1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İstanbul 1 nolu barosu Kemalist fanatizm yoluna yeni başkanla devam edecek
İstanbul 1 nolu barosu Kemalist fanatizm yoluna yeni başkanla devam edecek

İstanbul 1 nolu barosu Kemalist fanatizm yoluna yeni başkanla devam edecek

​​​​​​​İstanbul Barosu, ilk defa bir bayanı başkan seçerken, aynı zamanda, ilk defa “başörtü yasakçısı bir bayan”ı da başkan seçmiş oldu..

24 Ekim 2022 Pazartesi 19:36A+A-

Ali Karahasanoğlu, Yeni Akit gazetesinde yayınlanan yazısında İstanbul 1 nolu barosu seçimlerini ve başkan seçilen Filiz Saraç’ı değerlendirdi:

İstanbul’da iki baro var..

Yeni kurulan 2 Nolu baroya, muhafazakar avukatlar üye oldular.

1 nolu baroda ise, her görüşten avukat var..

Muhafazakar avukatların bir kısmı da, 1 nolu baroda kaldı..

Dün 1 nolu baroda seçim vardı..

Başörtü yasakçısı, CHP’de ilçe başkanlığı yapan eski Başkan Mehmet Durakoğlu, baro başkanlığına yeniden aday olmadı..

Yerine kendisi gibi başörtü yasakçısı ve CHP’ye yakın Filiz Saraç seçildi..

% 51 oy ile seçim kazanan Tayyip Erdoğan’a parmak sallayıp, “Karşında % 49 var.. % 49’un haklarına da saygı göstermen gerekir” diyen kafa, baro seçimini yüzde kaç ile kazanmış, biliyor musunuz?

Seçmen sayısı: 56.113

Oy kullanan seçmen sayısı 23.899

Nerede ise iki avukattan biri, oy kullanmaya gelmemiş..

Gelenlerin de, yaklaşık üçte biri ancak Filiz Saraç’a oy vermiş..

Sonuç mu?

56 bin üyeli baroya, 7 bin oy ile, yani % 12 oy alarak, başkan seçilmiş.

Muhafazakar avukatların adayı Gülden Sönmez ise, 1057 oy almış.

Çoklu baro sistemine geçilmesi ile birlikte, avukatlığın bittiğini o günlerde ilan eden kemalist avukatlar, şu ismin seçilmesi ile, bu ismin seçilmesi ile sevinmemeleri gerekir ama..

Sevinçleri had safhada..

Demek ki, avukatlık bitmemiş.

Savunma ölmemiş.

2 yıl önce kanun TBMM’de görüşülürken yaptıkları direniş, tam bir şov tam bir tiyatro imiş..

Bunları geçelim..

144 yıl sonra, İstanbul Barosu’na seçilen ilk bayan avukat övgüsü ile takdim edilen Filiz Saraç’ı tanıyalım..

Filiz Saraç, bir bayan olması hasebi ile, bazı kesimler “Bir ilk” diyorlar ama..

Ben bir “başka ilk” olanı da söyleyeyim..

İstanbul Barosu, ilk defa bir bayanı başkan seçerken, aynı zamanda, ilk defa “başörtü yasakçısı bir bayan”ı da başkan seçmiş oldu..

Hemcinsinin kıyafetine karışan..

Onun kıyafeti üzerinden, avukatlık yapıp-yapamayacağına karar veren bir avukat..

Bir hak arayıcısı!

Nasıl bir çelişki değil mi?

Başörtü yasakçısı derken, kimseye uydurma bir isnatta bulunmuyorum..

Bu konuda Filiz Saraç hakkında açılmış, ceza davası var..

Davada beraat etmiş.

Ama..

O tarihler, yargıdaki kemalistlerle Fetö’cülerin dirsek teması olduğu tarihlerdi..

Yoksa..

Şu ifadeyi veren bir kişi, nasıl beraat edebilir, siz söyleyin.

Duruşmada Filiz Saraç, kendisine yöneltilen suçlamaya şöyle cevap veriyor:

“Staj eğitim merkezi’nde yürütme kurulu üyesiyim. Başörtüsüyle derse giren iki stajyer avukat hakkında tutanak tuttuğumu biliyorum.”

Dahası var mı?

Niye tutanak tutuyorsun?

İşlem yapılması için.

En azından, psikolojik baskı olması için..

“Sizin stajınızı iptal edeceğiz” demek için..

Ha, Filiz hanım devamında da, şunu söylemiş:

“Barolar Birliği’nin genelgeleri doğrultusunda işlem yaptık. Açılan davalar siyasi davadır.” 

