İsrail’in Caniliği Ümraniye’de Protesto Edildi
Korsan İsrail’in Gazze’ye yardım amaçlı yola çıkan Mavi Marmara Gemisi’ne yönelik izlediği vahşice saldırı ve katliamı protesto etmeye dönük eylem ve etkinlikler devam ediyor.
Haşim Ay / Haksöz Haber
Siyonist İsrail tarafından önce kuşatma altına alınan ve müteakiben de tutuklanıp cezaevine gönderilen yüzlerce yolcunun serbest bırakılmaları ve döndükten sonra tanıklıklarını anlatmalarının ardından mahiyeti ve boyutları daha bir belirginleşen saldırının te'lini ve şehitlerin anılması amacıyla yurdun dört bir yanında olduğu gibi İstanbul'da da gösteriler yapıldı/yapılmakta. Son olarak İstanbul'un Anadolu yakasında ikamet eden müslümanlar da bir yürüyüş tertipleyerek Ümraniye'den Gazze yolcusu Mavi Marmara şehitlerine selam gönderip İsrail'in insanlık dışı vahşi saldırısı ve katliamını te'lin ettiler. Kalem-Der, Vuslat Dergisi, Davet-Der ve Özgür-Der Ümraniye Şubesi'nin ortaklaşa düzenlediği ve muhtelif İslami kesimlerce de desteklenen gösteri yürüyüşüne başta Ümraniye'de kaim müslümanlar olmak üzere Anadolu ve Avrupa yakasında ikamet eden yüzlerce kişi katılarak Siyonist vahşeti bir kez daha la'netledi.
Karada, Denizde, İntifada Her Yerde!
8 Haziran Pazar günü saat 15'de Haldun Alagaş Spor Kompleksi önünden başlayan yürüyüş yaklaşık 3 kilometre ötede bulunan Ümraniye Belediyesi binasına değin genişleyerek sürdü. Çevre esnafının ve yolda geçen vatandaşların da ıslık ve alkışlarıyla destek verdiği gösteride "Filistin'e, Gazze'ye, Direnişe Bin Selam: SİYONİST KUŞATMAYA KARŞI YAŞASIN İSLAMİ DAYANIŞMAMIZ!"; "Şehitlerimizin Kanı Yolumuzu Aydınlatıyor!"; "Şehitlerimiz Yolumuzun Adınlığıdır!" ve "Siyonist Elçilik Kapatılsın!" pankartları açılırken göstericiler "Dostluğumuz ne kadar değerliyse düşmanlığımız o kadar şiddetlidir!"; "Bebek katili İsrail!"; "Küresel İntifada başlamıştır!"; "Global İntifada!"; "Hamas'a Selam Direnişe Devam!" vb. dövizler taşıdılar. Şehitleri anmak amacıyla sık sık teşrik tekbirlerinin getirildiği yürüyüş boyunca katılımcılar "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika!"; "Siyonist Katiller Hesap Verecek!"; "Yaşasın Küresel İntifada!"; "Karada, Denizde, İntifada Her Yerde!"; "Her Yer Filistin, Hepimiz Filistinliyiz!"; "Siyonist Elçilik Kapatılsın!"; "Zulme Karşı Omuz Omuza!"; "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz!" vb. sloganlar attılar.
Siyonist Elçiliği Tanıyanları da Tanımamalı, İçimizdeki Siyonistlerle Hesaplaşmalıyız!
Yaklaşık bir saat süren yürüyüşe müteakip Ümraniye Belediyesi binası önünde toplanan topluluk sağanak yağmura rağmen buradaki bekleyişini de sürdürdü. Topluluğa yönelik ilk olarak söz alan Vuslat Dergisi yazarlarından Ahmet Kalkan, Gazze Yardım Filosu ve yolcularına yönelik sergilenen Siyonist vahşetin ilk olmadığına dikkat çekerek İsrail'in İslam dünyasının bağrına yerleştirilmiş ileri bir karakol olduğunu ve varlığını başta emperyalistlerin desteği olmak üzere Müslüman halkların yöneticilerinin işbirlikçiliklerine borçlu olduğunu söyledi.
Siyonizmin ve uyguladığı vahşetin basit pansumanlarla tedavi edilemeyecek ve bir iki beyanatla çözülemeyecek kadar derin bir sorun olduğunu kaydeden Kalkan, "İsrail, İslam dünyasının bağrında bitmiş bir urdur, kanserdir.Vücudun sağlığı için ur bağlayan yerler kesilip atılmalıdır!" dedi.
Sözün Bittiği Noktadayız!
