Bundan iki ay önce gözaltına alınan ve aralarından bazılarının da direk veya dolaylı bir şekilde Rusya'ya teslim edildiğini öğrendiğimiz Kafkas kökenli mültecilerin gözaltı çilesi devam ediyor. Yaklaşık İki aydır uydurma bahanelerle gözaltında tutlan mülteciler yaşadıkları sıkıntıları ve hukuksuzlukları ifade eden bir mektup ile ümmete ve Türkiye'li yetkililere seslerini duyurmaya çalışıyor.

İşte Kafkas-Çeçen muhacirlerin adeta feryad ettikleri o Mektup:

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Bundan tam 2 ay önce İstanbul Yabancılar Şubesinde gözaltına alınan kardeşleriniz olarak, biz Kafkas mültecilere yönelik yaşanan hukuksuz durumu bir mektub ile anlatıp siz değerli medya organlarına iletmiştik.

Bugüne kadar yaklaşık 2 ay geçmesine rağmen maalesef değişen bir durum yok. Üstelik, dosyalarımıza, hiçbir neden yokken “kod”lar konulmuş ve bizi ülkeden sınır dışı etmeye  çalışıyorlar. 

Bu “kod”un ne demek olduğunu anlatacak olursak; bu faşist Almanya’sında Yahudiler için uygulanan etiketler gibi, orada da ceza almak için Yahudi olmak yetiyordu. Bu zamanların eskide kaldığını sanıyorduk, ama buraya (yabancılar şubesi nezarethanesi) düştükten sonra yanıldığımızı anladık.

Bu “kod” uygulaması öncelikle ve özellikle, Kafkas kökenli Müslümanlara -çeçenler, inguşlar, dağıstanlılar, çerkezler v.s.- konulmaktadır. Kadın ve çocuklara bile.

Rusya’da da insanlara ırka göre zülüm uygulanmakta. Biz, Türkiye’yi kardeş ülke biliyorduk. Bizim durumumuzda, bizi tutuklamak ve burada tutmak için bir sebep yok. Resmi makamlardan alınmış ikamet tezkerelerimiz (oturma izni), pasaportlarımız, sağlık sigortalarımız v.s gerekli tüm evraklarımız var. Biz ve çocuklarımız yasal olmayan işlerle uğraşmıyoruz.

Eğer İlk polis kontrolünde gözaltına alınarak yabancılar şubesi nezarethanesinde tutulacaksak, bu ikamet tezkereleri neden alıyoruz?, Sağlık sigortası yaptırmak için neden onca para harcıyoruz?

İki aydır bu bir yanlış anlaşılmadır ve düzeltilir diye bekliyoruz, ama durumumuzda düzelme adına her hangi bir değişiklik yok.

Şimdi de, medya organlarını kullanarak, bize yapılan bu hukuksuzluğu Türk halkına ve yetkililere duyurmak istiyoruz. Bu ülkede, adaletin sadece kâğıt üzerinde ve sözde olmadığına hala inanıyoruz ve bu inancımızı da korumak istiyoruz.

Bu mektup, halen gözaltında bulunan ve kendi geleceği konusunda ne olacağı bilmeyenlerin mektubudur. Aramızdan bazı tutuklular Rusya’ya veya onlara bağlı ülkelere sınır dışı edildi.  

Biz, İstanbul Kumkapı ilçesinde bulunan yabancılar şubesi nezarethanesindeyiz. Sizi bekleyenler olduğu gibi, bizim de bekleyen eş ve çocuklarımız var.

Adaletin sağlanacağı ve haklarımızın iade edileceği inancıyla…

Kharon Gardanov,
Mustabi Dzeytov,
Anzor G...
Turpal B...

Kaynak: Islah Haber