HAKSÖZ-HABER

İstanbul’daki muhacirlerin tespiti ve insani yardım planında desteklenmesiyle ilgili faaliyetlerine devam eden İstanbul Ensarları topluluğu, Suriye mücadelesinde taraf olduğunu belirtti.

Konuyla ilgili sitemize bir açıklama yapan İstanbul Ensarları sözcülerinden Ferhat Polat, şunları kaydetti:

“Suriye savaşında taraf olduğumuzu ve taraflığımızın sadece Suriye ile sınırlı olmadığını belirtmek isteriz. Zalimlere karşı her çağda ve ortamda hakkı haykırmak gerekliğinin farkındayız. Zalim hükümdarların karşısında olmak, yüzlerine hakkı haykırmak imani bir duruştur. Pasif, korkak, kaderci ve sindirilmiş nesillerin anlayamayacağı bir kıyam olan bu Sümeyyece duruş, izzet sahibi Müslümanların her çağda bir kıyam ateşi yakmasıyla günümüze dek gelmiştir.

Her dönemde farklı bir coğrafya ile tekerrür eden bu iman sınavı günümüzde Suriye halkının Baas diktatörlüğüne karşı, Filistin halkının Siyonist işgaline karşı, Mısır halkının işbirlikçi darbeci yönetimlerine karşı intifadasıyla ortadadır. İslam coğrafyasındaki diğer Müslüman halkların da defalarca zulüm, tecavüz ve katliamlara maruz kaldığını yakın tarihle bilmekteyiz. Emperyalist devletlerin kör, ‘hümanist’, seküler düşünce yapısı taşıyanların dilsiz ve sosyalist hareketlerin sağır olmalarının sebebi zulme uğrayanların İslami bir kimlik taşımasından başka bir şey değildir. Kısacası zulme uğrayan Müslümanların ise okyanusta nesli tükenen bir balina kadar değer taşımıyor olduğunu defalarca öğrendik. Ülkemizdeki sözde aydınların, hayvan hakları savunucularının, alkol tüketme devrimciliğinin nirvanasına ulaşmak olduğuna inanan din düşmanı Türk solunun Suriye halkına olan düşmanlığını ve Esed diktatörü ile ortaklığını aleni bir şekilde görmekteyiz. Düşmanlıklarının sebebi Suriyelilerin bu küffar güruhun yaşam normlarına uymadıkları ve peygamberimizin izinde olduklarından olduğu aşikâr.

Ülkemize hicret eden muhacirlerin bizim için dünya Müslümanları ile buluşmamız ve ahiret cennetini kazanmamıza fırsat olduğunun farkındayız, bundan dolayı Âlemlerin Rabbine hamd ediyoruz. İstanbul Ensarları olarak taraflılığımızın gereğini yapma bilinci ve kuvvetini Rabbimizden niyaz ediyoruz. Çalışmalarımızdan ve duruşumuzdan ödün vermeyeceğiz. Ta ki günümüz Ebrehelerinin ordularına ve işbirlikçilerine savaş açan halklar refaha ulaşıncaya kadar! Ta ki Natat kalelerinden üzerlerine ok atılan Gazzeliler refaha ulaşıncaya kadar! Ta ki ihvan’ın Yusufları mısır zindanlarından kurtuluncaya dek! Ta ki sahipsiz kalmış bir tek mustazaf ve muhacir kalmayıncaya kadar!”