Binlerce Gazzelinin Mısır'a açılan Refah Sınır Kapısı'ndaki duvarı delip Mısır'a geçmelerinin üzerinden yaklaşık bir ay geçti. 23 Ocak günü başlayan bu geçiş 15 gün müddetle devam etti. Ne Mısır ne de İsrail buna müdahale edebildi, geçişi durdurabildi.

Sınır bugünlerde sessiz ve hareketsiz; zira Mısır, 3 Şubat günü sınırı tamamen kapatırken Gazzelilere de Dışişleri Bakanı Geyt'in, "Kim sınırı ihlal ederse ayakları kırılacaktır." şeklindeki sözleriyle gözdağı vermeyi de ihmal etmedi.

Esasen Mısır-İsrail sınırı ihlalden bu yana hem Mısır ve hem de İsrail bakımından yeni bir güvenlik problemi olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Amerika da bu problemden endişe duyuyor ve Mısır ile İsrail arasında bir tür arabuluculuk da yapıyor.

Nitekim, bu bapta Amerikan Dışişleri Bakan Yardımcısı David Welch, 10 gün kadar önce Kahire, Kudüs ve Ramallah'ı ziyaret edip yetkililerle görüşerek probleme ortak bir çözüm aramış bulunuyor.

Haberlerden, Mısır Dışişleri Bakanı Geyt ve İstihbarat Başkanı General Ömer Süleyman ile yaptığı görüşmelerden sonda Welch'in Mısır'ın hem Gazze'nin genel durumu ve hem de sınır ihlali konusundaki tavrını değiştirdiği kanaatine vardığı anlaşılıyor.

Mısırlı yetkililerle yaptığı görüşmelerden sonra bunlar hakkında İsrail'i bilgilendiren Welch, İsraillilere, Mısır'ın sınırdaki durumu değiştirmek için hazır olduğu, İsrail'in artık Mısır'ın sınır ile ilgili taleplerini dinlemesi, dikkate alması gerektiğine işaret etmiş bulunuyor.

Mısır, sınır kontrolünü bundan sonra daha etkili olarak yerine getirebilmek için ilk elde sınır boyunca konuşlanan 750 kişilik güvenlik gücünün 1.500'e yükseltilmesini talep ediyor. İsrail'in Gazze'den 2005 Ağustos ayında çekilmesinden sonra Mısır ile vardığı özel anlaşmaya göre sınırdaki normal polis gücüne ilaveten İsrail, Mısır'ın sınır boyunca 750 asker görevlendirmesini kabul etmişti. Ancak gelişen olaylar sonucu bu 750 asker de sınırı kontrol etmekte yetersiz kaldığı için Mısır, işte bu gücün 1.500'e çıkarılması teklifini yapmış bulunuyor.

Ne var ki İsrail, bu konuda mütereddit bir tavır sergiliyor. Savunma Bakanlığı ve ordu, Mısır'ın sınır boyundaki güvenlik gücünü artırmasına şiddetle karşılar. Diğer yandan, son zamanlara kadar aynı görüşte olan Dışişleri Bakanlığı ise görüş değiştirmiş, Mısır'ın talebinin kabul edilmesi yönünde görüş bildirmiş bulunurken Mısır güvenlik güçlerinin daha gelişmiş ve etkili silahlarla donatılmasını da hükümete tavsiye ediyor. Dışişleri Bakanlığı'nın görüş değiştirmesinin sebebi de Gazze ile Mısır arasındaki sınırdaki durumun değişmiş olduğu ve bundan dolayı İsrail'in de tavrını mutlaka değişmesi gerektiği sonucuna varmış olması olarak özetlenebilir. Bu, şüphesiz gerçekçi bir değerlendirme sayılır.

Welch de aynı değerlendirmeyi paylaşıyor ve bunun hayata geçirilmesi için önümüzdeki günlerde İsrail, Mısır, Amerika ve Filistin yönetiminin bir araya geleceği bir güvenlik zirvesinin yapılmasını istiyor. Amerika istediğine göre bu zirve muhtemelen bir şekilde yakında yapılacak; ancak tabii Gazze'yi kontrol eden Hamas buna katılamayacak.

Mısır ile İsrail arasındaki sınır şüphesiz sadece Gazze ile de sınırlı değil. İki ülke arasında neredeyse tamamı çöllük alandan geçen 400 kilometreyi bulan uzun bir sınır var. Son yıllara kadar fazla problemin yaşanmadığı bu sınır, İsrail'in de artık kabul ettiği gibi adeta eleğe dönmüş bulunuyor. Son bir iki yılda en az 3.000 kadar Afrikalı mülteci sınırı gizlice geçerek İsrail'e girmeyi başarmış bulunuyor. Kısacası Mısır-İsrail sınırı bugün İsrail'in önemli bir sınır problemi olarak ortaya çıkmış bulunuyor ve bu da İsrail'i kara kara düşündürüyor. İsrail, şimdi 400 kilometre uzunluğunda yeni bir problemle karşı karşıya. Bakalım buna karşı ne yapacak?

Zaman gazetesi