İyi de..

Siz avukatsınız.

Siz hak arayan insanlarsınız..

Siz “savunma”sınız..

Siz, Barolar Birliği ne derse desin..

Ki, Barolar Birliği de zaten sizsiniz..

Sonuçta bir bayan olarak. Bir avukat olarak. “Ben hemcinsim hakkında, kıyafetinden dolayı, ona tutanak falan tutamam” deseniz ya..

Demediniz..

Diyemediniz.

Hatta gönüllü olarak, o tutanağı tuttunuz..

Ki, duruşmalarda “İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu olarak aldığımız kararla başörtülü olarak eğitim merkezindeki derslere gelinmemesi yönünde irade açıklamasını içerir bir belgeyi, sınıflara astık” itirafında bulundunuz..

“Başörtü yasağı 2013-2014’lerde kaldı.. Artık mazi oldu” diyebilirsiniz..

Ama Kemal Kılıçdaroğlu’ndan (önümüzde % 95’i müslüman olan seçmenin katılacağı seçim olduğu için) duyduğumuz “helalleşme”yi, biz ne önceki başkan Mehmet Durakoğlu’ndan duyduk..

Ne de şimdi başkan seçilen Filiz Saraç’dan duyduk..

Şu an avukatlar, başörtü takabiliyorlar..

Hatta başörtülü Gülden Sönmez, baro başkanlığına aday da olabiliyor..

Ama, unutmayalım..

Başörtülü hanımlar avukatlık yapabiliyor, hatta başkan adayı olabiliyorlarsa. Bu; AK Parti sayesindedir.. Ve CHP’ye rağmendir.. CHP’nin engellemelerine rağmendir..

Filiz Saraç hanımefendi, diğer CHP’ye yakın baro başkanları gibi, söylemine baktığınızda, “Çevreci, yeşilci, haklar, özgürlüklerden yana, kamu imkanlarının peşkeş çekilmemesinden yana” birisi gibi..

Görüntü o da..

Gerçek ne?

Medyaya intikal eden bir davada üstlendiği tarafın kimliğinden ve sergilediği savunmadan anlamaya çalışalım..

Olay, İstanbul Maltepe’de Özbirlik Sitesi’nde yaşanıyor. Site sakinleri, Milli Emlak’a ait alanı işgal etmiş, bahçe olarak kullanıyorlar.

Tıpkı Ekrem İmamoğlu’nun, Beylikdüzü’nde, belediyeye ait arsayı, yaptırdığı sitenin bahçesi gibi göstermesindeki gibi..

Yani senin, benim, bütün Türkiye’nin arsasını, site sakinleri işgal etmiş, kendi bahçeleri olarak kullanıyorlar..

Hazine de, işgal edilen yerin ecrimisilini istemiş..

Filiz Saraç’ın, kimden yana olmasını istersiniz?

Milli Emlak’tan yana olmasını değil mi?

Kimden yana imiş?

İşgalci site sakinlerinden..

Filiz hanımefendinin savunması da hayli ilginç:

“İşgal etmedik, yeşillendirdik.”

Ne güzel değil mi?

Senin olmayan bir taşınmazı, kendi bahçenmiş gibi etrafını çevir, sadece sen kullan..

Oraya başkaları giremesin.. 

Ama sıra kullandığın arsaya kira ödemeye gelince.

“Ben işgal etmedim, yeşillendirdim” de.

Hani fazladan para istese, şaşırmayın..

Ki, istemişler de..

“Gecekondu yönetmeliği, çevresel düzenlemelerin idarece yapılması gerektiğini öngörüyor, ancak bu yapılmadı. Arazide toprak kayması riski vardır. Bayındırlık Bakanlığı istinat duvarı inşası ve ağaç dikme izni vermiştir. Kendi yapamadığından vatandaşı tedbir almaya teşvik etmiştir. Bina malikleri yol ve site arasındaki boş alanlara ağaç diktiler. Bedeli müvekkillerce karşılandı.” demişler..

“Sağlıklı bir çevrede yaşama haklarının bir uzantısı olarak, çevrenin güzelleşmesi için ağaçlandırma yaptı. İşgal değil vekaletsiz iş görme var.” demişler..

Hani imkanım olsa, sonrasındaki taleplerini de yazacağım da..

Siz tahmin edersiniz artık..

İşte size, hazine malı üzerinden rant devşirmeye hukuk kılıfı.. 

Ve bunu dillendiren bir baro başkanı!

HABERE YORUM KAT

1 Yorum