İslam’a düşmanlıklarını cemaat-tarikat karşıtlığıyla maskeleyenler
Varsayalım ki tarikatlar hurafe ve bidatleri yaygınlaştırdıkları için reddedilmeli! Peki, asıl zulüm odağı olan Kemalist ideolojiye öncelikle karşı çıkılması gerekmiyor mu?
Rıdvan Kaya / Haksöz Haber
Bu ülkede İslam’a düşmanlıklarını göstermek için fırsat kollayan geniş bir çevre var. Görünürde birçoğu İslam’ın kendisine değil de İslami kimliğiyle tanınan belli kesimlerin, yapıların, örgütlerin yaptıkları yanlışlara karşı çıktıkları iddiasındalar. Suret-i haktan gözükerek toplumu bu yapılara karşı uyarmayı amaçladıklarını, din istismarını teşhir etme çabası içerisinde olduklarını ileri sürmekteler.
Oysa gerek bu çevrelerin kimlikleri, mazileri gerekse de söylem ve tutumları düşmanlıklarının Müslümanların değerlerine, İslami kimliğe, hatta doğrudan İslam’a yöneldiğini açıkça ortaya koymaktadır.
İçlerindeki kini, düşmanlığı kusmak için her gün bir gerekçe, bir vesile bulmakta zorluk çekmiyorlar. Sebepler değişiyor ama hadiseleri köpürtme, kampanyaya dönüştürme, buradan kalkarak Müslümanları ve hayat tarzlarını mahkûm etme ve aynı zamanda da müfsid, bâtıl anlayışlarını sevimli gösterme çabaları değişmiyor.