İsrail ve Suriye’ye İftar Boykotu
Türkiye'deki yabancı büyükelçilere verilen iftara iki ülke davet edilmedi.
AK Parti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla dün akşam Türkiye'deki yabancı büyükelçilere iftar verdi.
İftar programı için, iki ülkeye İsrail ve Suriye'ye davet gönderilmedi.
Türkiye'deki temsilcilik seviyesi, İsrail'le Mavi Marmara krizinin ardından 2. katip düzeyine indirilmişti.
Suriye ile ise Devlet Başkanı Beşşar Esed'in kendi halkına karşı izlediği şiddet nedeniyle, Ankara'daki Büyükelçiliği'nin boşaltılması resmen istenmişti.
Şu anda Suriye'nin Ankara Büyükelçiliği faal değil. Suriye, Türkiye'de sadece İstanbul Başkonsolosluğu aracılığıyla temsil ediliyor.
***
MİSLİYLE KARŞILIK VERMEKTEN ÇEKİNMEYİZ!
Öte yandan Başbakan Erdoğan, Suriye'ye karşı sert açıklamalarda bulundu.
Başbakan Erdoğan, Ankara'daki Yabancı Misyon Şefleri ve Büyükelçiler İftar Yemeği'ne katıldı.
Akdeniz'de düşürülen Türkiye uçağının Suriye tarafından hiçbir uyarı yapılmadan düşürüldüğünü belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin bu durum karşısında angajman kurallarını değiştirdiğini ifade ederek, "Suriye rejiminin bu gelişmelerden ders almayıp, düşmanca tavırlarını sürdürmesi halinde, Türkiye misliyle karşılık vermekten çekinmeyecektir" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'de bugüne kadar 20 bin, son 48 saatte ise 550'den fazla kişinin katledildiğini belirterek, "Nasıl buna tepkisiz kalınır" dedi.
"Nerede dünyanın barışı savunan egemen güçleri" diye soran Başbakan, Suriye'deki kanlı rejimin, er ya da geç mutlaka gideceğini söyledi.
"Hiçbir Ülkenin İçişlerine Karışmıyoruz"
Başbakan Erdoğan, ''Türkiye olarak, ne içinde bulunduğumuz coğrafyada, ne uzak, ne yakın coğrafyalarda, hiçbir ülkenin içişlerine karışmadık ve karışmıyoruz. İletişim halinde olduğumuz her ülkenin, içişlerine, toprak bütünlüğüne, sınırlarına, özellikle de toplumsal hassasiyetlerine karşı biz de Türkiye olarak büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Biz, 9,5 yıllık iktidarımız sürecinde defaatle vurguladık; Türkiye, dostlarının kendisinden emin olduğu, emin olması gereken bir ülkedir'' dedi.
Başbakan şunları kaydetti:
''Barış, dostluk, dayanışma, yardımlaşma içermeyen hiçbir planın, hiçbir projenin içinde değiliz. Hiçbir ülke ve hiçbir halk için, o ülkenin ve halkının çıkarlarını tehlikeye sokacak bir girişimin içinde biz asla olmayız, olmadık. Çevremizdeki ülkelerin toplumsal yapıları, inançları, mezhepleri, ekonomik, sosyal, siyasal görüşleri, bizim dış politikada dikkate aldığımız kriterler değildir ve olamaz.
Kuzey Afrika'da başlayan halk hareketleriyle birlikte, biz Suriye'ye dostça, kardeşçe uyarılarımızı da yaptık. Ancak bizim uyarılarımızın hiçbiri dikkate alınmadı, bize ve uluslararası topluma verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Çok samimi bir şekilde ifade ediyorum; eğer Esed yönetimi, uyarılarımızı dikkate almış olsaydı, Suriye bugün bu yaşadıklarını yaşamıyor olacaktı.
Biz, Suriye halkının zafere her zamankinden daha yakın olduğuna inanıyoruz. Ancak Suriye halkı zaferini ilan ederken, bugüne kadar akan kan, o kanın akmasına destek verenlerin alnına kara bir leke olarak kazınacak ve oradan da hiç çıkmayacaktır. Hakkın değil yanlışın, mazlumun değil zalimin, zayıfın değil güçlünün yanında yer alanlar, tarih önünde mahcup olacaklar, vicdan muhasebesini kaybetmiş olacaklardır."
Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Suriye konusunda gerekli adımları mutlaka atması gerektiğine de işaret etti.
HABERE YORUM KAT