane gerekçe var mı?
Anayasa, “her türlü mahkeme kararları gerekçeli olur” diyor..
Usul kanunları, aynı kuralı tekrarlıyor..
AİHM, birçok kararında, gerekçesiz kararların, o devletin mahkûmiyeti için yeterli olduğuna hükmediyor..
Ama Yargıtay, yüzbinlerce kararı, hem de hiçbir düzeltme yönünde bir çabası olmadan, gerekçesiz şekilde veriyor..
Alıyorlar ellerine bir şablon karar..
O şablon kararın içindeki davacı, davalı ve dosya numarası bölümlerini değiştiriyorlar..
Al sana “onama kararı”.
Böyle saçmalık olur mu? Böyle karar olur mu?
Tabiî ki olmaz.
Ama karşındaki Yargıtay.. Ne yapacaksın Yargıtay’a?!
Yargıtay, HSYKüyelerini belirliyor. HSYK, Yargıtay üyelerini seçiyor.
Böyle bir sistem kurmuşlar.. Size yem ederler mi kendilerini..
Haydi bakalım, vicdanlı bir kişi varsa içlerinde, çıksın söylesin: “Yargıtay, gerekçesiz karar veriyor. Bunun düzeltilmesi lazım.Bunun için de sistemi kökten değiştirmek lazım.”
Buyursun söylesin.. Bir tane vicdanı olan varsa!..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT