İtini askere gezdirten amiral hâlâ hukuktan bahsediyor!
İfade benim değil. Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner’in. Ne diyordu Koşaner?
“İtini, erlere gezdirten subaylar.”
İsim vermiyordu Sayın Koşaner.
Ama “İtini, erlere gezdirten subay” denilince, hemen akla Tümamiral Cem Gürdeniz geliyor.
Aslında amiralin vukuatı, sadece “itini, erlere gezdirtmekle” sınırlı değildi. Fotoğrafları ile belgelenmişti ki, kızının evini de, askeri araçla, askeri şahıslara taşıttırmıştı, bu amiralimiz.
İşte bu amiral, dünkü Balyoz davası duruşmasında, bakın neler demiş: “Eğer bir toplumda hukuk ve adalet sistemi güvenilirliğini, tarafsızlığını yitirir ve bir Genelkurmay Başkanı ile 3 kuvvet komutanı bu durumun yarattığı karanlık tablo karşısında istifa etmek zorunda kalırsa, hak arayanlar bundan sonra ne yapabilirler?”
Hayret ki ne hayret!
En üst rütbedeki komutan, daha bir gün önce tüm medyada yer alan konuşması ile, kendisini hedef almış, “İtini, erlere gezdirten subay” tanımlaması ile yerin dibine batırmış..
Amiralimiz ise, “Baskın basanındır” mantığı ile olsa gerek, komutana övgüler düzüp, 29 Temmuz’daki istifası üzerinden kendisine pay çıkarmaya kalkışıyor..
Gerçekten hayret ki ne hayret!..
Olayların geçmişini yakından takip etmeyenler, hayretimize tereddüt ile yaklaşabilirler.. Onlara da amiralimizi tanıtmak için, birkaç soru sıralayalım..
Cevabı belli sorular..
Bu soruları yöneltelim ki, evveliyatı bilmeyen okuyucularımız, amiralimizi yakînen tanısınlar..
Bakalım ne cevap verecek, sanık olduğu Balyoz davasında, “Hukuk ve adalet sisteminin güvenilirliğinin yitirilmesi”nden şikayetçi olan amiralimiz..
Soru 1: Tarçın isimli bir köpeğiniz var mı?
Soru 2: Vatani hizmet için askere gelmiş Ersin Bayramcı isimli ere, köpeğiniz Tarçın’ı zimmetlediniz mi?
Soru 3: Kışla içinde erlerin cep telefonu bulundurmaları yasak iken, köpeğiniz Tarçın’ı gezdiren erler için, bu yasağın (sürekli köpeğinizin durumu hakkında haber alabilmeniz amacıyla) uygulanmadığı doğru mu?
Soru 4: Köpeğiniz Tarçın’ı, kutsal vatan hizmeti için askere gelen erlerin, günde üç defa gezdirmeleri, iki günde bir banyo yaptırmaları, çöp kutularından uzak tutmaları için talimatname yazdırdınız mı?
Soru 5: Kızınızın evini askeri araçla taşıttınız mı?
Soru 6: Bu ev taşıması sırasında, askeri personel kullanıldı mı?
Daha sorulara devam edelim mi, amiralim?
Sorulara mı devam edelim, yoksa itiraflara mı?
Bakın, sizin dün duruşma sırasında övgü ile bahsettiğiniz Genelkurmay eski Başkanı, özellikle de sizi kastederek, “İtini askerlere gezdirten subaylar var” eleştirisi yaptı..
Buyrun izah edin, şu köpek hikayesini..
Açıklayın, kızınızın evini, askeri araçla taşımanız hususunu..
Onda sonra inanalım, sizinBalyoz planında, darbe niyetiniz olmadığına..
“İtini erlere gezdirten subay, otomatikman darbe de planlar” diyecek değilim..
Ama lütfen siz de, dün duruşmada sarfettiğiniz, “Bu tip davaların (Balyoz) hukuksuzluğunun somut bir delili, siyasi tarihimize 29 Temmuz istifaları olarak geçmiştir. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının toplu istifaları, batı demokrasilerinde hükümetleri sarsacak çapta bir vakadır!” çıkışlarından vazgeçin..
Üç tane paşa istifa etti diye, hükümet sarsılmaz, amiralim..
Sarsılıyor ise, o zaten hükümet değildir..
Paşaların emireri demektir..
Kaldı ki, o istifacı paşaların en rütbelisinin sözlerini, iki gündür internetten sesli olarak dinliyoruz..
GenelkurmayBaşkanı’nın, subaylara yaptığı anlaşılan o konuşmadaki sözlerine itibar edersek, hükümet mi sarsılır, yoksa eleştirdiği subaylar mı “sokağa çıkamaz hale gelirler”, çok net ortada..
İstifası sırasında, o komutan hükümete tek laf edemedi ama..
Bakın sizler için, neler diyor, neler..
Duydun mu amiralim?..
Tabii o sözlerin hepsi, anlayanlara..
Anlamıyorsanız, ne diyelim ki?
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT