‘Kalpler Ancak Allah’ı Zikretmekle Mutmain Olur’
Özgür-Der Üsküdar Şubesi'nin bu haftaki konuğu olan Osman Şahin, Tefsiru'l Menar çerçevesinde 'Zikir' kavramını ele aldı.
Sözlerine 'Zikir' kelimesinin anlamına binaen başlayan Osman Şahin, tabiatın Allah'ın yarattığı ayetlerden, Kur'an'ın da Allah'ın indirdiği ayetlerden oluştuğunu, görebilenler için her ikisinin de zikrin en güzel örneklerinden olduğunu aktardı.
Kur'an-ı Kerim'de ki zikir kullanımlarını değerlendirdikten sonra, bu kullanımların çeşitlilik gösterse de aslında aralarında yakın bir anlam bağı olduğuna dikkat çeken ŞAHİN, Bakara suresi: 152. ayet kapsamında " Öyleyse siz beni anın ki, bende sizi anayım..." Muhammed Abduh'un değerlendirmelerini paylaştı.
Cahiliye döneminde ki Araplar ve yaptıkları telbiyeden hareketle onların Allah'ı bütün kalbini vererek değil de başkalarını gözeterek ve düşünerek zikrettiklerini hatırlatan ŞAHİN, Peygamberimiz'in (s) Meş'ar-i Haram'da yapmış olduğu zikri hatırlatarak; "Bilginlerin ifadesine göre hac yapan kimse için telbiye getirmek zikirden daha efdaldir. Telbiye'den sonra efdal olmak bakımından, Arafe, kurban ve teşrik günlerindeki tekbir gelir." dedi.
"Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzere yatarken ALLAH'ı anın” (Nisa Suresi:103)
Sözlerini manevi kuvvetin dinamikleri olarak bahsettiği 'Sabır, Sebat, Zikir ve Takva' kavramlarını açıklayarak toparlayan ŞAHİN, Enfal Suresi 45 ve 46. ayetleri okuyarak sözlerine son verdi.
“Ey iman edenler! Bir düşman topluluğu ile karşılaştığınızda sebat edin ve Allah'ı çok anın, ola ki kurtuluşa eresiniz. Allah'a ve Peygamber'ine itaat edin, birbirinizle çekişmeyin yoksa başarısızlığa düşersiniz ve kuvvetiniz gider. Sabredin, çünkü Allah sabredenlerle berberdir.” (Enfal Suresi:45,46)
Program soru-cevap ve dinleyicilerin katkı faslından sonra son buldu.
Haber: Çağrı İslam
HABERE YORUM KAT