Mescid-i Aksa'nın İmam Hatibi Yusuf Ebu Suneyne, İsrail'in "Aksa'yı yakmaya devam etme" fikrini 46 yıl önce planladığını belirtti. 

Mescid-i Aksa'nın yakılmasının 46'ncı yılı münasebetiyle bugünkü cuma hutbesini bu konuya ayıran  Ebu Suneyne, "46 yıl önce hain, kurnaz ve kirli eller yer yüzünde tüm Müslümanların onur ve izzetinin sembolü olan Mescid-i Aksa'nın mübarek minberine ve mukaddes mihrabına uzandı" dedi. 

Arap ve İslam dünyasının bu durum karşısında sesiz kaldığını hatırlatan Ebu Suneyne, şunları kaydetti:

"Maalesef Arap ve İslam dünyası o tarihten bu yana harekete geçmedi, sessiz kaldı. Biz, tüm Müslümanları ve yöneticilerini, mübarek Mescid-i Aksa'yı işgalci İsrail'in elinden kurtarmak için çalışmaya çağırıyoruz."

Kudüs Yüksek İslam Konseyi Başkanı İkrime Sabri de konuya dair AA muhabirine yaptığı açıklamada, 46 yıl önce gerçekleşen olayın İsrail'in planlaması sonucu vuku bulduğunu ifade ederek, "21 Ağustos 1969 sabahı, işgalci İsrail'in iğrenç planı sonucu Denis Michael Rohan'ın eliyle gerçekleştirilen acı bir olay" şeklinde konuştu.

Söz konusu saldırıda Aksa'nın tamamının hedef alındığını dile getiren Sabri, halihazırda "yakma" eyleminin farklı şekillerde icra edildiğini, bunların da gerek Müslümanlara saldırarak, gerek AksaKülliyesi'ne yapılan baskınlarla vücut bulduğunu aktardı.

Sabri, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Radikal sağcıların hükümetindeki bazı İsrailli yetkililer ve parlamento üyeleri, yaptıkları açıklamalarla mübarek Aksa'nın saygınlığına dil uzatıyor ve bu açıklamalar onların Aksa'ya yönelik emellerini ortaya koyuyor."

Kudüs Yasama Konseyi Üyesi Muhammed Tutah da aynı şekilde "Mescid-i Aksa'nın hala yanmaya devam ettiğini" belirtti. "Mevcut alevlerin daha tehlikeli olduğunu" kaydeden Tutah, "Aksa'nın dini ve manevi boyutunu sonlandırmak isteyen tehlikeli bir alev söz konusu" görüşünü dile getirdi. 

Tutah, İslam alemini Aksa'ya yönelik "komplonun büyüklüğü" karşısında sorumlu davranmaya davet etti. 

"Mescid-i Aksa Müslümanlarındır"

Kudüs Yüksek İslam Konseyi tarafından yapılan yazılı açıklamada ise "Bu mübarek mescid, İsra ve Miraç hadiselerinden bu yana Allah-u Teala'nın ilahi kararıyla kıyamete kadar yalnızca Müslümanlarındır. Müslümanlar, ona sıkı sıkıya bağlıdır, toprağının bir zerresinden dahi taviz vermez" ifadesine yer verildi.

Aksa'ya yönelik giderek artan saldırıların kınandığı açıklamada, "Bu düşmanca saldırılar, İsrail Tarihi Eserler Dairesi'nin altında ve etrafında yaptığı kazılar ve açtığı tüneller, Mescid-i Aksa'dan kendilerine herhangi bir hak vermeyecektir" değerlendirmesinde bulunuldu.

Açıklamada ayrıca, Aksa'daki "ezanların dinmeyeceği" vurgulanarak "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in müezzini Bilal Bin Rabah el-Habeşi'nin ilk olarak okuduğu bu ezan sesi, Aksa minarelerinden ve Filistin'deki diğer camilerden yükselmeye devam edecek" ifadesi kullanıldı. 

Avustralyalı Yahudi Dennis Michael Rohan, 21 Ağustos 1969'da Mescid-i Aksa'ya girerek, Kıble Camisi'nin mihrabını ve bin yıllık minberini yakmıştı. Filistinliler bu olayı kınamak amacıyla her yıl Ağustos ayının son haftasında bir takım etkinlikler düzenliyor. 

AA