İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta değil!
Şuayb Mekeç, Müslümanların temel hassasiyetleri arasında bulunan yardımlaşmanın mahiyetini Kitab-ı Kerim'den hareketle inceliyor.
Maide Suresi 2 وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰى.وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِ. وَاتَّقُوا اللّٰهَؕ اِنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعِقَابِ
‘’İyilik ve takvada yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. Allah'tan korkun, çünkü Allah'ın cezası çok şiddetlidir." (Mâide, 5/2)
Ayeti celilede geçen “birr” kelimesi "İyilik, erdemlilik, ihsan etmek, doğruluk" gibi anlamlara gelir. (bk. Bakara 177, 197) “İsm” kelimesi terim olarak, "işleyene ceza gerektiren, insanı hayır, hasenattan alıkoyan eylem" şeklinde tanımlanır. Şüphesiz yardımlaşma ve dayanışma Müslümanın sosyal hayatının bir gereğidir. Ancak bu yardımlaşma İslam’ın ilkelerine uygun olmalıdır; Müslümanlar arasındaki uhuvveti, hayırlı ümmet olmayı, insanlar arasında adil şahidler olmak sorumluluğunu gözeten bir yardımlaşma ve dayanışma olmalıdır. Her türlü iyiliği, hayrı, hayırda kemâli ifade eden anlamda birr'in zıddı itaatsizlik, hayrın zıddı da şerdir.