Anadolu Ajansı'nın dün yerel basına dayandırdığı haberine göre İsrail ordusu, bir askerinin ‘Gazze'de savaş suçu işlediği’ iddiasıyla soruşturulurken Brezilya'ya kaçmasının ardından personelini ‘yurtdışına seyahat etmeleri halinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya oldukları’ konusunda uyardı.

İsrail'in Haaretz gazetesine göre insan hakları örgütleri askerleri takip ediyor ve Filistin bölgesinde devam eden savaşa katıldıkları gerekçesiyle haklarında dava açıyor.

Davaların Güney Afrika, Sri Lanka, Belçika, Fransa ve Brezilya'da açıldığı bildirildi.

Haberde ordunun uyarısının özellikle yedek askerlere yönelik olduğu, zira aktif görevdeki personelin önceden onay almadan yurtdışına seyahat edemediği belirtildi.

Haberde ayrıca İsrail'in askerleri hakkında şikâyette bulunulan ülkelerle temas halinde olduğu ve tutuklamalara yol açabilecek soruşturmaları engellemeye çalıştığı kaydedildi.

İsrail medyası daha önce Gazze'de savaş suçu işlemekle suçlanan bir askerin Brezilya'dan kaçtığını ve yetkililerin bu askerin eylemlerinin soruşturulması için baskı yaptığını bildirmişti.

İsrail Kamu Yayın Kurumu (KAN), bu hareketin Filistinli mağdurlar için adaleti savunan Belçika merkezli Hind Rajab Vakfı (HRF) tarafından yapılan bir şikâyetten kaynaklandığını söyledi.

İsrail'in Channel 12 kanalına göre, şikayet dilekçesinde, askeri Gazze'deki yıkımla ilişkilendiren videolar, coğrafi konum verileri ve açık kaynak istihbaratı gibi 500 sayfadan fazla kanıt yer alıyor.

KAN, Brezilya'da turist olarak bulunan yedek askerin mahkeme kararına rağmen ülkeden ayrılmayı başardığını ve İsrail'e doğru yola çıktığını bildirdi. Askerin tutuklanmaktan nasıl kurtulduğuna ilişkin ayrıntılar ise belirsizliğini koruyor.

HRF yaptığı açıklamada askerin kaçışını kınadı ve İsrail'i adaleti engellemek için kaçışını düzenlemekle suçladı.

Örgüt daha önce yaptığı açıklamada “İsrail'in savaş suçlusu olduğundan şüphelenilen Yuval Vagdani'yi, Brezilya mahkemesinin polisin Vagdani'ye karşı soruşturma tedbirleri alması yönündeki emri nedeniyle Brezilya'dan kaçırmaya çalıştığına dair bilgileri doğruladığını” belirtmişti.

Vagdani'nin kaçışı, İsrail askerlerinin yurtdışında karıştığı benzer olayların ardından geldi.

Kanal 12'ye göre, geçtiğimiz ay Sri Lanka'daki bir Filistinli savunucu grubu, ülkede tespit edilen aktif görevdeki bir İsrail askerinin tutuklanması çağrısında bulunmuş ve İsrail makamları tarafından derhal tahliye edilmesini sağlamıştı.

Haaretz, İsrail hükümeti ve güvenlik kurumlarının, yedek askerlerin yabancı ülkelerde tutuklanmaları durumunda tahliyelerine yardımcı olacak bir plan hazırladığını ve bu ülkelerdeki yerel hukuk firmalarını işe alma sürecinde olduklarını söyledi.

Bu bağlamda askeri savcılık, dışişleri bakanlığı, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Şin Bet'in dahil olduğu ortak bir organ oluşturularak çeşitli ülkelerdeki askerlere yönelik risk düzeyinin analiz edilmesi amaçlandı.

Gazeteye göre bu gelişme, İsrail'de bir dizi insan hakları örgütünün, Gazze savaşı sırasında İsrail askerlerinin sosyal medya platformlarında yayınladıkları kanıt, fotoğraf ve video kliplerin bir stokunu oluşturmak üzere izlemeye alınmasının ardından geldi.

Gazete, İsrail sivil ve askeri adalet sistemindeki yetkililerin siyasi kademeyi Gazze'deki savaşla ilgili resmi bir soruşturma komisyonu kurulmadığı takdirde İsrail'in yurtdışındaki askerlerini koruyamayacağı konusunda uyardığını belirterek, bu korkuların Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Başbakan Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarmasının ardından gerçekleştiğine dikkat çekti.

İsrail ordusu, BM Güvenlik Konseyi'nin acil ateşkes çağrısında bulunan kararına rağmen, Filistinli grup Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki sınır ötesi saldırısından bu yana Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 45.800'den fazla kişinin ölümüne neden olan soykırım savaşını sürdürüyor.

Kasım ayında Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) Netanyahu ve Gallant hakkında Gazze'de savaş suçu ve insanlığa karşı suç işlemekten tutuklama emri çıkarmıştı.

İsrail ayrıca Gazze'ye karşı yürüttüğü ölümcül savaş nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı'nda bir soykırım davasıyla da karşı karşıya.

Kaynak: middleeastmonitor