Eski yetkililerin dün yayımladığı ortak açıklamada, ABD Başkanı Joe Biden'ın politikalarının Ortadoğu'yu daha da istikrarsızlaştırdığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi: 

Amerika'nın İsrail'e verdiği diplomatik destek ve ülkeye sağladığı sürekli silah akışı, Gazze'de kuşatma altındaki Filistin halkının öldürülmesinde ve aç bırakılmasında inkar edilemez bir suç ortağı olmamıza yol açtı.

Washington'ın yürüttüğü savaş siyasetiyle "ABD'nin sırtına hedef tahtası yerleştirdiğini" belirten eski hükümet yetkilileri, bu tutumun hem Filistinlilere hem de İsraillilere zarar verdiğine işaret etti.

Ortak açıklamada, Gazze savaşı politikasının ulusal güvenlik riski oluşturduğu ifade edilerek şöyle dendi: 

Ulusumuzun bölgedeki siyasi ve ekonomik çıkarları önemli ölçüde zarar görürken, dünyanın yeni bir stratejik rekabet dönemiyle şekillendiği ve ABD'nin güvenilirliğine en çok ihtiyaç duyduğumuz böyle bir zamanda, bu güvenilirlik dünya çapında derinden sarsıldı.

Bildiriyi imzalayanlar arasında, Biden'ın İçişleri Bakanlığı'na özel yardımcı olarak atadığı ve dün istifasını duyuran Amerikalı Müslüman Maryam Hassanein'in yanı sıra Dışişleri Bakanlığı'nda yabancı ülkelere silah transferlerini denetleyen ve ekimde istifa eden Josh Paul da yer alıyor. 

Açıklamaya eski bir Beyaz Saray yetkilisi, iki eski Hava Kuvvetleri personeli ve Savunma İstihbarat Teşkilatı'ndan (DIA) istifa eden subay da imza attı. 

ABD Dışişleri Bakanlığı, ortak bildiriyle ilgili henüz açıklama yapmadı. 

Diğer yandan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze Şeridi'ndeki çocuklar arasında tehlikeli cilt hastalıklarının yayıldığını bildirdi. Örgüt, Hamas'ın saldırılarıyla 7 Ekim'de başlayan savaşta şimdiye dek toplamda en az 150 bin kişinin cilt hastalığından muzdarip olduğunu aktardı.

DSÖ verilerine göre bölgede 96 bin 417 uyuz ve bit vakası, 9 bin 274 suçiçeği vakası, 60 bin 130 deri döküntüsü ve 10 bin 038 impetigo vakası tespit edildi.

Sınır Tanımayan Doktorlar'dan (MSF) yapılan açıklamada da özellikle çocukların risk altında olduğuna dikkat çekildi. 

MSF'den Muhammed Ebu Muhasib, "Halk artık evlerinde yaşamıyor. Hijyenin sağlandığı bir ortam yok. Çocuklar hep sokakta, her şeye dokunuyorlar ve çoğu şeyi yıkamadan yiyorlar" dedi.

Gazze'deki eczacılardan Sami Hamid, "Buradaki tuvaletler ilkel, çadırların arasındaki kanallara akıyor, bu da salgın hastalıkların yayılmasına neden oluyor" ifadelerini kullandı. 

Deyr Balah mülteci kampında yaşayan Elvan, çocuğunun vücudundaki yaralar nedeniyle uyuyamadığını söyledi. Eskiden ailelerin çocukları denize sokup yıkadığını fakat artık bunun da mümkün olmadığını belirten Filistinli şunları söyledi: 

Çocuklarımızı eskisi gibi yıkayamıyoruz. Hiçbir şey yok. Denizin tamamı kanalizasyona dönüştü. Hatta denizde çöp ve bebek bezi bile oluyor.