Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Geleceğimiz adına atılacak en önemli adım ise eğitim sistemimizi, din eğitimini üstlenen mekanizmaları ve dini müesseseleri yeniden gözden geçirmek olmalıdır. Bugün bizler, İslam coğrafyasını yeniden barış ve kardeşlik yurdu haline getirmek için çalışmalıyız." diye konuştu.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız'ın ev sahipliğinde, Ankara Palas'ta İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) üyesi ülkelerin büyükelçileri ile misyon şeflerine yönelik bir iftar daveti düzenlendi.

İftar davetine, İİT üye ülkelerinin ve bağlı kuruluşların temsilcilerinin yanı sıra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez katıldı.

Görmez, son birkaç yıldır İslam coğrafyasının ramazanı acılı ve hüzünlü bir şekilde idrak ettiğini belirterek, "Uzunca bir süredir İslam dünyasında yaşanmakta olan toplumsal krizler, siyasi ve askeri gerilimler, mezhep ve meşrebe dayandırılmak istenen çatışmalar, bölgemizin ve İslam dünyasının güvenliğini telafisi mümkün olmayacak boyutlarda zedelemiştir. Barışın ve huzurun olmadığı bir İslam, emanın olmadığı bir İman yoktur. İslam'ın bu dünyada sağlamak istediği barış, sükun ve emandır." dedi.

"İslam dünyasında neler oluyor?" sorusuna her zamankinden daha derin cevaplar üretmek, yaraları sarmak, yeni yaralar açılmaması için önlem almak gerektiğini vurgulayan Görmez, şunları kaydetti:

"Öncelikli olarak yapmamız gereken iş yeniden barışı ve emanı sağlamaktır. Geleceğimiz adına atılacak en önemli adım ise eğitim sistemimizi, din eğitimini üstlenen mekanizmaları ve dini müesseseleri yeniden gözden geçirmek olmalıdır. Bugün bizler, İslam coğrafyasını yeniden barış ve kardeşlik yurdu haline getirmek için çalışmalıyız. Bizler kan ve göz yaşını dindirmek, nesillerin yok olmasını engellemek, coğrafyamızdaki maddi manevi zenginliklerin korunmasını sağlamak için çaba sarf etmeliyiz. Bizler, bir damla insan kanının milyonlarca varil petrolden çok daha değerli olduğunu bütün dünyaya anlatabilmeliyiz."

İslam dünyasının, üzerine çöken tüm acılardan, dertlerden, ıstıraplardan bir an evvel kurtulmasını ve mübarek ramazanın iyiliği, hayrı, marufu ve ihsanı dünyaya egemen kılma ayı olması temennisinde bulunan Görmez Londra'daki İslamofobik terör saldırısına ilişkin de "Dün Londra'da teravih namazından çıkan cemaatin üzerine minibüs sürülen saldırıyı kınıyor, hayatını kaybedenler için başsağlığı diliyorum." ifadesini kullandı.

Londra'nın kuzeyindeki Finsbury Park Camisi yakınlarında bir kişi, Teravih namazı çıkışı aracını Müslümanların üzerine sürmüş, saldırıda 1 kişi hayatını kaybetmiş, 10 kişi yaralanmıştı.

"Fakirlik ve terörizm gibi sorunlara karşı gerçek bir İslami dayanışma göstermek gerek"

Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız da İslam dünyasının büyük bir aile olduğunu, kendisi büyümeye devam ederken ne yazık ki sorunlarının da büyüdüğünü anlattı.

Fakirlik, terörizm, sosyal sıkıntılar ve Müslüman azınlığın sorunları gibi bütün bu problemlere karşı gerçek bir İslami dayanışma göstermek gerektiğini vurgulayan Yıldız, dayanışmanın yanında Filistin ve Müslüman toplumlar ile azınlıkların durumları gibi İslam dünyasının sorunları konusundaki uluslararası farkındalığı da artırmak gerektiğini söyledi.

"Türkiye'nin ihtiyaç sahibi insanlara yönelik yardım kampanyalarını takdir ediyoruz"

Türkiye'de bulunan en deneyimli büyükelçi olması nedeniyle "duayen" olarak adlandırılan Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Faig Bağırov, Türkiye'nin hem bölgesel hem de uluslararası gelişme ve trendlerde direk rol oynayan önemli bir unsur olduğunu vurguladı.

Türkiye'deki dinamik reformlar, başarılı ekonomi ve sosyal dönüşümü takdir ettiklerini belirten Bağırov, "Tabi bunların hiçbiri Türkiye'nin insani alandaki başarıları kadar etkileyici değil. Bu bağlamda, Türkiye'nin çeşitli ülkelerdeki ihtiyaç sahibi insanlara yönelik yardım kampanyalarını takdirle karşılıyor ve yakından takip ediyoruz." ifadesini kullandı.

Kaynak: Yeni Şafak