Kaddafi'nin yüzü kime haz veriyor?
Ölü yüzü soğuk olur. Ölü bir insan yüzü ürperti verir genelde... Bazılarının hayatı da ürperti verir. Yüzünü görmek istemediğiniz insanlar vardır. Çehresine baktığınızda teninize soğuk bir şeyin temas ettiğini hisseder, ürperirsiniz. Gözleri sizde insani bir çağrışım yapmaz. Anlamsız olacak kadar mütekebbir, acımasız, duygusuzdur o gözler. Çözemezsiniz ilk bakışta; neden hoşlanır, nelerden nefret eder, canını neler sıkar, heyecan duyduğu bir şey var mıdır?
Hayattayken yüz yüze geldiğim Kaddafi'nin çehresi böyle bir izlenim bırakmıştı bende. Resmi ortamların ciddiyetinden farklı bir ifadeydi takındığı. Sanki insani hiçbir duyguyu ele vermeyen bir maskesi vardı. Ölü suratının insanda uyandırabileceği türden soğuk bir ifade sinmişti çehresine. Ondan Libyalıları kurtarmak adına bombalar yağdıran eski sömürgecilerin modern versiyonlarının albenili söylemlerine karşın Kaddafi'nin o acımasız çehresine yansıyan duyarsız imajı öne çıkıyordu.
Kaddafi'nin ölümü daha fazla insani duygular depreştirdi. Yaşayan ama hiçbir insani duyguyu ele vermeyen çehresi ölüm anında her anlamda insanilik taşıyordu. Acımasız yönetiminden dolayı ona duyduğum tepki, maruz kaldığı öldürme biçimi nedeniyle bir zaman mazlum olanlara yöneldi ister istemez. Kanlar içinde linç edilen bir insan... Aciz, perişan ve çaresiz ama hala mağrur görünmeye çalışan... Ve etrafında histerik çığlıklar atan bir yığın insan...
Kaddafi'nin öldürülüş biçimi tam bir intikam gösterisiydi. Görünüşte, öç ve kan dürtülerini tatmin etmeleri için kendilerinden geçmiş kontrol dışı militanlara teslim edilmiş bir insan vardı... Ne dinde ne vicdanda yeri olmayan bir aşağılama ve linç gösterisi izledik; daha doğrusu izlettirildik.
Neden infaz edildiği ve yargılanmadığı gibi cevabı çok açık sorular yerine bu görüntülerin neden yayınlandığı üzerinde durmak gerek. Gerek savaş ve intikam duyguları bilenmiş insanların duyguları gerekse medya ve ahlak ilişkisi bağlamında bu görüntüleri küresel ağlarda dolaşıma sokanların duyguları açısında çözümlemeye muhtaç, bu olay.
İlkesel olarak medya etiği açısından "saygın" Batılı yayın kuruluşlarının kanlı görüntüleri, hele vahşice linç sahnelerini pervasızca yayınlaması üzerinde düşünmeli. Egemen Batılıların kendinden geçercesine seyretmekten haz aldıkları mahrem bir görüntüye dönüştü. Artık yakalanma vaktinin geldiğini söyleyen Clinton'un Kaddafi'nin ele geçirilmesinden kısa bir süre sonra ölüm haberi karşısındaki tepkisi ilginçtir.
Medya bağlamında anlamlandırmaya çalışacak olursak İngiliz gazetelerinin tam sayfa manşetleri aslında kurtarma adına Libya'yı bombalayan sömürgecilerin histerik çığlıklarını yansıtıyordu. "Bu kurşunlar Lockerbie için" diye manşet atan İngiliz basını sadece Kaddafi'nin düzenlediği sabotajla ölen yolcular adına sevinmiyor; bununla sınırlı olsa anlayabilirdik. Semiyolojik olarak daha derin bir önyargının, husumetin yansıması olarak okunabilir bu manşetler, takrar tekrar yayınlanan görüntüler, kanlı fotoğraflar...
Sergilenen vahşetin ekranlara getirilmesiyle Batılı zihnin derinlerinde Doğuya dair var olan vahşet imajı bir kez daha tazelenmiş oldu. Kana doymayan, vahşi, beyazlar eliyle uygarlaştırılmayı bekleyen egzotik coğrafyanın insanları olarak Kaddafi'yi linç eden Libyalıların ortaya koyduğu resim, Batılıların kibrini pekiştirdiği gibi uyguladıkları siyaseti de doğrulayan bir işlev yüklendi.
Demokrasi, özgürlük gibi yaftalar arkasına sığınılsa da gerçekte petrol ve stratejik çıkar uğruna bombalanarak harabeye dönüştürülen topraklardaki varlığını meşru ve gerekli gören bir özgüven takviyesi... Oryantalizmin en ilkel haliyle bir siyaset biçimi olarak piyasaya sürüleceğini tahmin edemezdik.
Dahası bu oryantalizm, bundan sonraki demokratik müdahaleleri gerekli gösteren bir ön hazırlık. Kurtuluş gününde Fransız bombaları marifetiyle İslami yönetim ilan edenlerin ehlileştirilmesi operasyonunu meşrulaştırdı. "Zaten bu Müslümanlık ve siyasal İslam bu vahşetin resmettiğidir" diyen bakış açısı. Küresel hegemonya da bundan beslenmiyor mu?
Amerika'nın yargısız infazla katlettiği El-kaide liderinin resmi bile ortada yokken Kaddafi'nin yargısız infaz -linç- görüntülerinden neden bu denli haz alıyor? Yargısız infazı yapanların histerik çığlıkları ve arka planda yükselen tekbir sesleri ile Bingazi'de "İslami ilkelere" bağlı yönetim ilanındaki bağlantının Batılı muhayyiledeki çağrışımına odaklanmalı bence.
Diğer tarafta ülkesinin bombalanması için sömürgecileri davet eden bir liderliğin İslamilik iddiasının Kaddafi görüntülerini yayınlayan ve bundan haz alan oryantalist duruştan daha ahlaklı olduğu söylenebilir mi?
Not: Van depreminde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
YENİ ŞAFAK
YAZIYA YORUM KAT