1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. “İslamcılık eleştirisinde ben sıramı savdım!”
“İslamcılık eleştirisinde ben sıramı savdım!”

“İslamcılık eleştirisinde ben sıramı savdım!”

Ahmet Ümit “siyasal İslam düşüncesi” şeklinde nitelediği bir düşünceyi kendince mahkum etmeye çalışıyor!

17 Ekim 2021 Pazar 13:03A+A-

HAKSÖZ HABER

Yazar Ahmet Ümit geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda “siyasal İslam” olarak nitelediği "bir şeyin" ülke için yıkım ve iflas olduğunu ilan etmiş: "20 yıl önce siyasal İslamcıların bir tezi vardı: Cumhuriyet düşüncesi Türkiye'ye bir şey vermedi, Cumhuriyet düşüncesi tıkandı, bir yere geldi. Aslında bizler de solcular da böyle bir eleştiri getiriyorduk. Ama onlar Cumhuriyet’in yerine siyasal İslam'ın gerektirdiği bir politik yapıyı önermeye çalıştılar. Fakat bu 20 yıl, bunun tümüyle bir yıkım, bir iflas olduğunu, ülke için son derece yanlış bir politik seçim olduğunu bize gösterdi. Artık buradan yeni bir yapıya çıkmak mümkün. Buradan yeni bir Türkiye, Demokratik Türkiye'yi kurmak mümkün. Beni umutlu kılan şey bu. Tarih bir yapıyı 20 yıllık bir süreç içerisinde bir düşünceyi kaldırıp çöpe attı, bitirdi. Demokratik Türkiye'yi savunan sadece sol değil, çok geniş kesimlere, büyük bir cepheye görev düşüyor. Bunu da işte bu cephe sağlayabilirse gerçekten de daha demokratik bir ülke kurmak mümkün."

Ahmet Ümit sol-liberal çizginin en bilinen edebiyatçılarından birisi. Lafı çok uzatmadan “kurtuluş reçetesi” olarak demokratik kültürü postulat olarak belirlemiş insanların “siyasal İslam” vb. nitelemeler üzerinden İslamcılık eleştirisi yapmalarının ne kadar sığ ve bayağı bir şey olduğunu belirtmek isteriz.

Artık sıkıldık dünyayı kendi ideolojik konumlanışlarından ibaret gören tiplerden. İslamcıları demokratik bir yapı inşa etmeye çalıştıkları vakit -bir nebze- katlanılabilir olarak gören demokratların küstahlığı, Batı emperyalizminin “yumuşak” hegemonyasını temsil ediyor.

Bu bağlamda muhatabıyla oldukça baskıcı, otoriter bir ilişki kuranların sorunların kaynağını “siyasal İslam” olarak ifade ettikleri şeye yüklemeleri işin özünde aymazlık. Cari hükümetin vaktinde Türkiye'ye -sol-Kemalistler hariç kimsenin reddetmediği- kazanımlar getiren adımları İslamcılıkla değil AB reform paketleriyle izah edilirken İslamcılar tarafından da eleştirisi yapılan problemler ise İslamcılığın boynuna yükleniyor!

Buradaki uyanıklık Batı modernleşmesine “kutsal inek” muamelesi yapan aslında içi geçmiş arkaik entelektüellerin sözlerinden ibaret değil! Bu vasatta ne demokrasiyi ne de İslamcılığı gerçek anlamda konuşmak da imkansız hale geliyor. Anlamın imkansız hale geldiği kavramsal kargaşa içinde zaten "kategori dışı" ilan edilen İslamcılığa sallamak ise rol model olarak sunulan korkaklara düşüyor!

