İsmail Raci el-Faruki'nin mücadelesi devam ediyor
İsmail Çağılcı, Filistinli alim Raci el-Faruki'nin hayat hikayesine odaklanıyor.
İsmail Çağılcı / Mecra
Prof. Dr. İsmail Raci el-Faruki
“Doğu”nun tarihine şöyle kabaca bir göz gezdirildiğinde bile ömrünü ilme adamış, bu uğurda mesafe tanımamış, zorluk dinlememiş, gözünü budaktan sakınmamış yüzlerce isme rastlanabilir. Özellikle Osmanlı’nın yıkılma sürecine girmesiyle birlikte sayıları hayli azalmış olsa da 20. Yüzyılda dahi böyle isimlerle karşılaşmak mümkündür. Yaşadıkları dönemler farklı olsa da benzer dertleri sahiplenen ve benzer zorluklarla mücadele eden bu insanların akıbetleri de çoğu zaman benzer şekilde olmuştur…
İsmail Raci el-Faruki, 1921 yılında Filistin’in Yafa şehrinde dünyaya geldi. Doğduğu yıllara denk gelen Yahudi istilası, Faruki’nin hayatının da bütünüyle değişmesine sebep oldu. Çok küçük yaşta pek çok akrabasıyla beraber Beyrut’a göç etmek ve eğitimini burada sürdürmek zorunda kaldı. 1936 yılında Beyrut Amerikan Üniversitesi’nde başladığı lisans eğitimini 1941 yılında felsefe bölümünden mezun olarak tamamladı.
Henüz 20’li yaşlarının başında olan genç Faruki, ülkesine hizmet etmek için Filistin’e geri döndü. 1942 yılında Kudüs’te bir derneğin kayıt memuru olarak çalışmaya başladı. 3 yıl boyunca çeşitli görevler üstlendikten sonra 1945 yılında Celile valiliğine atandı. Bu makamda görev yaptığı süre boyunca Filistinlilerin haklarının yılmaz bir savunucusu oldu ancak 1948 yılında İsrail’in kurulmasını engellemeye gücü yetmeyince yeniden Beyrut’a döndü.
Filistin ile ilgili mücadelesini buradan sürdürmeye çalışan Faruki, Müslümanlar arasındaki bölünme ve iç çatışmalar sebebiyle hayal kırıklığına uğradı ve Amerika’ya yerleşmeye karar verdi. 1949 yılında Indiana Üniversitesi ve 1951 yılında Harvard Üniversitesi’nde iki farklı master programını tamamladı. Tekrar Indiana Üniversitesi’ne dönen Faruki, doktorasını burada verdi ve İslam sanatı üzerine uzman eşi Lamia el-Faruki ile birlikte önce Suriye’ye, daha sonra da Mısır’a gitti. El Ezher Üniversitesi’nde bu kez İslam üzerine bir doktora programını tamamladı.
Montreal’deki McGill Üniversitesi’nden aldığı “misafir akademisyen” daveti üzerine Kanada’ya giden Faruki burada Hristiyanlık ve Yahudilik üzerine araştırmalar yaptı ve çalışmalarını “Hristiyanlık Ahlakı” adlı kitabında topladı. İslami İlimler Araştırmalar Merkezi’ne katkıda bulunmak üzere gittiği Pakistan’da yaklaşık iki yıl kaldıktan sonra tekrar Amerika’ya döndü ve Chicago, Syracuse ve Philadelphia Temple üniversitelerinde akademisyenliğe devam etti.
Hayatını ilme adayan Faruki, Filistin davasından hiçbir zaman vazgeçmedi ve Siyonizm karşıtlığını her fırsatta ortaya koydu. İlk zamanlar Arapçılık akımının etkisinde kalsa ve tüm Müslümanların bu akıma destek vermesi gerektiği fikrini benimsese de ilerleyen yıllarda bu fikirlerini bir kenara bıraktı ve düşünce dünyasının merkezine İslam’ı aldı.
- Filistin topraklarında kurulan İsrail devletinin yıkılması gerektiği fikrini savunan Faruki, çok geçmeden Siyonist çevrelerin de hedefi haline geldi.
Amerikan İsrail Lobisi’nin resmi bülteni Yakın Doğu Raporu’nda “İsrail’i yıkmak isteyen adam” olarak bahse konu edildi. Yine Siyonistlerce düzenlenen bazı konferansların sonuç bildirgesinde “İsrail’in en tehlikeli düşmanı” olarak lanse edilerek adeta hedef gösterildi.
İsmail Raci el-Faruki, eşi Luis Lamia el-Faruki ile birlikte 1986’nın Ramazan ayında, bir sahur vaktinde, Pensilvanya’daki evinde uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Çiftin cinayetinden 2 hafta önce Village Voice gazetesinin ön sayfasında Yahudileri Müdafaa Derneği New York başkanı Victor Vancier’in ”Ünlü Filistinli Amerikan profesörün susturulması” planından bahsetmesi bu cinayetin ardında Siyonistlerin olduğu yönünde ciddi şüphe uyandırmaya yetse de faillere ulaşılamadı.
Ardında 25 kitap, yüzlerce araştırma ve eşiyle birlikte kaleme aldıkları İslam Kültür Atlası’nı bırakan; ömrünü Doğu'nun gönüllü elçiliğine adayan Faruki, 20. yüzyılın önemli düşünürlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor…
HABERE YORUM KAT