İtalyan Faşistler de Esed’e Hayranmış!
El-Cezire (İngilizce) muhabiri Patrick Strickland İtalyan faşist partisi CasaPound özelinden hareketle Batı’da aşırı sağcı çevrelerin Esed’e duydukları sempatiye dikkat çekiyor.
Ekim 2017’de öldürülen Esed’in Generali İssam Zahureddin pek çok Suriyelinin gözünde “Deyrozzor kasabı”, Esedçiler arasında ise kahraman olarak görülüyordu. İlginç olansa, İtalyan La Stampa gazetesinin bildirdiğine göre, Zahureddin’in ölüm haberinden bir gün sonra kimi İtalyan şehirlerinde Zahureddin’in posterleri ve taziye ilanlarının görülmesi oldu. Bu posterler CasaPound adlı aşırı sağcı, faşist bir İtalyan partisince basılmış ve çoğaltılmıştı. Batı’da pek çok faşist oluşum gibi CasaPound da Esed rejiminin ateşli bir destekçisi.
İtalyan Forza Nuova’dan Yunan neo-faşist partisi Altın Şafak’a, İngiliz Nasyonal Parti’den Polanya’nın ultra sağcı Nasyonal Yeniden Doğuş Partisi’ne kadar uzanan çizgide yer alan CasaPound ve daha pek çok faşist partiyle örneğinde olduğu üzere, Esed’i destekleyen ve Suriye’ye rejimle dayanışma heyetleri gönderen bir hareket.
CasaPound’un 14 yıldır belediyeye ait bir binayı işgal ederek yerleştiği özenle tefriş edilmiş genel merkezinde El-Cezire ile görüşen, partinin gelecek seçimlerde başbakan adayı olan Simone Di Stefano Esed rejimiyle ilişkilerini gururla anlatıyor.
“Esed rejimi altında insanlar serbestçe Noel’i kutlayabiliyor, kadınlar başlarını örtmeye zorlanmıyorlar” diyor.
CasaPound İtalya’da mülteciler ve göçmenler aleyhine pek çok eylem organize etmiş ve anti-faşist gruplara saldırılarda bulunmuş bir hareket. İtalya’da 1921’den 2. Dünya Savaşı sonuna dek süren Faşist rejime dönülmesini savunuyor.
Parti aynı zamanda Avrupa’da Suriye Dayanışma Cephesi (ASDC) adlı Esed’i destekleyen neo-faşist ve aşırı sağcı koalisyonun da bir parçası. Di Stefano kendi üyelerinin de Şam’a giden ortak heyetler arasında yer aldığını belirtiyor.
Bu dayanışma ziyaretleri Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından da duyurulmuştur. Bu haberlerden birinde rejimin sözcülerinden Buseyna Şaban’ın ASDC heyetini kabulüne ilişkin olarak “Heyetin Suriye ile dayanışma ve silahlı terörist örgütlerin işledikleri suçları lanetlediğine” dair vurguları yer almıştı.
Haberin devamında ise “Heyetin Suriye’de olan biteni öğrenme arzusu ve gerçekleri Avrupa halklarına iletme umudu” vurgulanmıştı.
Di Stefano her ne kadar kendisi şahsen gidemese de CasaPound’un 2016’da First Lady Esma Esed ile görüşmesinden de gururla söz etmekte.
Avrupa’daki göçmenlerle ilgili olarak da ilginç bir yorumla, Di Stefano bu insanların rejimden değil, muhaliflerden ve IŞİD’den kaçtıklarını iddia etmekte.
Avrupa ve Kuzey Amerika’da aşırı sağcı grupların Esed rejimine destek vermeleri aslında sürpriz sayılmaz.
Nisan 2017’de Amerikalı ünlü ırkçı Richard Spencer Washington’da ABD’nin Suriye ordusunu bombalamasını protesto ederek “Savaşa Hayır” eylemi düzenlemişti.
İtalya’da Forza Nuova ise Esed rejimini destekleyen bir başka faşist parti. 1980’lerde ofisinde çok sayıda silah ve patlayıcı ele geçirildiği için İtalya’dan kaçmak zorunda kalmış bir isim olan parti lideri Roberto Flore Esed’e desteğiyle ilgili olarak şöyle bir tweet atmış:
“Forza Nuova IŞİD ve ABD saldırılarına karşı Esed ve Suriye halkının yanındadır.”
Roberto Flore mesajına görsel olarak ise bir grup partilinin açtıkları Esed yanlısı pankartın fotoğrafını paylaşmış!
...
#ForzaNuova difende #Assad e il popolo siriano che subisce attacco congiunto di #Isis e #Usa pic.twitter.com/4rC9o3yRl1
— Roberto Fiore (@RobertoFioreFN) 8 Ekim 2016
2013’te Yunan aşırı sağcı Kara lily isimli nasyonal sosyalist örgüt Esed rejimi ve Hizbullah ile dayanışma için Suriye’ye savaşçı gönderdiğini iddia etmişti.
Aynı yıl İngiliz Ulusal Partisinden Nick Griffin, ki kendisi 2009’dan 2014’e kadar Avrupa Parlamentosunda yer almıştır, Avrupalı pek çok aşırı sağcı ve faşistin de yer aldığı bir heyetle Şam’ı ziyaret etmişti.
Yine aynı yıl Suriye Adalet Bakanlığının düzenlediği bir toplantı için Griffin bir kez daha Şam’a gidecekti.
Tekrar CasaPound’un merkezine dönecek olursak, Di Stefano sivillerin meskun bulundukları mahallere varil bombaları dahil pek çok silahla yapılan saldırıların insan haklarını ihlal edip etmediği konusunda ne düşündüğüne ilişkin sorumuza cevaben aynen şöyle söylüyor:
“Bugün dahi şehirlerde ellerine silah almış olan gruplar yok mu? Esed bunlarla nasıl mücadele etmeli? Ne yani, bunları bombalamasın mı? Yapacak bir şey yok, ne yazık ki, bu bir içsavaş! “
Kısaltarak Çev.: Hasan Soylu / Haksöz-Haber
HABERE YORUM KAT