“JİTEM’in Canını Acıtacak Film Yaptım!”
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterimi yapılan “Kayıp Özgürlük” filmi Ergenekon soruşturmasıyla gündeme gelen faili meçhul cinayetlere odaklanıyor.
Amatör oyuncuların rol aldığı filmin senaryosu ve yönetmenliği Umur Hozatlı'ya ait. Filmine hiçbir destek bulamadığını ifade eden Hozatlı, oyuncuların büyük fedakarlıklarla projeye katkı sağladıklarını belirtti. 'Kayıp Özgürlük'ün JİTEM gerçeğine dayanan senaryosu olduğunu söyleyen Hozatlı, "Şehirlerde, köylerde yaşayan silahsız, masum insanlara JİTEM'in yaptığı işkenceleri anlattım." dedi. Kürt meselesinde sorunun çözümünün zor olmadığına dikkat çeken Hozatlı, "Sorunu çözmek için insani bir bakış açısı yeterli." değerlendirmesini yaptı. Kayseri'den Sivas'tan ötesini Batı'da yaşayanların bilmediğini söyleyen Hozatlı, seyircinin yaşadığı ülkede neler olup bittiğinin farkına varabilmesi için filme gitmesi gerektiğini söyledi.
"BİR KİŞİYE BİLE ULAŞTIRSAM YETERLİDİR"
Çok fazla vicdan yaralarının olduğu bir ülkede yaşadığımızı dile getiren Yönetmen Umur Hozatlı, "Kürtlerin trajedisini, derin devlet yapılanmasının en başında gelen tetikçi JİTEM'in faaliyetlerini anlatmaya çalıştım. Ülkemizde yaşanan bu trajediyi bir kişiye bile ulaştırabiliyorsam bu benim için yeterlidir." dedi.
Kayıp Özgürlük'te JİTEM'in yaptığı işkenceleri anlatan Umur Hozatlı, bu anlamda kendisiyle ilgili bir risk düşünmediğini, fakat ülkede savcılar sultası olduğu için çeşitli davaların açılabileceğini belirtti. Yönetmen Hozatlı, şöyle devam etti: "Film vizyona girdikten sonra bir savcı izleyip dava açabilir. Hakim de 'Kayıp Özgürlük'e sansür uygulayabilir. Bazı fiili müdahaleler de olabilir. Çünkü anlattığımız kesimin canını yakabilecek bir film yaptım. Şehirlerde, köylerde yaşayan silahsız, masum insanlara JİTEM'in yaptığı işkenceleri anlattım."
"JİTEM, SİLAHSIZ İNSANLARI ALIR, SORGULAR, İŞKENCE YAPAR ÖLDÜRÜR"
Uzun yıllar Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde gazetecilik de yapan Umur Hozatlı, JİTEM'in şehirlerde ve köylerde uyguladığı yöntemle tanık olduğu olaylara değindi. Umur Hozatlı, şunları kaydetti: "JİTEM, bulunduğu bölgede düşünce suçlusu, örgüte yardım ve yataklık eden silahsız insanları, tehdit yöntemleriyle bölge dışına çıkarmak istiyor. Eğer ki, daha radikalse JİTEM'in aradığı kişi, onu alıp sorgulayarak bilgi elde etmek istiyor. Bunun yanında en önemli ceza yöntemi de; alıyor, sorguluyor, bilgi alsa da almasa da işkence yöntemiyle öldürüyor. Ardından, cesedinin bulunmasını istemediğini dağda, bayırda çukurlar kazıp gömüyor. Eğer ki, halka psikolojik baskı yapmak istiyorsa cesetleri bulunabilecek yerlere atıyor."
"SEYİRCİ, JİTEM'İN YAPTIĞI ZALİMLİĞİ GÖRECEK"
Umur Hozatlı, seyircinin 'Kayıp Özgürlük' filmine yaşadığı ülkede neler olup bittiğinin farkına varabilmesi için gitmesi gerektiğini söyledi. Hozatlı, "Kayseri'den Sivas'tan ötesini Batı'da yaşayanlar bilmiyor. Ancak içine girip, araştırdığımız zaman bir yol sürüyoruz. Kürt meselesi etrafında yaşanan insan hakları ihlallerini, Kürtler aslında ne yaşadı, illegal bir kuruluş olan JİTEM'in yaptığı zalimliği bu filmi izleyerek görecekler." dedi.
"ÇÖZÜM İÇİN İNSANİ BAKIŞ AÇISI YETERLİ"
Yıllardır devam eden Kürt meselesiyle ilgili çözümün çok basit olduğunu belirten Umur Hozatlı, "Sorunu çözmek için insani bir bakış açısı yeterli. Filmde olduğu gibi, JİTEM şefinin babası yürümekte zorluk çektiği için, JİTEM'de sorgulanmakta olan gencin babası elinden tutup tuvalete birlikte yürüyorlarsa insani bakış açısı budur. Günlük yaşantımızda bunu yapabilirsek, bu sorun da çözülür." ifadelerini kullandı.
80 bin TL gibi bir kısıtlı bütçeyle çekilen 'Kayıp Özgürlük', 1990'lı yıllarda etkili olan JİTEM'in faaliyetlerinden bir kesit sunuyor. JİTEM itirafçılarının ifadeleri ile devlet kaynaklı raporlara dayanılarak çekilen film de Serdar Kavak, Vedat Perçin, Musa Yıldırım, Öznur Kula, Ömer Şahin adlı amatör oyuncular rol aldı. 17 günde çekimleri tamamlanan 'Kayıp Özgürlük'ün ilk gösterimi 47. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde yapıldı. (CİHAN)
HABERE YORUM KAT