Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

Pakistan Başbakanı İmran Han, gençlere rol modeller oluşturmak adına Türk dizilerinin imkan sunduğunu ifade etmiş. "Türk dizileri, ülke halkına, özellikle gençlere eğitim vermek ve iyi rol modeller sağlamak amacıyla Pakistan'da yayımlanıyor. Pakistanlı gençler, İslam tarihi ve ahlakını Türk dizisi izleyerek öğrenebilir."

İmran Han’ın yaklaşımını bir nebze anlayabiliyoruz. ABD başta olmak üzere dizi sektörünü elinde bulunduran ülkelerin bu yapımlar sayesinde bir “ortak dizi-film dili” oluşturdukları bile söylenebilir. “Dizi izleyenler milleti” olarak nitelenebilecek bu insan topluluğu Mağrip’ten Maşrık’e kadar yayılmış durumda. Böylesi bir vasatta eğer ki insanlar kaçınılmaz olarak dizi izleyeceklerse bir yönüyle kabul edilebilir içerikleri barındıran yapımları öne çıkartmak anlaşılabilir görülebilir.

Ancak bu durum dahi asıl problemi ortadan kaldırmaz. Hatta problemi yaşatmaya ve büyütmeye devam eder. İmran Han’ın Türkiye’den ihraç ettiklerini söylediği diziler, "Yunus Emre Aşkın Yolculuğu" ve "Diriliş Ertuğrul" yapımları. Diriliş Ertuğrul’un Pakistan YouTube sayfasının kısa sürede 10 milyon üyeye ulaştığını da belirtmek lazım.

Durum şöyle özetlenebilir. Türkiye’de Batı ve Kore menşeili yapımlar revaçtayken Pakistan ve Arap ülkelerinde Türkiye yapımı diziler izleniyor. Bizler ABD dizilerinin nesillerimiz üzerindeki olumsuz etkisini konuşurken on sene sonra Pakistanlılar da Türkiye yapımı dizilerin gençler üzerindeki etkisini konuşacak. ABD ve Kore yapımı diziler kötü, eyvallah. Peki, Türkiye yapımı diziler sütten çıkmış ak kaşık mı?

Öyle sanıyoruz ki bu soruya “evet” cevabını vermek çok mümkün değil. Zaten Arap ülkelerinden “Türk dizileri gençlerin ahlakını bozuyor” şikayetlerini duymak mümkün. Gayri ahlaki sahneler veyahut ilişkiler İmran Han’ın zikrettiği dizilerde yok. Bunun hakkını teslim etmek lazım. Ancak başka sorunlu yaklaşımlar TRT’nin tarihi dizilerinde bulunuyor. Bolca devlet ve vatan hamaseti içeren bu yapımlar muharref kültürden de bir takım ögeleri izleyiciye aktarıyorlar. O halde  İslam tarihi ve ahlakını öğrenmek için doğru yolun “Türk dizileri” olduğunu ifade etmek oldukça yanlış bir tespiti barındırıyor!

Kutsal devlet retoriği ve TV dizileri