İsrail'de maceracı askerler ve milliyetçi demagoji
Önce gerçekleri sıralayalım: Geçen haziran ayında Mısır'ın aracılığıyla İsrail ile Gazze'ye hâkim olan Hamas arasında 6 aylık ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldı.
Anlaşmaya göre, Hamas ve öteki Filistinli gruplar İsrail'e saldırmama, İsrail de Gazze'ye yönelik askeri operasyonlara ve ekonomik ablukaya son verme taahhüdünde bulundu. Ne var ki İsrail, ablukayı sürdürdüğü gibi (dünyanın ABD'deki başkanlık seçimleriyle ilgilendiği 4 Kasım gecesi) Gazze'ye bir operasyon düzenledi. Bu operasyonda 6 Filistinli öldürüldü. (Bkz. İsrail Barış Hareketi Gush Shalom açıklaması, 27 Aralık 2008.) Bunun üzerine 19 Kasım'da Gazze'den güney İsrail'e Kassam füzeleri yağmaya başladı. Ama 27 Aralık'ta başlayan İsrail saldırısına kadar bu füzeler sonucu kimse ölmemişti.
İsrail'in ateşkes süresince ne yaptığını en iyi Haaretz gazetesi, "Halkı yanıltma, gizlilik ve yalanlar: Gaza saldırısı nasıl hazırlandı?" başlıklı haberiyle açıkladı (28 Aralık 2008). Habere göre Savunma Bakanı Ehud Barak, 6 ay önce ateşkes görüşmelerine başlarken, orduya büyük bir saldırı için hazırlık emri verdi. İstihbarat toplandı, 4 Kasım'daki operasyon yapıldı, gerekli hazırlıklar tamamlandı. 19 Kasım'da Hamas füzeleri yağmaya başlayınca, 27 Aralık'ta da Gazze'nin bombardımanı için emir verildi. Bu satırların yazıldığı ana kadar Gazze'de 380'den fazla, en az 60'ı aralarına çocukların da dahil olduğu sivil Filistinli öldü, çoğu sivil iki bine yakın Filistinli yaralandı. İsrail'de de 4 ölü ve onlarca yaralı sivil var.
İsrail'in ateşkese uymaması sonucunda Hamas saflarında ne yapılacağı konusunda anlaşmazlık çıktığı anlaşılıyor. Şam'da yaşayan siyasi büro başkanı Halit Meşal ve yandaşlarının ateşkese son verilmesini istediği, Gazze'de yaşayan Başbakan İsmail Haniye ve yandaşlarının ise ateşkesin uzamasından yana tavır aldıkları görüldü. Haniye, 22 Aralık'ta Başbakan Erdoğan'ı arayarak, Ankara'yı ziyareti sırasında Başbakan Olmert'le yapacağı görüşmede, İsrail'in ambargoyu kaldırması için yardım istediği gibi, Hamas sözcüleri şartlara uyulması halinde, Mısır'ın arabuluculuğuyla ateşkesi uzatmaya hazır olduklarını ifade etti.
İsrail'in son Gazze katliamının sonuçları neler olabilir? Filistin cephesi için şunları söylemek mümkün: Hunhar saldırının giderek daha çok sayıda Filistinliyi işgale karşı savaşa, terör eylemlerine yöneltmesi kaçınılmaz. Halk desteği giderek azalmakta olan Hamas'ın yıldızı yeniden parlayabilir. Buna karşılık görüşme ve barış yanlısı Filistin lideri Mahmud Abbas'ın etkisi azalabilir.
İsrail'e gelince: Bu ülkede ortak aklın, görüşme ve uzlaşma yoluyla Filistinlilerle barış yapmak, 1967 sınırlarıyla bağımsız Filistin devletini tanıyarak huzur ve istikrara kavuşmak olmadığı bir kez daha görülüyor. 10 Şubat'ta yapılacak seçimlerde Savunma Bakanı Barak ve Dışişleri Bakanı Livni'nin oyları artabilir. Ama, İsrail Barış Hareketi'nin dediği gibi, "Maceracı askerlerin ve ucuz milliyetçi demagoji"nin peşinden sürüklenen bir hükümet hiçbir soruna çare üretemez. Bu savaş İsrail'e huzur ve güven değil, daha çok acı ve yıkım getirir.
Son Gazze katliamı yalnızca İsrail'in güvenliğine değil, Ortadoğu'da istikrar ve barış sağlama çabalarına indirilmiş ağır bir darbe. Belki de İsrail hükümetinin bu saldırıyla bir amacı da, Bush yönetiminde (belki her şeyden önce İsrail'in güvenliği için) Irak'ı işgal eden ABD'nin, Obama yönetiminde Irak'tan çekilmesini önlemek; bunun için Obama'ya Ortadoğu'da içinden çıkılmaz bir durum hazırlamak.
Obama'nın danışmanlarının Filistin sorununa çözümü en önemli dış politika hedefi gördükleri muhakkak. Bush yönetimi hem Hıristiyan Siyonist hem de İsrail lobilerinin baskısı altındaydı. Obama yönetimi ilkinin baskısından kurtulmuş olabilir, ama ikincisiyle ne ölçüde baş edebilir? Göreceğiz.
ZAMAN
YAZIYA YORUM KAT