1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. İzzetli Muhacir Bir Aileyle İftarımızı Açtık
İzzetli Muhacir Bir Aileyle İftarımızı Açtık

İzzetli Muhacir Bir Aileyle İftarımızı Açtık

Kahramanmaraş’ta Suriyeli Sercavi ailesi ile iftarını açan ev sahibi kardeşimiz, ailenin hayatını şu şekilde anlatıyor:

20 Haziran 2016 Pazartesi 15:09A+A-

Sercavi ailesi 2013 yılında Kahramanmaraş’a hicret etti. Esed’in İdlip’teki katliamlarından sonra ilk defa Kahramanmaraş’a geldiklerinde evin en küçük erkek çocuğu Zahir Sercavi (23) ailenin başındaydı. Dokuz kardeşi olan Zahir’in üç erkek kardeşinden birisi Esed’e karşı verilen savaş sırasında şehit oldu, babası ise 2009 yılında kanserden vefat etmişti. Halide teyze (anne) büyük acılar içinde terk etmek zorunda kaldığı yurdu ve şehit oğlu her aklına geldiğinde Allah’ın Kahhar isminin Esed’i ve destekçilerini kahretmesi için dualarda bulunuyordu. Oldukça izzetli bir aile olan Sercavi ailesi başlarına gelen bu musibet karşısında "Doğrusu biz Allah'a aitiz ve muhakkak O'na döneceğiz!"  (Bakara, 156) ayetini dillerinden düşürmediler.

Yaklaşık bir yıl sonra Zahir’in ablası Hanna kucağında 20 günlük bebeğiyle Suriye’den geldiğinde şartlar biraz daha ağırlaştı. Zor şartlarda ayakta durmaya çalışan Sercavi ailesine Kahramanmaraş’taki Ensarlar her zaman yardımda bulunmaya çalıştı; başlarını sokacakları bir ev ve evin ihtiyaçları Allah’ın yardımıyla kısa sürede karşılandı. Onların izzetli duruşları Ensarları diriltmeye ziyadesiyle yetiyordu. Zahir inşaat, fabrika vb. yerlerde çalışarak evinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyordu. Suriye’den ayrılırken 4.sınıf matematik bölümü öğrencisi olan Zahir’e eğitimine Sütçü İmam Üniversite’ sinde devam etmesi için sunulan imkana ise hiç sıcak bakmadı/bakamadı. Çünkü ailesinin tüm sorumluluğu üzerindeydi ve eğitimine devam edecek zamanı da yoktu.

Hafızalardan silinmeyen bir anı Sercavi ailesini aslında özetlemeye yetiyor. Kıt kanaat geçimlerini sağlayan ve Ensarlardan destek alan Sercavi ailesi bir gün ensar abilerimizden birisini eve çağırıyor. Gözyaşları eşliğinde, kısık ve hüzünlü bir sesle Zahir, ensar abimizden (işler yolunda gitmiyor olacak ki!) bir miktar para istiyor. Bu aile hiçbir zaman verilen paraları kabul etmezdi ve kimseden de isteyemezdi. İşte bu olayı abimiz bizlere anlattığında “Allah’ım bizleri affet!” diye çok duada bulunduk. Yetişememiştik çünkü!

Daha sonra aileye Zahir’in bir diğer kız kardeşi ve mücahitlerden olan eşi Muhammed de dahil oldu. Muhammed zor şartlarda savaştıklarını ve silah sıkıntısı yaşadıklarını söylemişti. Komutanları silah ikmali yapılana kadar çekilme kararı almıştı. Muhammed ailesiyle birlikte Kahramanmaraş’ta güvendeydi fakat yüreği direniş ve cihat için atıyordu. Nitekim bir gün ailesini geride bırakarak tekrar direniş saflarına katıldı.

Şimdilerde Zahir bir yıl önceki evliliğinden tatlı bir çocuk sahibi. Suriyeliler için çıkan çalışma izninden sonra sigortalı olarak asgari ücretle bir iplik fabrikasında çalışıyor. 

HABERE YORUM KAT