HABERE YORUM KAT

6 Yorum
  • Tacettin / 19 Ekim 2021 09:59

    Sayın zat “bu 20 yıl, bunun tümüyle bir yıkım, bir iflas olduğunu, ülke için son derece yanlış bir politik seçim olduğunu bize gösterdi. Artık buradan yeni bir yapıya çıkmak mümkün. Buradan yeni bir Türkiye, Demokratik Türkiye'yi kurmak mümkün. Beni umutlu kılan şey bu” demiş, ancak kendisinin de mensubu olduğu Kemalizm/Kemalist ideoloji yaklaşık 100 yıldır bu milletin tepesindedir. Ve İslamcı dedikleri kesim de aslında yarı Kemalist sayılmasına rağmen bu 100 yıllık süre zarfında bu topluma ne vermiştir. Başlanışında iflasla başladı, çünkü topluma zorla dayatıldı, sürgünler, idamlar, ekonomik krizler, vb nice sıkıntılar. Bunlar kemalistlerce başarı olarak tanımlanıyor. Anadolu halkı sefalet içerisindeyken, kendileri savarona yatlarında bilmem neyin zevki sefasını sürdürüyordu.
    İslamcılığı eleştireceğine öncelikle kendinin bulunduğu/sahip olduğu ideolojinin lağım çukurundan çıkması gerekiyor.

    Yanıtla (0) (0)
  • Taha Enes / 17 Ekim 2021 21:42

    Bizler açısından, “tamam mevcut hükümet islamci degil” deyip sıyrılmak bir nebze mümkün. Ancak yönetimdeki ak partinin kurucusu olan ve halı hazırdaki lideri Erdoğan’ın islamci geçmişten gelmesini ( her ne kadar şuanki durusu ile islamci olmadığı aşikar olsa da) yok saymak, kendimizden, zaaflarımizdan kaynaklanan hataları örtmemize neden oluyor malesef.
    Ne olursa olsun, muslumanlar su 20 yıllık süreçte bir çok şeyi kaybetti. İktidardaki ak parti sahip olduğu zenginliğin ve gücün getirdikleri ile yozlaştı, ehliyet liyakat adaleti terketti.
    Kendilerini ak parti ile konumlandırmayip ayrı görerek islamciyim diyenler de eleştiri kabiliyetlerini kaybetti malesef.
    Bireysel köşe yazılarında yapılan elestiriler var elbette, ama topyekun meydanlara tasan, dernek vakıf vs boyutunda tepkiler eylemler terkedildi malesef. Hak yolda eleştirisini dimdik yapan bir zamanın saygı duyulan abileri ( Dilipak gibi) tabiri caizse aforoz ilan edildi.
    Diğer muslumanlar ise, basımızda bizden biri var dusuncesi ile, korona sebepli, bir çok alanda her gün onlarca tutarsızlıklara şahit olurken, örneğin omuz omuza hala namaz kilinamamasi durumunda olduğu gibi hükümetin eleştirilmesi gereken konularda toplu bir tepki ortaya koymadi, koyamadı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Sezgin / 17 Ekim 2021 14:25

    Bu aşşağalık sürü İslâm a ve müslümanlara herşeyi ,hertürlü hakâreti sayıp söyleyebilecek ama birileri bunların hakkında konuştumu kıyâmeti koparacaklar tehdit var özel hayata müdahale var diye havlayıp algı yapacaklar ama bunların hertürlü yalanının algısın alıcısı var bu memlekette ,hatta müslüman olduğunu iddia edenlerden bile !!

    Yanıtla (0) (0)
  • Naci / 17 Ekim 2021 14:13

    Bunlar ciddi ciddi iktidar bekliyorlar..Kapıda bekleyen aç kurt tayfası talana hazırlanıyor...

    Yanıtla (0) (0)
  • bekir ziya / 17 Ekim 2021 14:09

    Demokrasi ile idare edilen büyük Devletlerin diğerlerinin yer altı ve yer üstü kaynaklarını nasıl sömürdüğünü, savaşlarla milyonlarca insanın olmesine, yerinden yurdundan edilmesine sebep olduğunu görmeden; ve asıl Demokrasi denen şeyin iflas ettiğini ilan etmeden İslamcılığı yargılamaya çalışan ahmaklara ne diyelim?!

    Yanıtla (0) (0)
  • Mertırmaklı / 17 Ekim 2021 13:59

    Yazar efendi”demokratik Türkiye’yi savunan sadece sol değil, çok geniş kesimlere çok büyük bir görev düşüyor” derken, her zamanki el çabuklukları ile sol’u -kafadan- demokratik gösterme uyanıklığı sergilemiş. Sevsinler sizin solculuğunuzu da, demokratlığınızı da.
    Önce islamı öğren, ondan sonra da sap ile samanı karıştırma, yazar efendi.

    Yanıtla (0) (0)