İTÜ’de 28 Şubat Programı ve Etkisi Hâlâ Süren Akademik Vesayet
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) “28 Şubat’tan Bugüne Türkiye’de Değişim Süreci ve Üniversiteler” başlıklı program düzenlendi.
Erkam Beyazyüz / Haksöz Haber
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde İTÜ Beyan ve İTÜ Mescit’in ortak düzenlediği “28 Şubat’tan Bugüne Türkiye’de Değişim Süreci ve Üniversiteler” başlıklı programın konukları Özgür-Der Genel Sekreteri Musa Üzer ve İHH görevlisi Hanife Gökdemir’di.
Saat 17.30 sularında sol-sosyalist gruplar programın yapılacağı Kimya Metalurji Binası’na (KMB) yürümeye kalkıştı! Karşılarına Müslüman öğrencilerin çıkmasıyla binaya daha fazla yaklaşamayan sol gruplar, öğrencilere soda şişesi ve taş fırlattı! Polisin araya girmesi, Müslüman öğrencilerin tekbir ve sloganları ardından sol gruplar alandan hızla kaçıştı.
Yaşananlar ve programın İslami rengini henüz idrak etmeleri üzerine Kimya-Metalurji Fakültesi Dekan Yardımcısı Ahmet Sirkecioğlu üniversite yönetiminin izni dâhilinde olmasına rağmen dışarıdan öğrenci katılımına müsaade etmeyeceğini beyan etti. Fakülte Sekreteri Nalan Koç, konuk Zehra Türkmen ve konuşmacı Hanife Gökdemir’in binaya girişini engellemeye çalıştı! Türkiye’de yaşanılan normalleşme sürecinde İslami kimlikli öğrenci ve konuklara karşı takınılan tahammülsüz tavır vesayetin akademilerde hâlâ etkisini gösterdiğini açıkça gösteriyor. Söz konusu “karara” Zehra Türkmen ve üniversite öğrencilerinin sert karşı çıkışları neticesinde fakülte yönetimi panik içerisinde geri adım attı.
Sol-sosyalist gruplar tarafından sosyal medyada “İTÜ’de gericilere geçit yok” içerikli paylaşımların yapıldığı esnada Müslüman öğrenciler KMB’de programa başlamak üzere cemaatle namaz kılmaktaydı.
Namaz sonrası 28 Şubat’ta Türkiye’de ve üniversitelerde verilen İslami mücadeleyi konu edinen sinevizyonun gösterilmesinin ardından programın sunucusu İTÜ öğrencisi Abdullah Buldur, sözü konuşmasını yapmak üzere Hanife Gökdemir’e verdi.
İkna odalarından, Müslümanlara yönelik ortaya konan engellemelerden anılarıyla beraber bahseden Hanife Gökdemir, o dönemde darbecilerin belirli söylemler ve açık yalanlar üzerinden geliştirdikleri dezenformasyona dayalı bilgileri aktardı.
Gökdemir, İşin medya ayağının her daim çeşitli propagandif haberlerle “haklı mücadele”yi kirletmeye ve binlerce kişinin toplandığı meydanların haberlerine bir kere bile yer vermediğine değinerek bugün gelinen noktanın önemine dikkat çekti.
Daha sonra söz alan Musa Üzer konuşmasına 28 Şubat’ı konuşabilmek için öncelikle hangi sosyal-siyasal sistemde, toplumsal yapıda yaşanıldığının tahlil edilmesi, devralınan mirasın ne olduğunun analiz edilmesi gerektiğini vurgulayarak başladı.
Üzer, sistemin kuruluşundan itibaren mantık, ideoloji, kurumsallaşma, bürokratik yapı, askerî oligarşi itibariyle İslam’a karşıtlık temelinde kurulduğunun altını çizdi. Oligarşik sistemin toplumu çeşitli baskı ve dayatma yöntemleri ile geleneksel dahi olsa İslami kodlarından uzaklaştırmaya çalıştığını ancak tüm bunlara rağmen Anadolu insanının büyük bir çoğunluğunun dindar duruşunu koruduğunu ve bu uğurda çok büyük bedeller ödediğini aktaran Üzer; Şeyh Said, Said Nursi, İskilipli Atıf ve Şerife Bacı’nın bu bedelleri ödediğini, 28 Şubat sürecinde yaşananların ise bu bağlamda sistemin ideolojik arka planına yaslandığını belirtti.
Şahsiyetli bir duruş ortaya koyarak direnişe omuz vermenin müslümanlar için çok önemli olduğunu aktaran Üzer, bugün için geriletilmiş olsa dahi hala varlığını koruyan Sol-Kemalist zihniyete karşı da aynı onurlu tavrın sürdürülmesi gerektiğini vurgulayarak konuşmasını bitirdi.
Program, soru-cevap faslının ardından konuşmacılara takdim edilen hediyelerle son buldu.
Programın ardından üniversiteden toplu bir şekilde çıkma kararı alan Müslüman öğrencilere emniyet ve üniversite güvenliği; arka istikametten çıkmaları gerektiğini, planladıkları istikamette yürümelerine izin verilmeyeceğini beyan etti. Emniyet ve güvenlik görevlileri; talepleri yerine getirilene kadar alandan ayrılmayacaklarını ifade eden Müslüman öğrencilere yaklaşık 1 saatlik bekleyişin ardından müsaade etmek durumunda kaldı. Toplu bir şekilde KMB’den İTÜ Ayazağa çıkışına yürüyen Müslüman öğrenciler, eylemlerine saat 21.00 dolaylarında İTÜ Ayazağa Metrosu önünde son verdi.
HABERE YORUM KAT