İsrail'in UCM'ye müdahalesinin soruşturulması için Hollanda makamlarına çağrı
Hollanda'da 6 sivil toplum kuruluşu (STK), İsrail'in Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) yönelik casusluk faaliyetleri ve müdahalelerinin soruşturulması için Hollanda Savcılığına çağrıda bulundu.
Hollandalı STK'lerden The Rights Forum'un internet sayfasından yapılan yazılı açıklamada, European Legal Support Centre, Een Ander Joods Geluid, Artsen voor Gaza, Al-Mezan ve Al-Haq ile oluşturulan koalisyonun, Hollanda Savcılığı'na resmi bir çağrı mektubu gönderdiği belirtildi.
Açıklamada, UCM'ye de gönderilen mektupta, İsrail'in UCM'nin çalışmalarını neredeyse 10 yıldır sistematik olarak engellediği ve UCM'nin bağımsızlığına yönelik ciddi tehditler oluşturduğu ifade edildi.
İsrail'in UCM üzerindeki baskılarının Roma Statüsü'nün 70/1 maddesi kapsamında "yargı faaliyetlerine müdahale" suçu oluşturduğu belirtilen açıklamada, söz konusu eylemlerin kısmen Hollanda topraklarında gerçekleşmesi nedeniyle Hollanda yasaları çerçevesinde de suç teşkil ettiği bildirildi.
Açıklamada, söz konusu çağrıyı Hollanda kamuoyuna taşımak için Ocak 2025 sonuna kadar çevrim içi imza kampanyası başlatıldığı, UCM'nin ev sahibi ülke olarak Hollanda'nın Mahkemenin güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunduğuna işaret edildi.
UCM Başkanı, Mahkemeye "terörist örgüt" gibi davranıldığını belirtti
UCM'nin 23. Roma Statüsü Taraf Devletler Toplantısı'nda konuşan UCM Başkanı Japon Yargıç Tomoko Akane, Mahkemenin, verdiği tutuklama emirleri sebebiyle yaptırımlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
Akane, UCM'nin, meşruiyetini ve adaleti uygulamasını engellemeyi amaçlayan saldırılara maruz kaldığını belirterek, Mahkemenin zorlayıcı tedbirler, tehditler, baskılar ve sabotaj eylemleriyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
Yargı görevini yerine getirdiği için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyesi bir ülkeden gelen yaptırım tehdidine işaret eden Akane, BMGK daimi üyesi bu ülkenin, Mahkemeyi terörist bir örgütmüş gibi yıkıcı ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya bıraktığını vurguladı.
Mahkemenin bağımsızlığına ve tarafsızlığına yapılan her türlü müdahaleyi reddettiklerini söyleyen Akane, "Mahkemenin işlevinin siyasallaştırılmasına kesinlikle karşıyız. Her koşulda yalnızca hukuka uyacağız." dedi.
Mossad'ın UCM'yi tehdit ettiği iddiası
İsrail'in istihbarat teşkilatı Mossad'ın eski Başkanı Yossi Cohen'in, İsrail aleyhine başlatılan soruşturma öncesi eski UCM Başsavcısı ile gizli görüşmeler yapıp onu soruşturmadan vazgeçirmek için tehdit ettiği basında yer almıştı.
İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, 2012-2021 döneminde UCM Başsavcısı olarak görev yapan Fatou Bensouda, 2021'de İsrail'in Filistin topraklarında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediği gerekçesiyle soruşturma başlatmıştı.
Ön incelemesi 2016'da başlatılan soruşturma için devreye giren Mossad'ın o dönemdeki başkanı Yossi Cohen, iddiaya göre, Bensouda ile gizli görüşmeler yaparak, soruşturmanın İsrail askeri personeline yönelik tehdit oluşturacağını savunmuştu.
Gazeteye konuşan İsrailli kaynaklar, buradaki amacın Bensouda ile uzlaşmak ya da onu İsrail'in talepleriyle ilgili işbirliği içinde bulunulacak biri haline getirmek olduğunu dile getirerek, Cohen'in, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun gayriresmi habercisi gibi çalıştığını kaydetmişti.
Bensouda, Cohen'in "ısrarcı ve tehditkar davranışlarını" UCM'nin bazı önde gelen yetkililerine anlatırken, bu durum 4 farklı kaynaktan da doğrulanmıştı. Bu kaynaklardan 3'ü Cohen'in, UCM'deki soruşturma için Bensouda'ya birçok kez baskı yaptığını doğrulamıştı.
UCM kaynakları ise Cohen'in, Bensouda'ya, "Bize yardım etmelisiniz ki biz de sizinle ilgilenelim. Kendinizin ve ailenizin güvenliğini tehlikeye atacak şeylere bulaşmak istemezsiniz." dediğini iddia etmişti.
Filistinliler, İsrail'in UCM'ye yönelik tehditlerini Hollanda Savcılığı'na taşıdı
Hollanda'daki Filistinliler, UCM'nin İsrailli yetkililer aleyhine sürdürdüğü soruşturmaların engellenmesine yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerinin araştırılması için 10 Ekim'de Hollanda Savcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.
Hollandalı avukat Barbara van Straaten, 20 Filistinli adına UCM'ye yönelik tehdit ve yıldırma iddialarını Hollanda Savcılığına taşıdıklarını bildirmişti.
Hollanda, İsrail Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığına çağırmıştı
Hollandalı milletvekili Kate Piri tarafından sunulan yazılı soru önergesinde, Hollandalı bakanlardan, İsrail'in, UCM'ye yönelik casusluk ve yıldırma faaliyetlerini araştırmaları talep edilmişti.
Hollanda Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hollandalı milletvekillerinin, İsrail'in, UCM'ye karşı casusluk ve yıldırma faaliyetlerine yönelik sorularına verilen yanıtta, İsrail'in Lahey Büyükelçisi'nin Bakanlığa çağırıldığı belirtilmişti.
Piri'nin Dışişleri, İçişleri ve Adalet bakanlıklarına yönelttiği soruya üç bakanlığın verdiği ortak yazılı cevapta, "(İsrail Büyükelçisi'nin) The Guardian ve +972 Magazine'de yer alan iddialarla ilgili olarak (Hollanda) Dışişleri Bakanlığına bilgi vermesi istenmiştir." ifadesine yer verilmişti.
Hollanda'nın UCM'nin yaptığı soruşturmaların engellenmesinden duyduğu rahatsızlığın İsrailli büyükelçiye iletildiği kaydedilen açıklamada, "Hollanda'nın haberlerle ilgili endişeleri iletilmiştir." denilmişti.
Hollanda hükümetinin, UCM ve diğer kurumlara yönelik casusluk faaliyetlerini, "istenmeyen bir dış müdahale biçimi ve tamamen istenmeyen bir durum" olarak değerlendirdiği belirtilen açıklamada, Bakanlığın, UCM ile çeşitli güvenlik endişelerinin ele alındığı iletişimi sürdürdüğü vurgulanmıştı.
HABERE YORUM KAT