İzmit’te 4. Yargı Paketine Eleştiri
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu, 409. eyleminde Atatürk'ü Korumu Kanununun 4. Yargı Paketinde yer almayışını eleştirdi.
HAKSÖZ-HABER
Atatürk’ü Koruma Kanununu kaldırmayan 4. Yargı Paketi düşünceleri ifadeyi nasıl özgürleştirecek?
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformunun, 9 yıldan beri devam ettirdiği “başörtüsüne özgürlük” eylemlerinin 409. haftasının konusu Memur Sen tarafından düzenlenen 10 Milyon İmza Kampanyası ve 4. Yargı Paketine ayrıldı.
Hükümete çağrıda bulunularak Yeni Anayasa’da başörtüsü özgürlüğünün güvence altına alınmasının istendiği basın açıklamasında 4. Yargı Paketinde, düşünceleri ifade özgürlüğünün önünde engel teşkil eden 5816 Sayılı “Atatürk’ü Koruma Kanunu”nu hakkında bir düzenleme bulunmayışı eleştirildi.
İzmit Özgürlük Meydanından yapılan ve basın açıklamasını Kocaeli Kartepe İnsan Hakları Derneği adına Behlül Metin’in okuduğu eylemde “Başörtüsüne Özgürlük” ve “4. Yargı Paketiyle 5816 Sayılı Atatürk’ü Koruma Kanunu Kaldırılsın, Düşünceleri İfade Özgür Olsun” yazılı pankartlar açıldı.
KOCAELİ İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 409. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
Değerli halkımız ve basın mensupları. Memur Sen tarafından, kamuda kılık kıyafet özgürlüğü için başlatılan 10 Milyon imza kampanyası, hedeflenen 10 Milyon imzanın toplanması ile sona ermiş bulunuyor. Bu imzalar başbakana teslim edildikten sonra, hükümetin bu konuda halkın beklentilerine cevap verecek şekilde değişiklikler yapmasını bekliyoruz. Uzlaşmaysa alın size işte uzlaşma. Bu süre uzasa, iddia ediyoruz ki, 20-30 hatta 50 milyon imza toplanır. Halkın % 90’nının karşı olduğu bu çağdışı yasak, 3-5 bitmiş tükenmiş Atatürkçü istiyor diye sürdürülemez. Başbakanı halkın bu taleplerine cevap vermeye davet ediyoruz.
Yeni Anayasa'nın "Temel Hak Özgürlükler" başlığı tartışılırken, "Kamu Hizmetine Girme Hakkı" maddesinde de, başörtü konusu gündeme gelmiş, "Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri" maddesinin ele alındığı Anayasa Yazım Komisyonu'nun toplantısında, statükocu partilerin itirazlarına rağmen, başörtü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınması eğilimi belirmiştir. Hükümetten Mart ayına kadar yeni anayasa çalışmalarını tamamlayıp bu anlamsız yasağı, Yeni Anayasa ile kaldırmasını, özgürlükleri güvence altına almasını bekliyoruz. Fakat sadece kamusal alanda memurlar için değil, ilköğretimden üniversiteye kadar eğitimin her alanında başörtüye anayasal güvence bekliyoruz. Atatürkçü minik azınlık, 90 yıl bu Müslüman halkı kendi öz vatanında esir etmiştir. Bu esaret zincirleri, yeni çıkacak Anayasa ile kırılmalı ve halkın dinini yaşaması ve Allahın erminine göre, inancına uygun şekilde özgürce giyinmesinin önü açılmalıdır.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, masaya yatırılan 4. yargı paketine son şeklilerin verildiğini medyadan öğreniyoruz. 22 maddeden oluşan paketle birlikte Türkiye'nin AİHM'de mahkûm olmasına neden olan düzenlemelerde köklü değişikliğe gidilmekte olduğu söyleniyor. Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldıktan sonra Meclis'e sevk edilmesi beklenen 4. yargı paketi, başta KCK olmak üzere birçok davayı yakından etkileyecek. Fakat düşünceye ifadenin önünü açması beklenen bu pakette, bu güne kadar bir çok aydın, yazar, akademisyen ve insan hakları aktivistinin mahkum ettiren 5816 no’lu Atatürkü koruma kanunun kaldırılması bulunmamaktadır.
5816 sayılı Atatürkü koruma kanundan binlerce dava açılmış, akedmisyen Atilla yayla sadece “bu adam “dediği için 1.5 yıl hapis cezası almış, yazar Mustafa İslamoğlu ile gazeteci Hakan Albayrak'ın bu kanundan hapis yatmıştır. Son olarak Akademisyen Mümtazer Türköne hakkında yine bu kanundan dava açılmıştır. Silahlı mücadele yöntemini seçen bir kesimin önünü açan bu paket ne yazık ki, meşru yollardan mücadele veren İslami kesimin önünü kapatan, düşüncelerini özgürce ifade etmesine engel olan 5816 no’lu kanunu kaldırma noktasında, hiçbir değişiklik içermemektedir.
Bu paketle düşünceyi ifade özgürlüğünün önünü tıkayan Atatürk’ü koruma kanunu kaldırılmadığı sürece, bunu kullanan bir takım ulusalcı, statükocu mihraklar sayesinde davalar açılacak, mahkûmiyetler yaşanacaktır. 21 yy yakışmayacak, bu çağdışı, 20 yy kanunları AİHM taşındığında, tekrar Türkiye aleyhine mahkûmiyetler oluşacak, tazminatlar ödenecektir. Hükümete bir İnsan hakları Derneği olarak çağrıda bulunuyoruz. Akademisyenlerin, bilim adamlarının, insan hakların aktivistlerinin, yazarların mahkum olduğu, düşünceyi ifadenin önünde engel olan bu çağdışı kanunu da, 4.yargı paketi ile kaldırın. Bu kanun kalkmadığı sürece, Türkiye düşüncelerin özgürce ifadesinin yasak olduğu bir 3.dünya ülkesi olarak kalmaya devam edecek.
28 şubat sürecinde etkin görev alan subayların hakkında hukuki soruşturma başlatan cesur yargı görevlilerini kutluyoruz. Üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçilmiştir. Bu tutuklamalarla ilgili olarak, ”şerefli ordumuzun subayları..” diye başlayan bir takım duygu sömürülerine mazlum edebiyatlarına şahit oluyoruz. Bu darbeciler, yüz binleri başörtü yasağı ile mağdur ederken!, inançlı subayları ordudan atarken sizin merhamet hisleriniz !, neredeydi?. Yeni yargı paketinde darbecilerin mağdur ettiği ve ayrımcılığa uğramış bu mazlum kitleye uygulan ayrımcılık suçu da, zaman aşımından muaf kılınmalıdır. Darbecilerin ve işbirlikçilerinin başörtü zulmüne maruz kalan mağdurlar için hukuki süreç başlatılmalı, failler hakkında ceza ve tazminat davaları açılmasına imkan sağlayan düzenlemelerde pakette yer almalıdır. Ayrıca başta Salih Mirzabey davası olmak üzere 28 Şubat sürecinin tüm siyasi davaları yeniden ele alınmalı ve irtica brifingiyle, darbecilerden aldıkları emir çerçevesinde hukuka değil, direktiflere göre karar verenler de bu fiillerinin hesabını yargı önünde vermelidir. Basın açıklamamıza katıldığınız için teşekkür ediyoruz.
EMİRDER / KOCAELİ KARTEPE İNSAN HAKLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ
HABERE YORUM KAT