İsmi Dahi Sorunlu Bir Yaklaşımla Sıkıntılara Çözüm Aramak
Erdoğan’ın ‘Türk Tipi Başkanlık’ önerisi, daha isimlendirme aşamasında bile gereken hassasiyet ve tutarlılıktan yoksun gözüküyor!
Cumhurbaşkanı Erdoğan geniş katılımlı Anayasa Platformu toplantısında uzunca bir süredir gündeme taşımaya çalıştığı başkanlık modeli konusunu biraz daha netleştirmiş. Burada yaptığı konuşmada parlamenter sistemin artık miadını doldurduğunu söyleyen Erdoğan yeni anayasayla birlikte başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini belirtmiş ve önerisini de ‘Türk Tipi Başkanlık’ şeklinde sunmuş.
Türkiye’nin siyasal siteminin nasıl şekillenmesi gerektiği, parlamenter sistem ya da başkanlık modellerinin avantajları, dezavantajları, ne getirip ne götüreceği vb. başlıklar elbette tartışılmasında fayda olan, tartışılmayı hak eden konular. Ve şüphesiz ‘kronik Erdoğan karşıtları’nın yaptığı gibi “madem ki Erdoğan önerdi, o zaman cepheden karşı çıkılmalı” tavrının saçmalıktan öte bir şey olmadığı da gayet açık. Bu tutumda Erdoğan’ın şahsından öte, halkın iradesini hiçe sayan, görmezden gelen jakoben bir zihniyetin açık izlerini görmek mümkün.
Mamafih Erdoğan’ın önerisinin de daha isimlendirme aşamasından itibaren sorunlu olduğu ise görmezden gelinebilecek bir şey değil! Toplumun önüne yeni, yepyeni bir model sunduğunuzu söylüyorsunuz ve bunu açıkça etnik çağrışımlar içeren bir tanımlamayla yapıyorsunuz! Oysa halen Türk ulusalcılığının doğurduğu yakıcı bir sorunla ve bu sorunun neticesi olan savaşla kavrulan bir ülkede sorunlara çözüm olacağı vaadiyle gündeme getirdiğiniz öneriyi ‘Türk Tipi’ şeklinde tanımlamanın hiçbir şekilde makul ve anlaşılabilir bir şey olmadığını idrak etmek bu kadar zor olmasa gerek!
Amaç yerlilik, özgünlük ise, Batılı modellerin kopyalanmasına ihtiyaç olmadığının vurgulanması ise ki öyle olduğu anlaşılıyor, bunun daha farklı kavramlarla ifade edilmesi mümkündü. Mesela ‘Türkiye tipi’ denilebilirdi! Düşünülen model ‘bize özgü’, ‘Türkiyeli’ vb. sıfatlarla tanımlanabilirdi. Ama etnik kimlik çağrıştıran, ulusalcı mahiyet taşıyan bir kavramın öne çıkması kesinlikle yanlış doğum sayılabilecek cinsten bir sakatlık içermekte.
Bu önerinin, bu tanımlamanın kendisini sadece Müslüman olarak tanımlayan bizler için hiçbir anlam ifade etmediğini, kesinlikle yanlış ve kabul edilemez olduğunun altını çizelim. Ayrıca da Kürt ulusalcılığının içeriden dışarıdan bunca pohpohlandığı, azdırıldığı bir süreçte bizzat devletin en tepe noktasından dillendirilen bu önerinin milliyetçi asabiyeyi biraz daha körüklemeye aday olduğunu da hatırlatalım!
YAZIYA YORUM KAT