Kadir Gecesi'ni diğerlerinden ayıran nedir?
Süleyman Gülek, Kadir Gecesi'nin tüm Müslümanların için Kitab-ı Kerim ile ilişkisi sebebiyle ayrıcalıklı bir konuma sahip olduğunu aktarıyor.
Süleyman Gülek / Yeni Akit
Kadir gecesinin önemi
Mübarek Ramazan ayının sonuna doğru yaklaştığımız bugünlerde, Yüce Allah'ın “bin aydan daha hayırlı” dediği Kadir gecesine inşallah bu gece kavuşmuş olacağız. Sözlükte kadir (kadr) kelimesi, “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-kadr” şeklinde Kur’an-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır.
Yüce Allah Kadir gecesi hakkında Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Şüphesiz, biz Kur’ân’ı Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Cebrâil o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” (Kadr, 97/1-5)
Peygamberimiz de şöyle buyurur: “Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir gecesini ihyâ ederse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman, 25) Bu gece inşallah Kadir gecesini idrak edeceğiz. Kadir gecesi, insanı Allah Teâlâ’nın affıyla, insanlığı Kur’an’ın aydınlığıyla buluşturan eşsiz bir gecedir.
Bu müstesna zaman diliminin kadr-ü kıymetini bilen ve onu ihya etmek isteyen her mü’min, elbette öncelikle Kur’an’a yönelmelidir. Kur’an-ı Kerim’i güzel okumanın, en güzel biçimde anlamanın ve yaşamanın hayatın ana gayesi olduğunu bir defa daha hatırlamalıdır.
Kur’an-ı Kerim, insanlara Yüce Allah’ın istediği gibi iyi bir kul olmak için yapılması gerekenleri öğretir. Müslümanlara hem dünyada hem de ahirette mutlu olmanın yolunu gösterir. Bu sebebple her Müslüman, Allah’ın kelamı olan Kur’an-ı Kerim’e derin bir saygı duyar. Onu okumaya, anlamaya ve yaşamaya çalışarak bu saygının gereğini yerine getirir.
İslam âleminde Kadir Gecesi’ne çok önem verilir. Mübarek gün ve gecelerde Müslümanlar camilere akın ederler. Birlikte ibadet yaparak Allah’a bağışlanmaları ve affedilmeleri için dua ederler. Birbirlerini kutlayarak aralarındaki kardeşlik bağlarını güçlendirirler. Müslümanlar bu gecelerde dua eder, beraberce namaz kılar, Kur’an-ı Kerim okurlar. Bu şekilde bu gecelerin manevi havasından faydalanırlar. Bu manevi hava toplumun birlik ve beraberliğinin artmasını sağlar.
Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber, dünyevî işlerden uzaklaşıp i’tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibâdet ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı. (Buhârî, Fazlu Leyleti’l-Kadr 5)
Hz. Âişe vâlidemiz demiştir ki; Rasûlullah (s.a.v.)’e: “Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl duâ edeyim?” diye sordum. Rasûlullah (s.a.v.): “Allahümme inneke afüvvün tuhıbbu’l-afve fa’fu annî; Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” diye duâ et, buyurdu.” (Tirmizî, Deavât 84)
Müslümanlar, Ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, Kadir gecesini kulluk bilinci içinde ibâdet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.
Peygamberimize Kur’an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı bugün, rahmet ve bereketin yeryüzünü kuşattığı, af ve mağfiret kapılarının sonuna kadar açıldığı bir zaman dilimidir. İnsanlık hali yaptığımız hatalardan, düştüğümüz yanlışlardan Yüce Allah’ın affına sığınacağımız en mübarek gece olan Kadir gecesinde, ülkemizin, âlem-i İslam'ın ve tüm insanlığın yaşadığı sıkıntılardan kurtulması için dua etmeliyiz.
Bu mübarek gecede yapacağımız samimi duaların, zulüm altında yaşayan, vatanlarını, canlarını, mallarını ve namuslarını korumak adına eşi görülmemiş zalimliklere muhatap kalan Gazze’deki ve dünyanın çeşitli yerlerinde zulüm altında olan Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum.
Bu vesileyle Kadir gecemizi tebrik ediyor, birlik ve beraberlik, sıhhat ve afiyet, huzur ve mutluluk içinde, bağışlanmamış tek bir günahı bırakmasın, bizleri bayram sabahına ulaştırmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
HABERE YORUM KAT