İşte budur Genelkurmay Başkanı'ndan beklenen...
George Lucas'ın Star Wars (Yıldızlar Savaşı) filmleri bugünlerde her pazar biri olmak üzere yeniden yayınlanıyor.
Son birkaç haftadır ailecek her pazar gecesi CNBC-E'de Star Wars izliyoruz.
Bu film bize "şövalye ruhlu" olmayı öğütlüyor.
Allah'ın uçsuz-bucaksız kâinatında iyilerle kötüler arasındaki dengenin iyilerin aleyhine bozulduğunda devreye iyiler adına "Jedi şövalyeleri" giriyor. Bunlar karanlıktan yana olanlara karşı aydınlığın temsilcileri...
"Şövalye ruhlu olmak" genellikle olumlu bir manayı çağrıştırır.
Star Wars'ta insanlar ve diğer yaratıklar galaksiler arası yolculuk edebilecek bir teknolojiye sahipler fakat filmin teması "şövalye ruhlu" olmak gereğini vurguluyor.
"Şövalye ruhlu olmak" bir ortaçağ söylemi olmakla birlikte önemini hiçbir zaman kaybetmeyecek.
Şövalye, atı, zırhı ve kılıcı olan savaşçı demek.
Tabiî ki herkes şövalye olamıyor.
İyi bir şövalye her şeyden önce efendisine, yani krala saygılıdır.
İyi bir Hristiyan'dır.
İyi tarafta olduğu için gururludur.
Kutsal saydığı değerleri ölümü pahasına korur.
Kötülüklerin ve acımasızlığın karşısında durur.
Aslında şövalye bir tür "seçilmiş kişi"dir.
Bir de Tapınak Şövalyeleri vardır.
Kara şövalye, yuvarlak masa şövalyeleri vs.
Şövalye ruhlu olmak bir erdemdir.
Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, erdem, ahlak hep ön planda olacak. Güvenilir bir kişi olmak hep insanların aradığı şey olacak. Şövalye ruhlu olmak her zaman övünülecek bir vasıf olacak.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ deniz teğmenlerine seslenirken onlardan "şövalye ruhlu" olmalarını istemiş.
Açıkçası ben bu hitabı çok önemsedim.
Bir Genelkurmay Başkanı emri altındakilerden işte bunu istemeli.
Subayın böyle yetiştirilmesini emretmeli.
İlker Paşa'nın son dönemde yaptığı en iyi hitap bence buydu.
Erdeme vurgu yapmış İlker Paşa.
Bir askere yapılacak en güzel konuşma, gösterilecek en güzel hedef budur işte.
Şövalye ruhlu olmak, saygılı, sevgili, saygın, güvenilir olmak.
Askerden istenebilecek en güzel şeyi istedi General Başbuğ.
Başbuğ bu güzel konuşmayı askere hitap ederken yaptı. Böyle de yapmalı zaten.
Ama sivillere hitap ederken sinirlerine hakim olamıyor ve yumruğunu masaya vuruyor.
Demek ki, sivillere daha az hitap ederse öfkesini daha fazla açığa vurmaz dolayısıyla zor durumda kalmaz.
Zaten Genelkurmay Başkanı'nın görevi sivilleri değil askerleri hizaya getirmektir.
BUGÜN
YAZIYA YORUM KAT