İslâm İşbirliği Teşkilatı’ndan Umut Var mı?
Müslüman ülke liderleri İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) 13. İslâm Zirvesi için İstanbul’da bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İİT’nin 3 yıllık dönem başkanlığını Mısır’dan devraldı, hayırlı olsun...
1.6 milyar Müslümanı temsil eden İİT sahip olduğu nüfus, geniş coğrafya ve petrol-gaz gibi imkânlarına rağmen maalesef dünya devletler muvazenesinde olması gereken ne ağırlığa, ne de etkiye sahip. Yörüngesini yitirmiş bir vaziyette.
Eskiden İİT üyeleri en azından müşterek ‘Filistin davası’nda; siyonist İsrail’in işgalci ve yayılmacı politikalarına, icra ettiği zulümlere karşı bir araya gelebiliyordu, artık bu meselede bile birleşemiyorlar. Mısır örneğinde olduğu gibi İİT üyelerinin bir kısmı İsrail’le beraber yatağa girmiş vaziyette..
İslâm dünyası işgalcilerin, etnik ve mezhep savaşlarının, vesayet rejimlerinin istibdadı altında büyük acılar yaşamakta. Coğrafyamızda haritalar yeniden çizilmekte ve yeni ülkeler ihdas edilmekte. Bu vasatta Müslümanların güvenebilecekleri bir İİT olmalı elbette. Ancak bu birlik nasıl bir araya gelecek, nasıl gerçek bir birlik olacak?
Türkiye S. Arabistan ittifakı belki işe yarayabilir ancak, Türkiye Arap Baharı’nı desteklerken S. Arabistan bunun önünde bütün gücüyle durdu. Hâlâ Mısır cuntasını destekliyor, para bastırarak Mısır’ın adalarını satın alıyor. Ortak bir zemin maalesef fazla bulunmuyor..
Velhâsıl İİT hantal bir yapı. Zevâhiri kurtarmak üzere bir araya gelen bir liderler platformu. Her ülkenin kendisine dair öncelikleri var. Birbirleriyle ihtilafları var. Çekememezlik, kıskançlık var. Korku var. Evvelemirde kalpler paramparça. Neredeyse bir elitler klübü. Parayı veren sözü de söylüyor.
İİT zirvesinde ortak deklarasyonun taslağı oluşturulurken bile İran ve S. Arabistan arasında gerginlik yaşandı. Sonuç bildirgesinde İran ve Hizbullah’ın terörü desteklediği kayda geçirildi.
Dünya Müslümanları İİT’nin geçmişteki düşük performansına, krizler karşısında aldığı etkisiz tavırlara bakarak bu birlikten hiç ümitvar olmadı. Bu birlik bir araya geldiğinde bir heyacan dahi oluşturmadı. Oysa bütün oyunların üzerinde oynandığı 57 Müslüman ülke bir araya geldiğinde dünya titremeliydi.
Müslüman coğrafyada ismi bir Köroğlu efsanesi gibi gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi bu birliğin başkanı oldu. Erdoğan’ın şimdiye kadar yaptıkları, karizması, Batı’ya karşı dik durması insanları heyecanlandırıyor.
İİT yeniden dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Türkiye’ye geldiği bu aşamaları kazandıran Erdoğan İİT’yi de harekete geçirebilir mi? At sahibine göre kişnediğine göre, Erdoğan İİT’ye oynaması gerektiği rolü kazandırabilecek mi? Tıpkı ilk kurulduğu yıllardaki gibi...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işi hakikaten zor. Bu beklentileri karşılamak, ittifak etmemek üzere ittifak etmiş bir yapıyı derleyip toplamak kolay olmasa gerek..
Erdoğan’ın, toplantıda aidatların ödenmesi çağrısını yapması bile işin zorluğunun boyutunu işaretlemektedir. Zira üye ülkelerin önemli bir bölümü aidatlarını ödemiyor. Bu yüzden de İİT karar alma süreçlerinde parayı veren Körfez ülkelerinin sözü geçmektedir.
Erdoğan, İİT Başkanı olarak “One Minute” diyebilecek mi? İİT’yi temsilen “Dünya beşten büyüktür” demeye devam edecek mi?
Erdoğan’ın işi gâyet zor. Ama o zorlukların adamı. İİT’nin başkanı olmak kaderin onun omuzlarına yüklediği yeni sorumluluktur. Ortak zemin yok demiştik. Oysa İslâm İşbirliği Teşkilatı’nın ismi, olması gereken ortak zemini de ifade etmektedir; İttihadı İslâm..
Bir uyarı sadedinde, İİT ülkeleri liderlerinin bir kısmının Erdoğan’ın başarısız olması için ellerinden geleni yapacağını ve bu hususta küresel hegemonik güçlerin de desteklerini arkalarına alacaklarını söyleyebiliriz.
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT