(Gazze Şehid ve Gazilerinin Aziz Hatırası İçin)

“Destan, kader çizgilerinin altının iyice çizildiği, ... bir kuruluş çerçevesi olarak büyük değişme ve dönüşümlerde ortaya çıkar. O ortaya çıktı mı artık Destandan yana olmak veya Destana karşı olmak vardır.

Başarı ve zafer zamanları yüzlerdeki nur ve şeytansı ifade, destanı yere indiren fizikötesi güçlerin bir belirtisidir. Meleklerin getirdiği veya katıldığı destanlar vardır. Bedir savaşı gibi. Tersine şeytanların yönettiği savaşlar vardır. ... Dünya savaşları gibi.

İslam, bir destan gibi doğar, bir destan olarak gelişir, sonra, tarihi çerçevesi halinde, sürekli olarak destan doğurucu bir destan kalıbı halinde, binlerce destanın doğmasına sebep olur. Sonsuz bir destan kahramanları külliyatına sahip bir Destandır İslam Destanı. Bu Destanının yaprakları tükenmemiştir.

İslam’ın destan özelliği geçici bir özellik de değildir. Destanın yaşayana giydirdiği gök armağanı gazilik ve bu uğurda ölene giydirdiği dünya ötesi kutlu giysi şehitliktir.”¹

Günümüz insanları belki ilk defa eski İslam’ın destan özelliğini taşıyan metinlerin anlattığı gibi yeni kahramanlara, gazilere/şehitlere şahitlik ediyor Gazze Direnişi Destanı’yla. İslam Destan Kahramanları Külliyatına 7 Ekim2023‘ten bu yana binlerce Gazzeli şehid ve gazi eklendi. Şehitler kervanına belki daha binlercesi katılacaktır. Son olarak kalleş ve korkak İsrail'in Gazze kentinin batısındaki Eş-Şati Mülteci Kampı'nda hareket halindeki aracı hedef alması sonucu Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin üç evladı ve dört torunu da şehitler kervanı saflarında yerlerini aldılar. İsmail Heniyye, çocuk ve torunlarının şehadet haberini aldığında:

“Hepimiz Allah’tanız.

Ve O’na döneceğiz.

Allah’a Hamd olsun. 

Çocuklarımın şehadetinden dolayı Allah'a şükrediyorum. Çocuklarım Gazze'de kaldılar ve Gazze'yi terk etmediler. Tüm halkımız evlatlarının kanlarıyla büyük bir bedel ödüyor. Ben de onlardan biriyim. İsrail'e yıkımla, katliamla, yok etmeyle alamadığını müzakere masasında da almayacağını söylüyoruz. Oğullarımın kanı Gazze'deki şehit halkımızın kanından daha kıymetli değildir. Çocuklarım Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu uğruna canlarını feda ettiler." açıklamasıyla ve duruşuyla İsrail, Amerika ve diğer çete üyeleri bir kez daha hezimete uğramıştır.

İsmail Heniye’nin evladı Hazım Heniyye’nin eşi olan gelini,  eşini onu üç çocuğunu toprağa verirken:

“Resulullah'a selam söyle,

Bütün şehitlere selam söyle!

Allah’ın izniyle biz sabredenlerdeniz.

Allah’ın izniyle seni Allah’a takdim ettim.

Ey rabbim, başıma gelen musibetimde beni mükâfatlandır ve kaybettiğimden daha hayırlısını bahşederek yerini doldur. Onlar sana emanet, onlara iyi bak.

Ey Allah’ın kitabının hafızı. Ey imam. Resul’e feda olasın. Onu öldürenler kaybettiler, kesinlikle kaybettiler! Hazım ölmedi, yaşıyor. “Allah yolunda öldürülenleri ölü sanmayın, onlar Allah katında diridirler ve rızıklandırılmaktadırlar.” Allah’ın izniyle siz ebedi ikametgâhınıza, naim cennetinize gittiniz. Artık şehit bir oğlan annesi, şehit kızların annesi ve şehit hanımı oldum.

Kimse sakın Araplara seslenmesin, onların bize ihtiyacı var, bizim onlara ihtiyacımız yok. Ölü olan onlar, biziz diri olan! Sizsiniz yaşayan, vallahi onlar ölüler!

Allah’ın rahmeti üzerine olsun ey Ebu Amr! Bayramın cennette canımın içi. Bayramınız cennette olsun.” diyerek onları şehid eden-zulmün, inkârın, güvensizliğin, kuşku ve korkunun kara dehası, yürekleri katılaşmış, marazileşmiş aşağılık- Siyonistlerin bir kez daha kaybettiklerini/yenildiklerini haykırmıştır.

Gazze Direnişi Destanı’yla hem Gazze’nin tüm şehit ve gazileri, hem de İsmail Heniyye ve gelini kahramanlık imtihanlarını bir Müslüman vakarıyla vermişlerdir.

“Her şehide karşılık İslam saflarına bir melek ordusu katılacaktır. Her şehidin yere düşmesi ortalığı bir şimşek gibi aydınlatacak ve o şimşeğin şiddetinden düşman[lar]ın bir ordusu kahrolacaktır.“² Şehitlerin bize bıraktığı miras, zaferdir.

“(Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim Suresi 42. Ayet)