Artık sözün bittiği ve anlamsızlaştığı bir noktaya gelindiğini kaydeden Kalkan, İsrail'in kıyamet savaşına start verdiğinin bilinmesi gerektiğini belirterek Müslümanların da hazırlıklarını ve programlarını buna göre yapmaları gerektiğini söyledi. Bu bağlamda Siyonizme karşı mücadelenin nasıllığı üzerinde de duran Kalkan, Gazze yolcularının şehadetlerinde ifadesini bulan şehadet, dayanışma ve adanış ruhuna dikkat çekerek şunları söyledi: "İçimizdeki İsrail'le, İsrail dostlarıyla hesaplaşmak gerek. Unutulmamalı ki, İsrail'i ABD'den daha fazla içimizdeki yöneticiler destekliyor. Bu destek ve işbirlikçiliktir İsrail'i ayakta tutan. Kur'ani tavrı kuşandığımızda İsrail bir gün bile yaşayamayacaktır!"
İsrail'i 28 Şubat'ta Üzerimizden Geçen Tanklardan Biliyoruz!
Kalkan'a müteakip söz alan Özgür-Der Genel Başkanı ve Haksöz Dergisi editörü Rıdvan Kaya, zulme-sömürüye karşı her koşulda söyleyecek sözümüz ve konulacak tavrımızın olması gerektiğini belirterek karşımızda zulümden, zorbalıktan vazgeçmeye niyeti olmayan bir güç bulunduğunu ve buna karşı tepkimizi ve tavrımızı her koşulda sergilememiz gerektiğini söyledi. Gazze'ye yardım götürmek üzere yola çıkan ancak korsan İsrail'in vahşi kuşatmasına maruz kalan Mavi Marmara Gemisi'nin de yolcularından olan Kaya, ortaya konulan fedakarlığın ve özellikle de şehitlerin ödediği bedel vesilesiyle Türkiye kamuoyunun İsrail gerçeğini daha gerçekçi bir şekilde kavramaya başladığını belirterek bunu bir olumluluk olarak kaydetti. Bu bağlamda birilerinin sanki İsrail'i tanımıyormuş gibi bu vahşete karşı takındığı şaşkınlığa da dikkat çeken Kaya, "Oysa biz İsrail'i 28 Şubat sürecinde üzerimizden geçirtilen tanklardan, işbirlikçilikten tanıyoruz! Filistin'de, Kudüs'te ve son olarak da Gazze'de İsrail'in yaptığı katliamlar, ortaya koyduğu vahşet ortada. Şu halde İsrail'in son olarak takındığı tavır, sergilediği canilik şaşılacak birşey değil." dedi.
Siyonizmi Ayakta Tutan En Önemli Güç Emperyalizm ve İşbirlikçiliktir!
Siyonizmi ayakta tutan en önemli gücün emperyalizm ve işbirlikçilik olduğuna dikkat çeken Rıdvan Kaya, onu gerileletecek ve izale edecek olanın da istikrarlı, bütüncül ve bilinçli tepki olduğunu söyledi. Bu cümleden olarak zalimlerin her zaman mazlumların tepkilerini ölçtüklerini kaydeden Kaya, güçlü bir tepki ortaya konulduğunda zalimlerin geri çekildiklerini ancak tepki istikrarlı, sürekli olmayınca zulümlerine kaldıkları yerden devam ettiklerini belirterek bunun zulmün değişmeyen politikası olduğunu ifade etti.
İşbirlikçik Suçuna Karşı Tepkisiz Kalan Bir Boykot Başarısızlığa Mahkûmdur!
Son olarak tepkinin bilinç temelinde yükseltilip süreklileştirilmesinin önemine değinen Kaya, İsrail mallarını boykot çağrılarına dikkat çekti. Bu meyanda siyasal bilinçten yoksun boykotun bütün olumlulukları yanında cılız kalacağının altını çizen Kaya, 5 liralık bir İsrail ürününe karşı sergilenen hassasiyetin Gazze'ye saldırıların ya da katliamının arifesinde İsrail'e Konya'da "eğitim uçuşları" yapılmasına geçit veren zihniyete, İsrail'le sürdürülegelen milyon dolarlık askeri antlaşmalara ve benzeri işbirlikçi politikalara da yönelmesinin tutarlılığın olmazsa olmaz şartları olduğunu kaydetti. Kaya konuşmasını şu vurgularla tamamladı:
"Tepki, bilinç temelinde sürdürülmelidir. Tavrımız, bilinçli, tutarlı ve sürekli olmalıdır. İşbirlikçilik suçuna karşı tepkisiz kalan bir boykot başarısızlığa mahkûmdur!"
Kaya'nın konuşmasının ardından Kardeşlik Platformu yöneticilerinden Necmettin Irmak'ın yaptırdığı dua ile etkinlik sona erdi.
HABERE YORUM KAT